AKADEMİK TERFİ: / AKADEMİK YÜKSELTİLME ÜZERİNE

 

 

Üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri!...

 

Bilim insanı  sıfatı ile belki bir cümle kurulabilir ama  "alim..." diye bir başlangıç yapmak gerçek alim insanlara büyük haksızlık olur!

 

Sözümona bilim insanları!

Asistan ol!...

En verimli yedi-sekiz yılını bir değersiz profesöre hizmet ederek geçir!..

Uyumlu ol! Hizmetkar ol! Hürmetkar ol! İtaatkar ol!

Sonra danışman tarafından oluşturulan bir tezgah jüri önünde tezini savun!

Bir daha yazalım: sonra danışmanın keyfine göre seçeceği bir jüri önünde tezini savun!...

Doktoranız hayırlı olsun!...

Boşa geçen neredeyse on yıl! Üstelik en verimli yıllar!...

***

Devam edelim....

Aynı üniversitede yardımcı doçentlik kadron hazır zaten ! Oraya başvur!

Kadroya dışarıdan başvurmak yasak değil ama "teamüllerimiz gereği dışarıdan öğretim üyesi kabul etmiyoruz!..."

Neden? Çünkü:

Dışarıdan bölüme gelebilecek her kişi bölümün rahatını ve huzurunu bozabilir!  Hele başarılı bir akademisyen ise potansiyel bir tehlike!...

Yardımcı doçentlik de çantada keklik!

İlk basamak tamam!

***

Sonra formalite ve prosedürleri yerine getir ve doçent ol!...

Aleni bilimsel hırsızlık yapmadan dipnot göstererek/kaynak belirterek 'kes-kopyala-yapıştır.." metotlarını akıllıca kullanarak beş-on tane makale hazırla ve  hakemli dergilerde (!!!)  yayınla!

Sözlü sınav içinde yapılması gerekeni de sana  hamilerin öğretir merak etme!

ve.. ve... Artık bir doçentsin!

Artık kimse sana karışamaz!...

Yaşasın özgürlük!...

Sonra başındaki  Doç.Dr. ünvanı ile bir asgari ücretlinin üç katı maaşı almaya devam et!

5 yıl yan gel yat!

Yaşasın rahatlık!...

***

Sonra  yine aynı kolay formalite ve prosedürleri yerine getir, dosyanı hazırla ve profesörlük kadrosuna başvur!

Profesörlük jürine kimler atanacak diye dert etme!...

Senden bir liste oluşturman talep edilirse şaşırma!...

"Başka üniversiteden çok başarılı bir aday başvurursa!..." diye de endişelenme!...

Gelenekler, gelecekten daha önemlidir!

Gelecek olan daha değerli olsa bile bizde gelenekler sağlamdır!.. Teamüller vardır!...

Bizde akademik milliyetçilik vardır!...

Yabancı düşmanlığı deyip de haksızlık etmeyin ama biz dışarıdan gelecek yabancıları pek sevmeyiz!...

ve sonunda Profesör ünvanı senin!...

Gördün mü!... Korktuğun kadar değilmiş!...

İşte sittinsene bir profesör, oldun çıktın!...

 

Aynı üniversitede asistan olarak başla,  profesör olarak emekli ol!...

Yaklaşık yarım asırlık süren bir zahmetsiz akademisyenlik!

Yarım asır!...

Yarım asır!...

Yarım asır!...

Yarım asır!...

 

evet, isterseniz  emekliliği gelmiş hocaların kaç yıldan beri aynı bölümde çalıştığını şöyle bir araştırın!...

Durum bundan ibarettir!

Daha fazlası aşağıdaki kitapta mevcuttur...

 

resmi tıklayınız ve kitabın tamamını okuyunuz...

 

 

***