AYRIK OTLARI ÜZERİNE...

  

Bana gelen bir epostada en sonda şu cümle yazılıydı:

"Hayat, ayrık otlarının sizin kıymetli toprağınızda yetişmesine hiç bir zaman izin vermesin..."

Uzun bir müddet sonra yine aynı kişiden aldığım bir başka eposta sonunda yine aynı cümleyi okudum...

Sevdiğim bir arkadaşımdan gelen mesajdı... Meslek yaşamımda üzüntülerime tanık olmuş birisiydi... Emek verdiğim, yetişmelerine katkılar sunduğum, nice iyilikler sunduğum  öğrencilerimin/meslektaşlarımın zaman içerisindeki vefasızlıklarına ve nankörlüklerine tanık olmuş birisiydi...

Velhasıl bu mesaj sonrasında hAYAT ve hAKİKAT yazılarımıza bir yenisi eklenmiş oldu..

Ayrık otları...

 ***

Toprak özünde berekettir..

Öyle topraklar vardır ki, boş kalmış, emeksiz, bakımsız, gübresiz, susuz ve bereketsizdir...

Ama öyle topraklar vardır ki  bereketlidir..

Ekersiniz.. biçersiniz…

Çok şey yetişir…

Bol ürün alırsınız…

Çok karın doyurur...

 

HAYAT, TOPRAK VE İNSAN...

"Toprak, nankör bir adamdan daha kötü bir şey yetiştiremez. "

Ausonius

 

O bereketli topraklara hayat veren bir insan vardır...

Toprak kadar değerlidir...

O bereketli topraklarda yaşayan başkaca insanlar da vardır...

Ayrık otları gibi değersizdir...

Kimileri toprak kadar değerlidir...

Kimileri bir ot kadar değersizdir...

Hayat, toprak ve insan...

"Toprak, nankör bir adamdan daha kötü bir şey yetiştiremez" sözünün manası ve değeri büyüktür benim gözümde...

***

Bu topraklarda iyilik yetişti hep...

...ayrık otları da yetişti..

Ama ayrık otları bir gün yok oldu ve gitti....

Bu topraklarda buğday başakları yükseldi hep!..

Ama yulaflar yok oldu gitti...

Ayrık otları da , yulaflar da yok olup gitti...

Ama topraklardaki  bereket devam ediyor.... 

***

 

Toprakta çalışmak insanı yormaz. İnsanı insan yorar..

Hayat bir topraktır ama kuyuyu insanlar kazar…

 

BİR HİKAYE:

BUĞDAY VE YULAF

Yulaf  gübre oldu...

Bahar mevsimi, toprak içinde iki tohum yan yana yatıyorlardı. Buğday tohumu yanındaki yulaf tohumuna seslendi:

– Ben köklerimi toprağın derinliklerine salmak, filizimi toprağın üstüne uzatmak istiyorum. Baharın müjdecisi olmak, ileride tomurcuklar açmak ve güneşin sıcaklığını yapraklarım üzerinde hissetmek istiyorum. Rüzgar yavrusunun başını okşayan baba gibi okşasın istiyorum.

Yulaf tohumu korkulu bir sesle:

– Ben korkuyorum. Köklerimi salarsam kurtlar kemirmeye kalkar, filizlerimi toprağın üstüne gönderirsem belki de kuzular beni bekler. En iyisi uygun zamanı beklemek. Hem burada sırtüstü yatmak, bana çok zevkli görünüyor. Elimi sıcak sudan soğuk suya sokmak, yeni bir maceraya sürüklenmek istemiyorum.

Buğday tohumu:

– Yeteneklerimi geliştirmek, başarmak, özgürce gökyüzünü seyretmek istiyorum. Tembellik, miskinlik bana göre değil.

Buğday tohumu, arkadaşıyla yollarını ayırdı. Köklerini toprağın derinliklerine saldı. Filizlerini toprağın üstüne uzattı. Filizleri kısa sürede yaprağa dönüştü. Her sabah güneşle selamlaşmak, kuş sesleriyle tanışmak, rüzgarın kıllarında sallanmak hoşuna gidiyordu. Muhteşem bir duyguydu. İyi ki yerinden fırlamış çalışmış ve köklerini salmayı başarmıştı.

Yulaf tohumu, uygun zamanı bekliyordu. Tembel tembel yatmakta denebilir. O sırada baharın gelmesiyle toprağı eşeleyen tavuk gagasıyla yulaf tohumunu buldu ve bir lokmada yutuverdi. Yulaf olmayı göze alamayan tohum gübre oldu.

 

BİR HİKAYE:

İYİ TOHUM :: KÖTÜ TOHUM

 

Bir bilgenin öğrencileri bir gün sormuşlar:

"İnsanlar neden kötü alışkanlıkları daha kolay ve iyi alışanlıkları daha zor edinirler? Neden iyi alışkanlıklarını uzun süre muhafaza "edemiyorlar?

Yaşlı bilge:

"Peki ben size şöyle bir soru sorayım: Eğer iyi tohumu güneşte bırakırsak ve kötü, çürümüş tohumu toprağa gömersek ne olur sizce?" demiş.

"İyi tohum  kuruyacak güneşte, kötü tohum ise hastalıklı filizler verecek
ve sağlıklı bir meyve oluşmayacak" diye cevaplamış öğrenciler.

Bilge devam etmiş:

"İnsanlar da bu şekilde davranır: İyilikleri ruhlarında saklayıp filizlerini
büyütmektense açığa çıkarıp kayıp ediyorlar. Diğer yandan da  günahlarını ve kötü taraflarını başkalarından saklamak için içlerinde gizliyorlar. Onlar orada büyüyüp insanı kalbinden yok ediyorlar... Ancak siz, bilge olun..."