BİR BEN VARDIR BENDEN İÇERİ.

 

Beni bende demen bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeri

Yunus Emre

 

Senin içinde bir can var, o canı ara!

Mevlana

 

***

  

Senin adın Can!

"Senin canın içinde bir can var, o canı ara!" 

***

Bir ben varım deme,

"Bir ben vardır bende benden içeri", onu ara...

 

***

Sufizm ve tasavvuf düşüncesindeki "ben" ve "can" üzerine farklı açılardan bazı değerlendirme ve yorumlar yapalım...

***

Bir beynimiz var... Aklımız var... zihnimiz var...

Zihin içinde bir bilinç var; bir de bilinçaltı.... Birbiriyle bağıntılı ama fonksiyonları ayrı iki yapı....

Bilinç, buzdağının su yüzeyinden görünen kısmıdır.. Aklımızla ,  duyu organlarımızla bakarız, algılarız, düşünürüz, yargılarız ve sonuçta karar ve davranışlarda bulunuruz... Bilincimiz sayesinde bunları yaparız...

Bilinçaltı ise buzdağının suyun altında kalan ve görünmeyen kısmıdır.. Edindiğimiz bilgiler, duyularımız ve düşüncelerimiz aracılığıyla bilinçaltına yerleşir... Bilinçaltı bir tür düşünce deposudur. Bilinçaltında saklı tuttuğumuz veriler ya da bilgiler olaylara ve durumlara göre bilincimize yansır ve eylemlerimiz, karar ve tercihlerimiz ortaya çıkar...

Nörobilim sayesinde şaşırtıcı şeyler öğreniyoruz...  Nörobilim, sinir sisteminin anatomisi, fizyolojisi, ve biyokimyasını inceler...

Bir görünen zihnimiz var..  Bilinç

Bir de görünmeyen zihnimiz var... Bilinçaltı...

Yani, "Bir ben vardır bende benden içeri"

 

Bilinçaltı, bilincin ana kumanda merkezidir... Orada ne karar verilirse o bilince aktarılır (yansır) ve sonuçta akıl ortaya çıkar... Nörobilimciler zihinsel yaşamın neredeyse yüzde 90'ından fazlasının bilinçaltında var olduğunu iddia ederler...

Huy, mizaç, karakter...

Davranış ve tutumlar...

Karar ve tercihler..

Hepsi bilinçaltı ile yönetilir..

Beni benim kontrolüm dışındaki bir başka ben yönetir...

Beni ben yönetmem, yönetemem!..

Özgür irademle karar ve tercihte bulunuyorum demek eksik ve yanlış olur... Asıl patron bilinçaltıdır ve o ne derse o olur...

Ne yani,  karar veren, seçimde bulunan ben değil miyim?

Ben özgür irademle karar almıyor muyum?

ÖZGÜR İRADE PARADOKSU:

NÖROBİLİM :: FATALİZM :: KADERCİLİK

 

Önce şu özgür irade (free will) ne demek onu açıklamakla başlayalım...

Özgür irade bir kişinin eylemlerini, karar ve tercihlerini arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol altında tutabilme ve belirleme gücüdür.

Bireyin böylesine bir gücü var mıdır?

Nörobilim der ki, insan doğru, tutarlı ve sağlam karar ve tercihlerde bulunamaz zira insanın içindeki ben (bilinçaltı) nasıl yetişmişse, nasıl öğrenmişse ona göre karar verir... Dindar bir insan muhafazakar düşünce içinde yetiştiği için çevresinden gördüklerini  ve yaşadıklarını bilinçaltında depolar ve zamanı geldiğinde bu veriler/bilgiler ışığında eylemde bulunur...  Bu örnekteki, dindar insan bilinçaltındaki alışkanlıkların esiridir.

Bilim böyle der... Felsefe ve Teoloji ise duruma farklı bakar...

Örneğin, kadercilik (fatalism) her şeyin ama her şeyin doğaüstü bir güç tarafından belirlendiğini ve hiç bir kimsenin bu yazgıyı değiştiremeyeceğini savunur... Her şey önceden belirlenmiştir... Her şeyi bilen, her şeyi önceden planlayan bir üst irade vardır. Bireyin iradesi bir yere kadar anlamlıdır ve değerlidir, bir noktadan sonra hiç bir şeye yaramaz, yada sonuç üzerinde etkili olamayacağından ya da sonucu değiştiremeyeceğinden anlamsız ve değersizdir. Birey ve iradesi aslında  bir hiçtir!