İNSAN, BİR BİLMECE:: BİR BULMACA...

 

İnsan...

İnsan deyince şöyle bir dur ve düşün!... 

Ne yaman bir yapı!..

 

“İnsan ne yaman bir yapı! Akıl gücüyle ne soylu bir varlık! Düşünme yetenekleri ne sonsuz! Duruşu, kımıldanışı ne anlamlı, ne güzel! Ne melekçe davranışları, ne tanrıca kavrayışları var! Evrenin gözbebeği insan, canlıların baştacı!”

William Shakespeare

 

İnsanın aklını küçümsemek  mümkün mü!... 

Evrenin gözbebeği insan, canlıların baştacı!

Olağandışı bir  yaratık...

Büyük bir akıl!...

ve bu büyük akıl  içinde gizlenmiş bir  akılsızlık! Aptallık!...

 

“Alem büyük insandır, insan küçük alemdir.
İnsan hiçbir şeyin gerçeğini idrak edemez
Çünkü onun bilgisinin başlangıcı duygularıdır
akıl aracılığıyla ancak benzeyenleri ve ayrılanları seçebilir.”


Farabi

Yaratıcılık...

ve aynı zamanda yaratıcı tahribat...

Yapan, yıkan ve tahrip eden...

Savaşlar.. Ölümler...

Zulümler...

Haksızlıklar... Adaletsizlikler...

Hayvanların katledilmesi!...

Doğanın ve çevrenin tahribatı!...

Hepsi insan denen O yaratığın marifeti!...

 

“İnsan kendine özgü şekilde olağandışı bir yaratıktır. Ateşi keşfetti, şehirler inşa etti, muhteşem şiirler yazdı, dünyaya çeşitli yorumlar getirdi, mitolojik imgeler yarattı. Ama aynı zamanda hemcinslerine savaş açmaktan, çevresini yok etmek gibi yanılgılara düşmekten bir türlü vazgeçmedi. Terazinin bir kefesine yüksek zihinsel meziyeti, öbür kefesine aptallığı koyduğunuzda neredeyse dengede kalır.”
Umberto Eco

 

***

İnsan olmak başka, insan sürüsünün içinde bir insan olmak başka!

İnsan olmak, ya da olmamak!

Adam olmak, ya da olmamak!

İşte bütün mesele bu!

 

Adam Olmak...

herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşmanda incitemezse seni
ne küçümser nede büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyiyle dünya önüne serilir
üstelik oğlum adam oldun demektir.

Rudyard Kipling

 

***

“Bir insanın hayata adım atar atmaz kendisini içinde bulacağı maskeli balo hakkında haberdar edilmesi son derece önemlidir. Zira bizim medeni dünyamız şövalyelerle, askerlerle, eğitimli insanlarla, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve bilmediğimiz başkalarıyla karşılaştığımız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değildirler bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi, maksatlı olarak barodan elde ettiği ve sadece bir başkasını daha sağlam ve kesin biçimde hezimete uğratabileceği hukuk maskesini geçirir yüzüne ; bir başkası aynı niyetle yurtseverlik ve kamu yararı maskesini seçer; bir üçüncüsü ise din veya öğretide arıcılık ilkesini benimser. Kadınlar, nispeten daha önemsiz seçimler yapar. Kural olarak da; ahlak, evcimenlik ve uysallık maskelerinden istifade ederler. Ardından da tıpkı domino taşları gibi kendilerine belirli herhangi bir karakter atfedilemeyecek genel maskeler gelir. Bunlara her yerde rastlanır. İnsanların iddia ettikleri nezaket, duygu paylaşmada içtenlik ve yüze gülen dostluk bu türe dahildir.”
Arthur Schopenhauer

“İnsanlarla kurulan neredeyse bütün bağlar bir kirlenme, bir pislenmedir. Ait olmadığımız acınası yaratıklarla dolu bir dünyaya indik. Daha iyi olan az sayıda insana saygı duymalı ve değer vermeliyiz; gerisine talimat vermek için dünyaya geldik, onlarla arkadaş olmak için değil.”
Arthur Schopenhauer

 

***

İnsan...Çok karmaşık bir organizma...

Velhasıl,  insan bir muamma!..  

Bir bilmece!...Bir bulmaca!...