DİN VE DEVLET İLİŞKİSİ ÜZERİNE

 

“Organize edilen, kurumsallaştırılmaya çalışılan, insanın iman etmesi gerektiği belirtilen ve dini tören ve usullere bağlanılan bütün dinler içten olmayan eylemlere dönüşürler.”

Harry Emerson Fosdick

 

İnanç, İnsan ile Tanrı(sı) arasındaki özel bir ilişkidir.

 

Bu özel ilişkiye devlet  hiç bir şekilde müdahale etmemelidir.

En başta din, devletin temeli olmamalı ve devlet, dinsel kurallar ile yönetilmemelidir.

Devlet, dini yönetmeye ve inanç alanlarına müdahaleye  kalkışmamalıdır.

Devlet ile din arasındaki ilişki “tarafsızlık” ilkesine bağlı olmalıdır.

Devlet, hiçbir dine ya da mezhebe diğerleri karşısında bir ayrıcalık ya da imtiyaz tanımamalıdır.

Devlet hazinesinden hiçbir dine ya da mezhebe parasal bir kaynak transfer edilmemelidir.

"Halkımızın yüzde şu kadarı şu dine/mezhebe mensup..." türünden hesaplamalar yapmak ve sonra da nüfusun ekseriyetinin inandığı din ya da mezhebe devlet bütçesinden para aktarmak doğru değildir ve kabul edilemez.

Devlet,  “tek din/tek mezhep” anlayışını resmi bir ideoloji haline getiremez ve getirmemelidir.

Devlet,  belli bir dinin ya da inancın ya da belli bir mezhebin savunucusu ve destekçisi olamaz, olmamalıdır.

Eğitim sisteminin dini kurallara göre düzenlenmesi asla kabul edilemez.

Dini eğitimin devlet eliyle yaygınlaştırılması laik bir devlet ile bağdaşmaz.

Ne zorunlu ne de seçmeli din dersi eğitiminin laik bir devlette yeri yoktur.

Devlet, oy devşirmek gayesiyle henüz çok küçük yaştaki çocukların din kurslarına katılmalarını sağlayacak uygulamalardan uzak durmalıdır.

Devlet zımni olarak kendisine oy potansiyeli olarak gördüğü dini vakıf ve cemaatlerle hiç bir şekilde bir ilişkiye ve yakınlaşmaya girmemelidir. Dini vakıf ve cemaatlere bedeva devlet arazisi tahsis etmek, devlet bütçesinden kaynak aktarmak kesinlikle kabul edilemez.

Devletin din işleri ile görevli resmi kurumunun temel görevi düzenlemeler (regülasyon) yapmaktır.

Devlet tamamen kişisel olan inanç alanı ile ilgili olarak kural koyucu ve yönlendirici olmamalı sadece din ve inanç alanının cemaat ve benzeri organizasyonlar tarafından istismar edilmemesi için genel düzenlemeler yapmalıdır.

“Dinle ilgili bütün meseleler devletin faaliyet alanının dışındadır; din adamlarının seçimi, genel olarak ibadet ile ilgili tüm hususlar devletin kontrolü dışında tamamen ilgili toplulukların serbest değerlendirmesine bırakılmalıdır.”

Wilhelm von Humboldt