DİN Mİ ? AHLAK MI?

 

  

Değerli insan... Değersiz insan...

Bir insanı değerli kılan nedir? Değerli yapan nedir?

"Bir insanı değerli yapan sahip olduğu değerler ve ürettiği değerlerdir."

Doğru veya yanlış...  Kendime ait bir tanım...

Ben bir insanın değerli olup olmamasını bu temel ilkeden haraket ederek değerlendiriyorum.

-değerlere sahip olmak ( ahlak, erdem)

-değer üretmek ( çalışmak ve bir katma değer üretmek)

***

Şimdi basit analizler yapalım...

Bir insan düşünelim... Bütün yaşamını rehavet, atalet ve tembellik içerisinde geçiren, çalışmayan ve üretmeyen fakat Tanrı'ya ibadetini esirgemeyen....

Bir insan düşünelim... Tanrıtanımaz..  Çalışkan... Ahlakai değerlere sahip... Erdemler yolunda... Kimseyi incitmiyor.. Kimseye zarar vermiyor... Doğru , dürüst ....

Bu birbirinden farklı iki insan...

***

Tanrıtanımaz bir insan ama ahlak ve vicdan sahibi...

İnançlı bir insan, ibadetini ihmal etmeyen bir insan , fakat ahlaki zaafiyetleri olan bir insan....

Hem ahlaklı hem de dindar...

Hem ahlaksız hem de tanrıtanımaz...

***

Tanıdığınız ve bildiğiniz insanlara bir bakın ve yaptığım bu tanım ve sınıflamaya göre bir değerlendirme yapın...

Şimdi gelelim asıl sorumuza?

Din mi ahlak mı?

Hangisi daha önemlidir?  Birinin diğerine göre üstünlüğü sözkonusu olabilir mi?

Ben diyorum ki...

Bütün dinlerin temeli ahlak ve erdem üzerine inşa edilmiştir...

Hiç bir (kutsal) din gayri ahlaki değerleri sunmaz ve tavsiye etmez...

Ahlaki değerlerden ne anladığımız önemli..

İçki haramdır der bir din: bir diğerinde  ise bir ayinin parçasıdır... Evharistiya... Ekmek-şarap ayini..

Şarap içmek  gayri ahlaki bir davranış değildir... Fakat islam dininde kullanılması caiz değildirİ haramdır...

***

Ben diyorum ki...

Ahlak dinin tekelinde değildir, ahlak dinden bağımsız bir olgudur.

Din olmadan ahlak temellendirilemez düşüncesi manasızdır...

Bir tanrıtanımaz,   eğer genel/evrensel kabul gören ahlak normları ile yaşıyorsa onun tinsel uzleti tercih etmesi sorgulanamaz....

Bir tanrıtanımaz içindeki ahlak ve vicdan yasaları ile yaşayabilir... ve buna da kimsenin itirazı olamaz!...

Bu bakımdan ahlaki davranışın gerisinde ve temelinde din olmalıdır düşüncesi yersizdir, anlamsızdır, manasızdır...

Din, vicdana da seslenmekle beraber, ahlakı sadece insanın vicdanına bırakmaz.  İşte din ile ahlak arasındaki temel fark da buradadır...

ve bir diğer fark:

Din, doğru olan şey ne olursa olsun emredileni yapmaktır.
Ahlak ise emredilen şey ne olursa olsun, doğru olanı yapmaktır.

Tesettür ve kadınların başlarını örtmeleri  islam dini için bir emirdir. Farzdır...

Fakat kendisine dini değil de ahlakı referans almış bir kimse için tesettür ve başını örtme gereksiz ve anlamsız olabilir.. Kabul görmeyebilir...

Hülasa:

Din güzelliktir... Ahlaktır...  Güzel bir dindar insan, dinin emirleri içerisinde ahlakı ve vicdanı ile yaşar...

Ahlak erdemlerin kraliçesidir... Dindar bir yaşamı tercih etmezse bile insan ahlak ve vicdan yasaları ile kendini sınırlayarak güzel bir yaşam sürebilir...