ENDOKTRİNASYONİZM

ALGI YÖNETİMİ:: ZİHİN KONTROLÜ:: DÜŞÜNCE KONTROLÜ

 

 

İnsan aklının manipüle edilmesi ::  endoktrinasyon :: şartlandrıma :: beyin yıkama ::

zihin kontrolü :: düşünce kontrolü

 

   

Endoktrinasyon  (indoctrination), bir gruba ya da toplumun tamamına belirli bir bilgi ya da enformasyon demetinin aşılanması, telkin edilmesi ve daha da ötesinde empoze ve dikte edilmesidir. 

 

Beyin yıkama (brainwashing), şartlandırma (conditioning) ve endoktrinasyon gibi yöntemlerin uygulanması suretiyle  grup ya da topluluğun aklının belirli bir yöne çevrilmesi hedeflenir.

 

Endoktrinasyonu, etimolojik kökeninden hareket ederek bir doktrinin ya da öğretinin mutlak bir doğru olarak takdim edilerek dogma haline getirilmesi süreci olarak tanımlayabiliriz. Bu sürece muhatap olan grup üyeleri, benliklerini yitirerek kollektif br varlığın bir parçası haline gelirler ve özgür düşünebilme ve karar alabilme yeteneklerini kaybederler.  Endoktrinasyon  sürecinde belirli düşünce ve inançların ezberletilmesi, tekrar edilmesi, ezberletilmesi, belirli sembollerin sürekli kutsanması, ritüeller düzenlenerek heyecan katılması, aşırı disiplin ve cezalandırma, korku iklimi yaratılması ve saire yol ve yöntemler oldukça yaygın olarak kullanılır. Amaç yeknesak düşünen , sorgulamayan ve itaat eden bireyler üretmektir ve bunu toplumun tamamına yaymaktır.

 

DEVLET, ALGI YÖNETİMİ  VE  MİLLETİN KANDIRILMASI

 

   

Duyu organlarımızla edindiğimiz bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesine “algı” adı verilir.  Algı  dışarıdan bize gelen bütün uyarıcılardır. Biz o uyarıcılara göre karar ve tercihlerimizi veririz. Algı yönetimi ise insanların duygu ve düşüncelerini etkilemek ve yönlendirmek için girişilen her türlü faaliyet olarak tanımlanabilir. Algı yönetiminin amacı  ikna, inandırma ve yönlendirme çabaları ile bireylerin, grupların, kitlelerin ya da tüm toplumun algılarını kontrol altına almaktır.

 

Algı yönetiminin siyasal karar alma sürecindeki rolü ve etkileri oldukça önemlidir. Sözde demokrasilerde (adına demokrasi denilen seçime dayalı despotizm yönetimlerinde) güç ve iktidarı elinde tutanlar, kitlelerin karar ve tercihlerini kendi lehlerine çevirmek için algı yönetimine başvururlar. Algı yönetiminin temel gayesi zihinleri kontrol altına almaktır. “Beyin yıkama”, “zihin kontrolü”, “algı operasyonu” ve benzeri kelimelerle ifade edebileceğimiz algı yönetimi çeşitli teknikler kullanılarak yapılır. Bunların başında eğitim gelir. Gerek resmi eğitim gerekse dini eğitim yoluyla kitlelerin zihinleri kontrol altına alınabilir. Örneğin, muhafazakar seçmenlerin oylarına talip olan bir muhafazakar parti dini eğitimi yaygınlaştırarak o seçmenlerin oylarını devşirmek için “beyin yıkama”ya yönelik faaliyetlerini sürdürebilir. Kitlesel hipnoz için en etkili araçlardan birisi medyadır. Güç ve iktidarı elinde tutanlar  görsel medya ve yazılı medyayı kullanarak seçmenlerin algılarını değiştirecek yayınlar yaparlar. Haber programlarında tarafsızlık ilkesini ihlal ederek seçmene yanıltıcı ve yanlış enformasyon sunarlar. Yalan ve yanlış bilgilerle belgesel programlar hazırlayarak  siyaset tarihi üzerinde seçmenin düşüncelerini değiştirecek algı operasyonları yürütürler. Medya, reklam ve propaganda kitlesel hipnoz için el elverişli araçlardır ve  zihinleri manipüle etmenin en etkili yöntemidir.

 

Algı yönetimi ile ilgili olarak bir de “algıda seçicilik” olarak adlandırılan konuya da değinmemizde yarar vardır. Algıda seçicilik şunu ifade eder. İnsanlar dış çevrede bulunan uyarıcılardan, nesnelerden ya da olaylardan birisine ya da bir kaçına dikkatlerini yönlendirirler ve diğerlerini otomatik olarak ilgi ve istem dışı bırakırlar. Başka bir ifadeyle, insanlar dış çevrede olan uyarıcılardan sadece bir bölümünü algılarlar. İnsan tüm dikkatini dış çevresindeki uyarıcılardan birine yoğunlaştırdığından, sadece bunun özelliklerini algılar. İnsanların, dikkatlerini birçok uyarıcı içinden sadece kendi ilgi ve istemlerine uygun olan belli uyarıcılar üzerinde yoğunlaştırdıkları  pek çok ampirik çalışma ve deneylerle ispatlanmış bir durumdur.

 

İktidar partisi, seçimler yaklaştığında bilinçli ve planlı bir  algı yönetimi stratejisi uygulayarak  farklı seçmen gruplarının ilgisini çekecek politikaları gündeme getirir ve algı değiştirmeye çalışır. İşçi, memur, emekli,  kadın ve buna benzer diğer seçmen grupları için iktisadi ve sosyal gayeli yardımları ve teşvikleri gündeme getirerek seçmenlerin ilgisini kendi lehine çevirebilir.