ERTELEMEK ÜZERİNE

 

 

“Ertelemek, bir işi yok etmenin en ölümcül yoludur.”
C. Northcote Parkinson

 

 

C. Northcote Parkinson…

 

Yönetim üzerine kitapları ile tanınmış bir yazar…

 

Parkinson Yasaları diye bilinen bir dizi görüşleri var…

 

Bir tanesi de “Erteleme Yasası”  (The Law of Delay)  Bu konuda bir de yazılmış kitabı var...

 

 

 

“Biri işi yok etmenin ve ölümcül hale getirmenin yolu ertelemektir”…  diyor Parkinson…

 

 ***

 

Ertelemek, yok etmektir…

Ertelemek, aşk ve şevki ortadan kaldırmaktır...

Ertelemek, enerjiyi tüketmektir...

Ertelemek,  sabote etmektir…

Ertelemek, bir zaman hırsızlığıdır…

Zamanı çalmaktır…

Sadece kendine ait olan zamanı değil, başkalarının zamanını israf etmektir…

Birlikte yola çıktığınız kişileri engellemektir…

Ertelemek, mazeret üreterek işi savsaklamaktır…

Ertelemek, “mükemmeliyetçilik” altına sığınarak işi geciktirmektir…

Ertelemek, “şahane olsun” bahaneciliğidir!…

Bahaneler üreterek işi sabote etmektir.

“Mod”a girmek için geçen süre!…  ve sonra...

Bedeni harekete geçirmek için ruhun tembelliğinden kurtuluş çabaları!…

ve akıp giden zaman... 

Sonuçta "sıfıra sıfır elde var sıfır..."

***

Ertelemek...

Bir hastalık değilse bile bir semptom… ya da bir sendrom…

Ve sonrasında “kronik erteleme” durumları ile bedeni ve ruhu saran bir hastalık…

Ve sonrasında yaşlılık yılarında

Depresif Tembeller Huzurevi’nde geçen yıllar....

Geriye baktığında israf edilmiş yıllar...

 

PROCRASTINATION

 

Procrastinating...   veya  Procrastination...

Kökeni Latince olan bir kelime... Nörobilim ve Psikoloji'de kullanılan bir kelime...

Evet başlangıç düzeyinde belki bir semptom ama kronik bir hale gelmesi ciddi bir soruna dönüşebilir...

Ana kaynağı kişinin çalışmaya atfettiği değer ile ilgili... Çalışma  ahlakı ile ilgili...

Atalet ve rehavet... Tembellik.... Üşengeçlik... Düzensizlik...  İş yapmada isteksizlik... ve devamında gelen kaos, verimsizlik, etkinsizlik...

 

 ***

İnsanlar vardır…

 

Bir işi sürekli ertelerler…

 

Şu sözleri duyarsınız…

 

“Yaparız…”

 

“Hallederiz…”

 

“Merak etmeyin!”

 

“Acele etme!..”

 

Sonra bir bakarsınız zaman geçmiş.... o kişi yine o aynı noktadadır…

 

Bir adım ileri gitmemiştir…

 

Tembeldir...  Üşengeçtir… Atalet ve rehavet içerisindedir…

 

Bu kişiler en başta kendilerine zarar verirler…

 

“Ertelemek hayatı kaçırmaktır”

 

Bunun farkında bile değildirler…

  

En büyük kötülüğü kendilerine ve hayatlarını paylaştıkları eş ve çocuklarına yaparlar..

 

Bununla da kalmazlar… Çalışma arkadaşlarına da zarar verirler… Organizasyonlara zarar verirler…

 

Ertelemek, bir zaman hırsızlığıdır…

Sürekli erteleyen kişi  iş yapacağım diye söz verdiği kişinin zamanını çalar...

 

ve zaman gelip kapıyı çaldığında bu defa bahaneler ard arda gelir...

 

Kaçar, gizlenir... Telefonlarınıza çıkmaz... Mesajlarınıza cevap vermez...

 

Sürekli bahaneler... Mazaretler...

 

ve gün gelir... ve o gün gelir... Sitem edersiniz..  Üzüldüğünüzü ifade edersiniz...

 

_ "Bakın söz vermiştiniz..."

 

_ "Bakın şöyle yazmıştınız... Şu işleri şu zamana kadar yapacağım demiştiniz..."

 

_"Söz uçar, yazı kalır. Bakın şu söz ve taahhütlerde bulunmuştunuz " dersiniz...

 

Mahcubiyet ifadesini ararsınız yüzünde!..

 

Bulamazsınız!

 

Sitemleriniz altında ezilince de  bu defa savunma psikolojisi   devreye girer...

 

 "Hem suçlu, hem de güçlü" olur.... 

 

Hakaret etmeye başlar...

 

Durumu öyle bir noktaya getirir ki,  sizi konuştuğunuza bin pişman ettirir...

 

Bununla kalsa iyi...

 

Bu defa hakkınızda dedikodu üretmeye başlar...

 

 

 ***

Ey insan!...

Söz verme, söz veriyorsan o sözün gereğini yap!...

Onur, şeref ve haysiyet üzerine söz verip ondan sonra uçan sözlerin altında kalıp ezilme..

 

Ey insan!...

Yapamayağın bir iş için kimsenin zamanını çalma..

Dürüst ol...  Dosdoğru ol!...

"şu..... nedenlerle yapamayacağım.. size karşı mahcup olmak istemem... Başlayıp işi yarıda bırakmak istemem.. Beni bu iş için affediniz...." de....

Erdem budur işte.... Erdemli insan olmak budur işte...

 

Ama siz öyle yapmadınız ki!

Doğru olmadınız ki!

Dürüst olmadınız ki!

Dosdoğru olmadınız ki!

 

Ertelediniz... ertelediniz... ertelediniz..

 

“Ertelemek, bir işi yok etmenin en ölümcül yoludur.”
C. Northcote Parkinson