EVRENSELCİLİK….

Ulusçuluk, Ulusalcılık, Milliyetçilik, Vatanseverlikten Öteye…

 

 “Ben Atina’nın değil, Yunan devletinin değil, dünyanın vatandaşıyım.”

Sokrates

 

 “Eğer ülkeme yararlı olacak, diğer ülkeleri mahvedecek bir şey biliyorsam Prens’ime önermem; çünkü ben önce bir insanım, sonra bir Fransız’ım... Ben zorunlu olarak insan doğdum ve tesadüfen Fransız oldum.”

Charles de Secondat, Baron de Montesquieu

 

“Ademin özünü Medine toprağından yarattı. Başını, Beytülmukaddes toprağından yarattı. Kulağını Tur toprağından yarattı. Burnunu Dımışık (Şam) toprağından yarattı. Sakalını Uçmak, alnını Medine’nin Mağribinden yana toprağından yarattı. Ağzını Medine’nin Maşrıktan yana toprağından yarattı. Dilini, Buhara toprağından yarattı. Dudaklarını Berberiye toprağından yarattı. Dişlerini Harzem toprağından yarattı. Boynunu Çin mülkü toprağından yarattı. Kollarını Yemen Tayif toprağından yarattı. Sağ elini Mısır, sol elini Pers toprağından yarattı. Tırnaklarını Hıtay toprağından yarattı. Parmaklarını Sitan, göğsünü Irak, arkasını Hemedan, zekerini (cinsel organını) Hindistan, uyluklarını Türkistan, hayalarını Konstantiniye (istanbul) toprağından yarattı. Dizlerini Kırım, inciklerini Antalus toprağından yarattı.”

Hacı Bektaş Veli

 

“Ben bir dünya vatandaşıyım, herkese ama herkese bir yabancı olarak bilinirim.”

Erasmus

 

 

***

 

Ben tesadüfen bir Türk vatandaşıyım!...  Bu benim tercihim değil,  şovenist bir bir onur ve gurur duyduğum bir şey de değil, istemediğim ya da nefret ettiğim bir şey hiç değil!...  Biliyorum ki, ben tesadüfen bir Türk vatandaşıyım!...  Ama bundan daha da önemlisi ben sınırları olmayan  ve kapıları birbirlerine açık  mekanlarda dolaşmak isteyen bir insanım o kadar...

 

 

“İnsanlar inandıkları dinleri kendileri seçmediler.”


Hallâc-ı Mansûr

 

 

Ben tesadüfen bir müslümanım!...   Bu da benim tercihim değil!...  Müslüman doğdum, öyle gördüm, öyle işittim ve öyle yetiştirildim!...  Elhamdülillah müslümanım... Evrensel ahlak ilkelerine uyan ve örtüşen mesajları olan bütün dinlere saygılıyım... Benim dinim onlarınkinden daha üstün hiç demem, diyemem!...  Bütün evrensel ve etnik dinleri aynı derecede anlamaya, öğrenmeye çalışıyorum ve hoşgörü ile bakıyorum...

 “Sokrates söylemiş diye değil, kendi yaradılışıma uyarak, üstelik aşırılığa bile kaçarak, bütün insanları hemşerim sayıyorum. Bir Polonyalı’yı tıpkı bir Fransız gibi kucaklıyorum, dünya ile akrabalığımı kendi ulusumla akrabalığımın üstünde tutuyorum. Doğduğum yerin pek o kadar düşkünü değilim. Kendi düşüncemle vardığım yeni bilgiler, bana yalnız esintilerle edindiğim hazır ve gelişigüzel bilgilerden daha değerli gelir. Kendi kazandığımız temiz dostluklar nerde, iklim ve kan dolayısıyla bağlı olduğumuz dostluklar nerde! Doğa bizi özgür ve bağımsız yaratmış, bizse tutup kendimizi birtakım çemberler içine hapsediyoruz.”

Michel de Montaigne

“Benim ülkem dünyadır; benim vatandaşlarım tüm insanlardır.”

William Lloyd Garrison

“Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan, halka müderris olsa hakikatte asidir.”
Yunus Emre

Sokrates gibi, Montesquieu gibi, Hacı Bektaşi Veli gibi, Yunus Emre gibi düşünürüm...  Montaigne'nin dediği gibi dünya ile akrabalığımı kendi ulusumla akrabalığımın üstünde tutuyorum...

Bir Hintli olarak doğmuş olsaydım; Gandi'nin ve Krishnamurti'nin  söylediklerinden ayrı bir haz duyardım!..  Memleketçilik  yapmazdım! Memleketim insanlarının evrensel değerlere ekledikleri bu güzel sözlerden gurur duyardım, onur duyardım...

“Hind'e hizmet edeceğim diye İngiltere veya Almanya'ya kötülük edemem. Evimin dört bir yandan duvarla kuşatılmasını, pencerelerimin kapatılmasını istemem. Her ülkenin kültürü bir bahar rüzgarı gibi serbestçe esebilmeli odamda. Ama beni önüne katıp götürmemeli. İman bir zindan değildir. Tanrının bütün yaratıklarına açıktır bu iman. Ne ırk ayrılığı tanırım, ne renk ayrılığı.”
Mahatma Gandi

“Kendinizi Hint ya da Müslüman ya da bir Hıristiyan ya da başkaca birisi olarak adlandırdığınızda şiddete düşüyorsunuz. Neden bunun bir şiddet olduğunu görebiliyor musun? Çünkü bu şekilde kendini, insanlığın kalan kısmından ayrı tanımlıyorsun. Kendini inanç ile, ulus ile, gelenek ile ayırdığında, bu ayrım şiddeti doğuruyor. Öyleyse şiddeti anlamayı arzu eden bir kişi herhangi bir ülkeye, her hangi bir dine, herhangi bir politik partiye ya da bir grupsal sisteme ait değildir; o kişi insanlığın tümünü anlamanın peşindedir.”
Jiddu Krishnamurti

 

***

Bu sözlerimle yargılamayın beni! Linç etmeye kalkmayın beni!

Ne Türkçüyüm, ne de Kürtçü!

Öyle ırkçı bir milliyetçiliği ve ulusçuluğu reddederim!

“Milliyetçilik çocuksu bir hastalık. İnsanlığın kızamığı.”

Albert Einstein

 

Öyle abartılı  bir vatanseverliği reddederim!

Öyle saldırgan bir jingoizmi reddederim!

Öyle 'irite' edici bir irredantizmi reddederim! Ekmeğimi nereden kazanıyorsam orası da benim memleketimdir!...

İçinde garezlik, nefret, düşmanlık içeren tüm fanatik şovenciliği reddederim!

Öyle diğer dinlerden ayrı-gayrıcılığı savunan bir ümmetçilik felsefesini reddederim! Benim gözümde bütün müslümanlar değil, bütün insanlar kardeştir!...  'Müslüman olmayanlar bizden değildir' şeklindeki bir ümmetçilik anlayışını reddederim...

Ne sünni ne de şii , alevi ayrımı yaparım!

Öyle Hanefi, Şafi, Maliki, Hambeli ayrımı bilmem!...

Mâtürîdîlik ve  eş'ârîlik nedir?   Doğrusu bilmem!... Bilmem gerekiyorsa öğrenirim, ama oturup da mâtürîdî ya da  eş'ârî ayrımı yapmam!.. Doğru bulmam, doğru görmem!

Bir ırkın, bir dilin, bir dinin, bir cinsiyetin, bir etnisitenin, bir sosyal sınıfın, bir ulusun, bir kültürün diğerlerine üstünlüğünü iddia eden ve bunu savunan tüm ideolojileri reddederim!..   Öylesine bir 'supramacism"i kesin bir dille reddederim!..

Apartheid'i reddederim!..

Nazizmi reddederim!...

Yabancı düşmanlığını reddederim!...

Klancılığı, kabileciliği, aşiretçiliği reddederim!

 “İdeal insanlar evrenselcidir ama klancı değildir.

Küçük kafalı insanlar evrenselci değil, klancıdır.”

Konfüçyüs

Siyonizmi, radikal /fundamentalist dinciliği reddederim!...

Hegemonyayı, Emperyalizmi reddederim!...

Elitizimi, genetik üstünlük iddiasında olan bir genetizmi reddederim!...

Doğduğum memleketi severim ama kalkıp da bir hemşehricilik yapmam!

Aynı kan bağı ile bağlı olan akrabalarımı severim ama kalkıp da bir asabiyetçilik yapmam!

Mezhepçiliği reddettiğim gibi nesepçiliği de reddederim!

Aşiretçiliği reddederim!

***

Sokrates gibi, Montesquieu gibi, Hacı Bektaşi Veli gibi, Montaigne gibi düşünürüm...  Gerisini düşünmem!...

*** 

 “Evrensellik nedir? Ahlaki evrensellik, kişinin yaşam biçimini diğer yaşam formlarının meşru talepleri karşısında relativize etmesi, yabancılara ve ötekilere kendisine tanınan aynı hakları tanıması, kendi kimliğini evrenselleştirme noktasında ısrarlı olmaması, farklı kimlikleri dışlamaması, ve hoşgörü alanlarının bugün olduğundan çok daha geniş bir şekilde düzenlenmesi anlamına gelmektedir.”

Jürgen Habermas

 “Bugün diyorum ki dostlarım, şu anın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir rüyam var benim.

Bir rüyam var: Gün gelecek bu ulus, ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak; “Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır.”

Bir rüyam var: Gün gelecek eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.

Bir rüyam var: Gün gelecek Mississippi Eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.

Bir rüyam var: Gün gelecek dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.”

Martin Luther King