HAYATTA NELER GÖRDÜM!... NELER!
KİM BİLİR DAHA NELER GÖRECEĞİM!...
"Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gâmın da rûzgârın görmüşüz."
Yusuf Nabi
Yok! Yok ! Sözler öylesine büyük ve anlamlı ki!
Benim hayatım böylesine büyük bir hayat değil!...
Eğer hayat denen hakikati anlamak gerekirse o
rüzgarların bir esintisi dahi olsa teninize değmesi gerek!...
Hayat o zaman hayattır!...
***
Bu hayatta ne oldum deme ey insan!... Ne olacağım de!
Neşatın da gamın da rüzgarlarının ne yönde eseceğini bilmezsin, bilemezsin!
Daha neler gördün ki! Bak daha neler... neler... göreceksin!...
Yeter ki etrafına bak ve gör!
Görebilir misin, o da şüpheli ya!
Bugüne kadar baktın da ne gördün ki!
Gördün de ne anladın ki!
Anladın, üzüldün de ne değişti ki!
Sen yine o eski sen değil misin!
Kimler geldi, kimler geçti!
Kimden geriye ne kaldı!
Malı-mülkü olanlar bu dünyadan göçtü gitti!
Makamı- mevkisi gitti, geriye ne kaldı!
Zengindi, yoksul düştü!
Bu hayat öyle bir hayat!...
Sen bu hayattan ne anladın ki!
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gâmın da rûzgârın görmüşüz
[Zaman bağının baharını da gördük güzünü de;üzerimizden neş’e rüzgârları da geçmiştir gam fırtınaları da.]
Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde
Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz
[Mevki sahibi olunca zafer sarhoşu oluverme;zîrâ böylesine mest (sarhoş) olup sabah olunca da baş ağrısı çeken binlercesini görmüşlüğümüz var.]
Urfalı şâir Yûsüf Nâbî
tercüme: Hayati İnanç