HUZUR ÜZERİNE

 

Para önemlidir, ama tek başına bize huzur getirmez...

Kariyer ve başarı insana haz verir, gurur verir ;  ama tek başına huzur getirmez...

Evlilik ve aile yaşamı güzeldir; ama evlenmekle insan huzuru bulmuş olmaz...

Bir bebek sahibi olmak, çocuk sahibi olmak eşsiz bir mutluluktur, ama o evde huzur bulunduğu anlamına gelmez...

***

Malın mı var derdin var!...

Dert çok, para yok!...

Bazan de tam tersi...

Paran çoksa derdin çok!...

Kariyer sahibi başarılı insanların hayatlarına bakın, gözlemleyin!... İşe ve başarıya odaklanmış bu insanların evlilikte başarılı oldukları söylenemez... Huzur yok!...

Güzel bir evlat!...  Yoksa eğer ve varsa br hayırsız evlat ömrün huzursuzlukla ve hüzünle geçer....

Huzursuzluğun kitabı yazılmışsa kaderine...

***

HUZUR İNSANIN KENDİ İÇİNDE

 

Yoksa eğer insanın içinde huzur, satın alamazsınız ona huzur...

Huzursuz bir zihin içinde huzur yaşamaz....

Huzursuz bir zihin daima acı içinde kıvranır...

İç huzur olmadan insan nerede olursa olsun ve neye sahip olursa olsun huzurlu bir yaşam süremez..

Mutluluk anlıktır... Bir zaman dilimindeki keyifdir, zevkdir, hazdır... Anlık bir duygudur mutluluk....

Mutluluk iç huzurun duygudaşıdır... Mutluluğun annesidir iç huzur... İç huzur olursa mutluluk doğar, büyür ve yaşar...

İç huzur varsa eğer o zaman mutluluk anlık olmaktan birazcık çıkar ve belki devamlılık ve istikrarlılık sağlayabilir...

***

İç huzurun sihirli bir formül yoktur...

Onu içinden bulup çıkarmak için önce istemelisin...

İstekli olmalısın...

Önce kendin tanı... kendin bil...

Maddi ihtiraslardan vazgeçmeyi öğren ve ızdırapların azalsın birer birer...

Doğayla daha fazla buluş... Doğal yaşamla tanış...

Yalın yaşa... Sadelik ve basitlik tercihin olsun...

Bol bol seyahat et...

Değersiz olduğunu düşündüğün insanlardan uzaklaş... Kızgınlığını, öfkeni yönetmeyi öğren...

Tanrî ile buluş ve konuş... Dertleş.. Dua et...

 

BİR HİKAYE

 

Bir gün bir kral ama halkı tarafından sevilen bir kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder.

Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışırlar birbirinden güzel resimler yaparlar.

Sonunda eserleri saraya teslim ederler. Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir.

Resimlerden birisinde sükunetli bir göl vardır. Göl bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslüyorlardı.

Resme kim baktı ise onun mükemmel bir huzur resmi olduğunu düşünüyordu.

Diğer resimde de dağlar vardı. Ama engebeli ve çıplak dağlar. Üst tarafta öfkeli bir gökyüzünden yağmurlar boşanıyor ve şimşek çakıyordu. Dağın eteklerinde ise köpüklü bir şelale çağıldıyordu. Kısaca resim hiç de huzurlu gözükmüyordu.

Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında kayalıklardaki çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık gördü. Çalılığın üstünde ise anne bir kuşun örttüğü bir kuş yuvası görünüyordu.

Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuş yuvasını kuruyordu.

…harika bir huzur ve sükun örneği.

Ödülü kim kazandı dersiniz.

Tabi ki ikinci resim. Kralın açıklaması şöyle idi:-Huzur hiçbir gürültünün sıkıntının yada zorluğun bulunmaması ve sıkıntının olmadığı yer demek değildir. Huzur bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükun bulabilmesidir.