İYİ KURALLARIN ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE...
“Oyun oynanıyorken herhangi bir oyun kurallarında bir değişiklik üzerinde anlaşma sağlamak, oyun başlamadan önce bir kurallar bütünü üzerinde anlaşma sağlamaktan kesinlikle daha zordur."
James M . Buchanan
İyi bir sosyal düzen oluşturabilmek ve bunu sürdürebilmek için iyi kurallar gereklidir. Peki, iyi kurallar ne demektir? “İyi kural” deyince bundan ne anlaşılır veya ne anlaşılmalıdır? Bir aile yaşamında, okulda, iş yaşamımızda ya da devlet yönetiminde ve bunların hepsini kapsayan sosyal yaşam içerisinde olması gereken idealler kurallar nelerdir?
***
Basitlik- Anlaşılabilirlik. İdeal bir kural sistemi her şeyden önce basit olmalıdır. Yani kurallar herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek şekilde düzenlenmelidir.
Açıklık-Kesinlik. Kurallar herkes tarafından önceden bilinmeli, kurallara uymanın ya da uymamanın sonuçları açık ve kesin olmalıdır.
Eşitlik ve Adillik. Kurallar herkese eşit ve adil uygulanmalıdır. Bu çerçevede “yatay adalet” ve “dikey adalet” kavramları önem taşımaktadır. Yatay adalet, aynı durumda veya konumda bulunan herkese aynı kuralların uygulanmasını; dikey adalet ise farklı durum ve konumda bulunan kişilere farklı kurallar uygulanmasını ifade eder. Kurallar, herhangi bir kişi ya da topluluğa ayrıcalık ya da imtiyazlar tanıyıcı nitelikte olmamalıdır. Başka bir ifadeyle, kurallar bazı kişi ve grupları koruyucu ve gözetici nitelikte olmamalıdır.
Genellik / Tarafsızlık. Kurallar, bir toplumda yaşayan insanlar arasında cinsiyet, din, dil, ırk vs. ayrımı yapılmaksızın herkese aynı şekilde uygulanmalıdır. Bu ilke bir ölçüde adalet-eşitlik ilkesi ile paralellik arz etmektedir. Genellik ilkesinin gereği “kanun önünde eşitlik”tir. Yani, herkese hiç bir ayrım yapılmadan kurallar eşit şekilde uygulanmalıdır.
Öngörülebilirlik ve İstikrar. İdeal bir kural sisteminde bulunması gereken bir diğer özellik de öngörülebilirlik ve istikrardır. Kuralların temel özelliği belirsizliği azaltmalarıdır. Bu nedenle kurallar sık sık değiştirilmemelidir. Vatandaşlar, toplumsal kuralların sürekliliğine ve bu kuralların uzun dönemde yürürlükte kalacağına inanmalıdırlar.
Uyumluluk. Kurallar, uygulanacağı toplumun değer yargılarına, gelenek ve göreneklerine bütünüyle ters düşmemelidir. Formel kuralların, informel kurallar ile uyum göstermesi önem taşımaktadır. Bir başka ifadeyle uygulamaya konulan bir kuralın toplum tarafından kabul edilebilir nitelikte olması gerekir.
Uygulanabilirlik. Kurallar geliştirilirken ya da yürürlüğe konulurken sözkonusu kuralların uygulanabilir olması da gözden uzak tutulmamalıdır. Kural koymak yeterli değildir, kuralın aynı zamanda uygulanabilir olması gereklidir.
Düzenlilik ve Süreklilik. Kuralların uygulanmasında bir düzenlilik ve süreklilik sözkonusu olmalıdır. Bireyler, mevcut kuralların işler olduğunun ve kurallara uymamalarının bir yaptırımı olduğunun farkında ve bilincinde olmalıdırlar.
Dinamiklik. Kurallar değişen dünya şartlarında dinamik bir yapı sergileyebilmeli, çağın gereğine ve değişen koşullarına paralel bir şekilde değiştirilebilmelidir.
Evrensellik. İdeal bir kural sistemi mümkün olduğunca everensel nitelikte olmalıdır. Her yerde geçerli bir kural sistemi (tabiat kuralları gibi kendiliğinden var olan kurallar hariç) oluşturmak elbetteki imkansızdır. Evrensel ölçekte doğruluğu kabul edilen kuralların oluşturulması önem taşımaktadır.
Tavsiye: Yukarıdaki alıntı şu kitabımızdan yapılmıştır. Daha detay bilgi için bkz:
Coşkun Can Aktan (ed.) Kurallar, Kurumlar ve Düzen , Kurallar ve Kurumların Sosyolojik Temelleri, Ankara: SPK Yayını, 2006.