YAPILAN İYİLİKLERİ  TAŞA YAZ, 

KÖTÜLÜKLERİ İSE KUMA YAZ...

 

Namib çölünde bir hatıram...  Güzel siyah adam elinde bir mıknatısı kum üzerinde gezdirdi...

Mıknatısdan topladığı siyah kum tanleri ile bu yazıyı yazdı...

 

 

Bir hayat dersi ve hayat hikayesi daha...

Bir tarafta devasa bir okyanus ve diğer tarafta devasa bir çöl... Dünyada eşi ve benzeri bulunmayan bir görüntü... Okyanus ve çöl birlikte kilometrelerce yol alıyor... Ve biz tam oradayız... Yanımda sevdiğim ve değer verdiğim bir yol arkadaşım bana eşlik ediyor...

ve bir  zaman sonra bana şu cümleleri yazdı:

"...kendi ekonomik durumumu kat be kat aşan halâ borç ve kredi kartı faizleri içinde sürünmeme neden olan seyahatlere katıldım.." 

***

Arşivci değilim ama bazı mektupları eposta arşivimde saklarım... ve zaman zaman okurum...

"...kendi ekonomik durumumu kat be kat aşan halâ borç ve kredi kartı faizleri içinde sürünmeme neden olan seyahatlere katıldım.."  sözünü yazan  yol arkadaşım bana hep "can dostum" diye hitap ederdi ve seyahatler esnasında eşsiz bir haz duyardı ve bunu her an dışa vururdu... Benim de hoşuma giderdi...

Seyahatler bitti... ve sonra hiç ama hiç gereksiz ifadeler ve suçlamalarda bulundu....

Ben de nezaket ve saygı çerçevesinde kendilerine üzüntülerimi ifade ettim....

Ardından özür geldi:

"Haddini aşan sözler sarf ettim. Sözlerimi geri alıyorum ve sizden özür diliyorum.  İnsanın hayal dahi edemeyeceği yerlere gitme şansına sahip oldum sayenizde... Bir insanın cüzdanında ya da bankasında para olması ile yapılabilecek seyahatler değil bunlar. Derin bir seyahat kültürü, dünyadaki en güzel seyahat rotaları hakkında bilgi, yılların seyahat tecrübesi....  Yabancı dil bilgisi olmadan  bile buralara gelinemez. Bir tur programına katılsa insan bu hazzı ve heyacanı duyamaz. ve hepsinden önemlisi cesaretiniz. Dahası seyahatten bir gün önce sırt çantamı hazırlamaktan başka hiç bir şey yapmadan katılırdım seyahatlerinize... Biletler alınmış, otel rezervasyonları yapılmış, rotalar belirlenmiş... Bir ömür boyu unutulmayacak bir seyahat planının fotokopisini verirdiniz bana. Günü gününe tıkır tıkır işleyen bir seyahat yapardık... Üzerimde hakkınız kalmasın. Biletlerin parasını bile cebinizden öderdiniz ve aylar sonra size geri ödemeyi yapardım."

***

Sadece Namibya değil ki!

 

 

Etyopya, Sudan,  Botswana, Zambiya, Zimbabwe, Güney Afrika…

 

Daha uzaklara gidiyorum
 

Guetamala, Kosta Rika, Honduras, El Salvador, Nikaragua, Meksika
 

Daha da uzaklara gidiyorum
 

Küba, Antigua, Jamaica, Dominika, Dominik Cumhuriyeti, Trinidad, Tobago…

 

Bahamalar.. Turks & Caicos adaları…, Barbados…


 

Aklıma gelenler bunlar…


 

Ve daha başka seyahatler…...


 

Günler değil, haftalar süren emek...  çalışma...  çaba...  zahmet...


 

 

hayat dersi...

 

Hakikaten sevdiğim ve değer verdiğim bu arkadaşımdan hayatıma ilave edeceğim dersler aldım... Eğer basit ve önemsiz kabul etsem zaten oturup da hAYAT ve hAKİKAT yazılarımıza bunun için bir bölüm ayırmazdım...

Arkadaşlar arasında zaman zaman anlaşmazlıklar ve çatışmalar olabilir.....  İnsan pekala hatalar yapabilir...

Ama söz verip, sözünde durmak er insana yakışmaz... Küçük ya da büyük olsun fark etmez, söz veren sözünü yerine getirir.... Sözünün eri olmak yiğit insanlara yakışır...

Ahde vefasızlık yapılmaz...

Yapılan iyilikler varsa unutulmaz.. Unutulmaması gerekir...

Arkadan konuşulmaz... Hele hele bir kaç soytarı ile buluşup dedikodu yapılmaz!...

Yollar ayrılsa ile vefasızlık etmeden veda edilir...

Hatıralar ne olursa olsun saygı ile yad edilir...

Ben bunları bilir ve bunları konuşurum...

***

Bir insanın size yaptığı iyilikleri kuma değil taşa yazın,

yazın ki silinmesin!...

Bir insanın size bilerek ya da bilmeyerek yaptığı kötülükleri ise kuma yazın!... Kuma yazın ki onu kolayca silebilesiniz ve affedici olabilesiniz...

Bağışlayıcı olun ve o kumda yazılı olanları silin gitsin!...

Affetmenin de bir karşılığı vardır...  Hatayı anlamak, kabul etmek ve özür dilemek...

Erdemli insanlar böyle yaparlar ve yapmaları gerekir diye düşünüyorum...

***

BİR HİKAYE:

...bizim için birisi iyi bir şey yaparsa taşa kazımalıyız ki hiçbir rüzgar silemesin.

 

İki arkadaş çölde yürüyorlarmış. Yolculuğun bir anında aralarında bir münakaşa olur ve biri sinirlenerek diğerine tokat atar. Tokadı yiyenin canı acımış ama bir şey söylemeden kuma şöyle yazmış:

Bugün En İyi Arkadaşım Bana Tokat Attı

Birlikte yürümeye devam ederler sonunda bir vahaya gelirler ve suya girmeye karar verirler. Tokadı yiyen adam bataklığa bir anda saplanır ve boğulmaya başlar ki arkadaşı hemen kurtarır. Boğulmaktan kurtulduktan sonra bir taşa şöyle yazar:

Bugün En İyi Arkadaşım Hayatımı Kurtardı“.

Tokadı atan ve hayat kurtaran sorar:

– Tokat attığımda kuma yazdın şimdi neden taşa yazdın?

Diğeri cevaplar:

– Birisi canımızı yaktığında kuma yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı silebilsin ama biri bizim için iyi bir şey yaparsa taşa kazımalıyız ki hiçbir rüzgar silemesin.