DOĞRUYU SÖYLEMEK VE KOVULMAK ÜZERİNE...

 

"Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar. Güneş yalnız'da olsa, etrafa ışık saçar. Üzülme, doğruların kaderidir yalnızlık. Kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar."
Ömer Hayyam

 

"Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar"...

Hayat ve hakikat bize bu sözün ne derece doğru olduğunu fazlasıyla öğretmiştir...

 

***

Bu dünya yalan dünyadır!

Bu dünya yalancı dünyadır!

Bu dünya yalancıların dünyasıdır!..

***

 

Tavsiye yüce makamdandır:

 

 

 

 

 

 

Güzel ve doğru bir tavsiyedir...

Ama insanlar doğru değildir ki!

Öyle olmuş olsalardı doğruyu, gerçeği ve hakikati ararlardı!

Öyle olsalardı doğruya itibar ederlerdi!...

Öyle olsalardı doğru söyleyeni el üstünde tutarlardı!...

 

Öyle değil ki hayat!

"Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar"...

Hayat böyle bir hayat!...

 

O zaman doğruları söylemeyecek miyiz!

O zaman yere ve zamana göre mi doğruları dile getireceğiz!

O zaman her doğruyu her zaman söylemeyecek miyiz?

Takiyye mi yapacağız yani!

Olmaz öyle şey: " Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu demek, doğru değildir.   

Olmaz böyle bir şey!...

Eğriye doğru denmez!..

Eğriye zamanının bekleyip ondan sonra doğru denmez!

Kovulmaya razı ol! ama doğru ve dürüst bir insan ol!...

Saidi Nursi hazretlerinin sözü belki özü itibariye derin bir mana teşkil edebilir ama, ifade edilen söz doğru değildir, yetersizdir!

Doğru, doğrudur! Hz. Peygamberin dediği gibi acı da olsa doğruları söyleyiniz!...

Eleştirilmek çok insanın hoşuna gitmez!

Doğrularla yüzleşmek çoğu insanın işine gelmez!

Doğru insan doğruları söyler diyelim ve noktayı koyalım...

 

Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu demek, doğru değildir.

“Senin üzerine haktır ki, her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu demek, doğru değildir. Zîrâ, senin gibi niyeti hâlis olmayan bir adam, nasihati bazen damara dokundurur, aksülamel yapar.”

Saîdi Nursî 

 

***

KOVANLAR VE KOVULANLAR...

 

İyi insan kötü insanı kovar!

İktidar, muhalefeti kovar!

Güç.. İktidar.. Kuvvet...

Doğruyu sevmez... Eleştiriyi sevmez.. Muhalefeti sevmez...

İktidari iktidarı sever... Makamı sever, koltuğu sever...

 

İktidar kalemi sevmez! Yazanı sevmez! Yazarı sevmez!

Doğruyu söyleyenleri kovar! Kovdurur!

Eleştirel düşünceye tahammül etmez!

Medyayı kontrol eder, etmeye çalışır...

Medya patronuna "kovun bu adamları" der!..

Talimatlar yerini bulur!

Kovulan Sakıncalı gazeteci de  kalemi ile haykırır!

Kovuldum ey halkım!

 

***

Kovulsan da, atılsan da!

Yalnız kalsan da, yalnız bırakılsan da!

Geride bıraktığın şeyler vardır senin:

Onur, haysiyet, şeref....

Bırak satılmış gazeteciler, iktidar yardakçıları yazsın ve söylesin...

 

Sen sesini değil, sözünü yükseltmeye devam et!

Sen doğruları söylemeye devam et!