MÜCADELE  ÜZERİNE…

 

Namık Kemal'in haykırdığı gibi...

 

Ey alçalmayı seçen korkaklar!

Ey esarete bağlanmaya tapanlar!

 

Nazım Hikmet'in haykırdığı gibi...

Ey alçaklığın, hainliğin, ikiyüzlülüğün, puştluğun üzerine yapıştığı korkak insanlar!...

 


 

Ey cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde buna sessiz kalan korkaklar!

Ey teslim olarak, boyun eğerek, sürünürek yaşayan mahlukatlar!

Ey korkak bir karanlık içinde kendini gizleyen akrepler!

 

Akrep Gibisin Kardeşim,
korkak Bir Karanlık İçindesin Akrep Gibi.
serçe Gibisin Kardeşim,
serçenin Telaşı İçindesin.
midye Gibisin Kardeşim,
midye Gibi Kapalı, Rahat.
ve Sönmüş Bir Yanardağ Ağzı Gibi Korkunçsun, Kardeşim.
bir Değil,
beş Değil,
yüz Milyonlarlasın Maalesef.
koyun Gibisin Kardeşim,
gocuklu Celep Kaldırınca Sopasını
sürüye Katılıverirsin Hemen
ve âdeta Mağrur, Koşarsın Salhaneye.
dünyanın En Tuhaf Mahlukusun Yani,
hani Şu Derya İçre Olup
deryayı Bilmiyen Balıktan Da Tuhaf.
ve Bu Dünyada, Bu Zulüm
senin Sayende.
ve Açsak, Yorgunsak, Alkan İçindeysek Eğer
ve Hâlâ Şarabımızı Vermek İçin Üzüm Gibi Eziliyorsak
kabahat Senin,
— Demeğe De Dilim Varmıyor Ama —
kabahatın Çoğu Senin, Canım Kardeşim!

Nazım Hikmet Ran

 

Diyor ya Şair:

ve Bu Dünyada, Bu Zulüm
senin Sayende....
 

 

***

 

Okuyabilir misin kalkarak ayağa bu bu şiiri yüksek sesle!

İşte o zaman öperim alnından...

"Zâlim olsa ne rütbe bî-perva, yine bünyâd-ı zulmü biz yıkarız; 
Merkez-i hâke atsalar bizi, küre-i arzı patlatır çıkarız!"

(Zâlim ne kadar pervasız olsa, yine zulmün esasını biz yıkarız; 
Toprağın dibine atsalar bizi, küre-i arzı patlatır çıkarız!)
Namık Kemal

 

Ey dipdiri meyyit!

Okuyabilir misin kalkarak ayağa bu bu şiiri yüksek sesle!

 

Okuyamazsın ki! Okuyamazsınız ki!

Çünkü siz adi menfaatlerine odaklanmış karanlık içinde gizlenen akreplerden farklı değilsiniz...

 

Koyunu gibisiniz koyun!...

 

 

***

 

Ey dipdiri meyyit! “iki el bir baş içindir.”

Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani, görsem de gözümle:
Îmânı olan kimse gebermez bu ölümle.
Ey dipdiri meyyit! “iki el bir baş içindir.”
Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin, niye bilmem ki, süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa, ümidin mi yüreksiz?
Atiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye’se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan,
Tek bir ışık olsun buluver… Kalma yolundan
(…)
Herkes gibi dünyada henüz hakk-ı hayâtın,
Varken, hani herkes gibi azimde sebâtın?
Ye’s öyle bataktır ki: Düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;

Me’yûs olanın ruhunu, vicdanını bağlar,
Lâ’netleme bir ukde-i hâtır ki: Çözülmez…
En korkulu cânı gibi ye’sin yüzü gülmez!
Mâdâm ki alçaklığı bir, ye’s ile şirkin;
Mâdâm ki ondan daha mel’un, daha çirkin
Bir seyyie yoktur sana; ey unsur-i îman,
Nevmîd olarak rahmeî-i mev’ûd-i Hudâ’dan,
Hüsrâna rızâ verme… Çalış… Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!

Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
Sesler de: “Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş!”
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da, “Yapışsam..” demiyor bir tarafından!
Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmıyacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: Telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
Yok yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
“iş bitti… Sebâtın sonu yoktur!” deme; yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.

Mehmet Akif Ersoy

 Safahat

 

 

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...

-Boğamazsın ki!

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...

İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?

Mehmet Akif Ersoy