ÜNVAN:: RÜTBE:: CÜBBE  ÜZERİNE…

 

"Cübbe ve sarık ile alimlik olmaz. Alimlik, insanın zatında bulunan bir hünerdir."
Mevlana

 

“Ne hazineler, ne rütbeler, ne cübbeler atabilir yüreklerden yıldızlı direkler altında uçuşan acı dertleri, kaygıları.”


Horatius

 

Bir üniversitede görev yapan  meslektaşımın eposta ile gönderdiği aşağıdaki mesajını okuyorum...

Siz  de okuyun lütfen!...  Bir üniversite hikayesi...

***

30 Yıldır üniversitedeyim ve uyumlu olmak adına utandığım bir seremoniye katılıyorum.. Katılmak zorunda kalıyorum..

Şöyle başlıyor...

Yüksek lisans ya da doktora yapan bir öğrenci, danışmanı olan hocasının belirlediği isimlerin (!!!) katılımı ile tez savunmasına katılır...  Yani, jüri üyelerini danışman kafasına göre belirler ve bilim insanı olacak insan tez savunmasına gelir...

Masa donatılmış.. Adeta ziyafet!... Üzüm sarmasında dolma, börek, baklava!...

Tabi sonrasında bunları sınava giren öğrenci ödeyecek!

Formaliteden ibaret tez savunması bitiyor...

Sıra cübbelerin giyilmesine geliyor..

Fotografçı karşıda.. Sizi uyarıyor:

"Hocam, bir de cübbeyi siz giydirirken fotograf çekelim...."

Her tez savunmasında bu uyarıyı alarak cübbe merasimini tamamlıyoruz...

Utanıyorum değil! Adeta ızdırap duyuyorum!

İlimden uzak, bilimden uzak...

Cübbe seremonisi  ile sonlanan sahte bir bilim!...

"Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde"
Ziya Paşa

 

Ünvanlar acaba tezi hakkıyla okumuş ve liyakat sahibi kişilerden oluşan jüri üyeleri huzurunda mı yapılıyor!

Bununla ilgilenen kimse yok! Sorgulayan kimse yok!

Bitmedi!... Bu aperatif mezelerden sonra başarıyı kutlamak lazım!...

Lokantada rezervasyon yapılmış önceden!...

Buyrun!...

Ünvan.. Rütbe .. Cübbe..

Arka arkaya yürüyerek gidiyorlar...

Not. Haksızlık yapmayalım... Her üniversite ve her kişi için genelleştirme yapmak doğru olmaz... Ama doğru olan şu ki ülkemizde üniversitelerimizde ünvan-rütbe-cübbenin utanılacak hikayeleri ve merasimleri var... İşini layıkıyla yapan hocalarımız ve bu tür yozlaşmalara kapı aralamayan kurum yöneticileri önünde saygı ile eğiliyoruz.

***

Ayînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz...

Ünvana, cübbeye, rütbeye bakılmaz!...

 

Nasıl da meraklılar şu ünvanlara!.. Mesela Prof.Dr...  Doç.Dr.

Nasıl da özenle kullanırlar bu ünvanları!

Cübbelerini giyerek merasimlere katılmaya!..

"İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal, hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal."
Necip Fazıl Kısakürek

 

Ne acıdır ki ünvan da , cübbe de rütbe de  bir harâbat  içinde!

Bakarsın ünvana, rütbeye ve cübbeye bir şey sanırsın!

Ve orada bir virane aramazsın!

"Harâbat ehline hor bakma sakın, define bulunur viranelerde"
Seyrani

"Hiçbir viraneyi, definesiz bilme"
Mevlana