TANRITANIMAZLIK ÜZERİNE...

 

 “Kutsal Efsaneler'deki,Talmud'daki, Kuran'daki bütün masallara bile inanırım da bu evrenin ruhsuz bir yapısı olduğuna inanamam. Onun için Tanrı, kendisini tanımayanları inandırma çabasıyla mucize yaratmak gerekliliğini hiçbir zaman duymamıştır, çünkü Tanrının sıradan işleri bile onları inandırmaya yetecek durumdadır. Evet, sığ bir felsefe bilgisi insanı tanrıtanımazlığa yöneltir, ama derin bilgi de gelir en sonunda dine dayanır; çünkü insan kafası olayları dağınık olarak tek tek incelediği zaman çoğunlukla ikinci derecede şeylere saplanır kalır ilerleyemez, ama ayrı durumları birbirine geçmiş halkalardan oluşan bir bütün içinde görürse, ister istemez her şeye yeterli bir Tanrının varlığına inanır.”

Francis Bacon

“Tanrıtanımazlık her yönüyle olduğu gibi, insanoğlunu, insan yaradılışının güçsüzlüğünden silkinip yükselme olanaklarından yoksun bırakmasıyla da tiksinç bir şeydir.”

Francis Bacon

 

  

Tanrı yoktur deme ey ateist insan!

Tanrıya ihtiyacımız vardır!

İnsan inançsız yaşayamaz...

Ekmek gibi, su gibi tanrıya ihtiyacımız vardır!

Tanrı(lar) olmadan insan yaşamı fakir ve mutsuzdur...

İnanç olmadan insanın bir parçası eksiktir...

Tanrı umuttur, ümittir...

Sabır için güç kaynağımızdır...

***

ve sen ey teist insan!

Benim Tanrım en doğru Tanrı'dır deme!

Benim kitabım doğru, diğerleri uydurulmuştur deme!

Doğru Tanrı'nın kim olduğunu Tanrılardan başka kim bilebilir ki!

***

İnsan, insan olarak var olduğundan bu güne Tanrı(lar) her zaman ve her yerde var olmuştur...

Tanrıları inkar etmek olmaz...

Tanrıları reddetmek olmaz...

Tanrı yoktur demekle bir şey kazanılmaz, bir şey başarılmaz...

Tanrının yokluğunu  bilim ile ispat edeceğim diye akılsızlık yapılmaz!...

Tanrı vardır...

Tanrı içimizdedir...

Tanrı(lar) olmadan yaşayamayız...

***

Tanrının yokluğunu  bilim ile ispat edeceğim diye akılsızlık yapılmaz!...

Ama aklı ile düşünen ve sorgulayan insanlara da saygısızlık yapılmaz!

Hoşgörüsüzlük yapılmaz!...

Düşünen hiç bir akıla pranga vurulmaz, vurulamaz...

Akıl, zindana atılımaz...

Akıl ve düşünme yargılanamaz...

Akıllara ziyan düşünceleri olan insanlara bile karşı çıkılmaz...

Hoşgörü... Hoşgörü... Hoşgörü...

“Zayıf zihinleri diz çöktürüp itaat ettiren yaltakçı ön yargıların yol açtığı bütün korkuları üzerinden at. Mantığı sandalyesinde düzelt ve her olay ve düşünce için onun mahkemesine başvur. Tanrının varlığını bile cesurca sorgula ; çünkü eğer bir Tanrı varsa, mantığa olan saygıyı gözü kapalı korkudan daha çok takdir edecektir .”

Richard Dawkins