TARİHÇİLİK VE RESMİ TARİH ÜZERİNE...

 

“Dünyada hiçbir şey, bir kişinin kendisini yalanlar ve masallar üzerine kurmasından daha fazla utanç verici değildir.”


Johann Wolfgang von Goethe

 

“Dıştan bakılınca tarih, eski günlerden ve devletlerden, eski çağlarda geçen olaylardan haber veren bilim olmaktan öteye geçmez. Ağızdan ağıza geçen sözler, öyküler anlatılır. Anlatılardan özdeyişler çıkarılıp sergilenir. Toplantı yerlerinde kalabalık belirdiği zaman bunlarla eğlendilirilir dinleyenler.”


İbni Haldun

 

Anlı tarih!

Şanlı tarih!

Kahramanlık destanları ile dolu bir tarih!

Mağlubiyetleri değil, daima galibiyetleri olan bir tarih!

Hiçbir günahı olmayan, yanlışı olmayan bir tarih!

Kadim tarih!

Büyük tarih!

Zaferlerle taçlandırılmış bir tarih!

Yiğitlik üzerine bir tarih!

Efsaneler...

Destansı mücadeleler!

Epik ağıtlar!

Şehit kanları ile vücut bulmuş bir tarih!

Şehadet nakışlı ölümler!

ve kanıyla toprağı sulayan mücahidler!

***

Tarihi palavralar!

Ismarlama tarih yazımı!

Kayıtdışı tarih!

Televizyonlarda, kitaplarda ve sinema salonlarında büyük bir ihtişamla gösterilen büyük tarih!

Resmi tarih!

Resmi tarih yalanları!…

Nasıl yazılmıştır, nasıl pazarlanmış ve yayılmıştır!

Peki bu abartılı tarihin suçlusu kim?

.- Oy peşinde koşan politikacılar

.- Satılmış kalemler

.- Resmi tarih yazmak üzere örgütlenmiş devlet bürokrasisi…

.- Tarih çarpıtıcıları!

.- Ulus devlet!

***

Her devlet, kendi ideolojisine uygun bir resmi tarih yazmıyor mu? 

Devletler niçin kendi ideolojilerine uygun bir tarihe gereksinim duyarlar?

Bir iktidar, iktidarının devamı için bir resmi tarih yazmıyor mu? 

Etnik soykırımlar tarihi! Her devletin resmi tarihi başka söylemiyor mu? Hangisi doğru?

"Gerçek tarih" diye bir şey var mıdır?

“Objektif tarih”  ya da “tarafsız tarih” diye bir şey var mıdır?

***

"Hiç bir suç hazırlıksız işlenmemiştir."

Lucius Annaeus Seneca

 

 

“İnsan tümüyle suçlu değildir çünkü tarihi o başlatmadı,

ama tümüyle suçsuz da değildir çünkü tarihi sürdürdü.”
Albert Camus

 

***

Benim Tarihe bakışım şudur!

‘Tarih, tarihçilere  bırakılmayacak kadar önemli bir meseledir’

Hele hele!

‘Tarih, iktidar uğruna her kötülüğü yapmaya hazır oy devşiricilere  bırakılmayacak kadar önemli bir meseledir’

Tarihi yazan kimdir? Kimlerdir?

Gerçek tarih diye bir şey yoktur!...

 ‘Resmi tarih’ diye bir tarihçilik vardır!

***

Resmi tarihin meşruiyeti nedir ki?

Yalan, abartılı kahramanlık hikayelerinden başka nedir ki?

Mağlubiyetlerin olmadığı ya da gizlendiği bir tarihçiliğe niye saygı duyayım ki?

“Her tür kesinliğe karşı, insanların öldürülmesinin sineklerin öldürülmesi kadar gündelik sayıldığı şu anlamsız dünyayı tanıdığımızı sakin sakin yadsıyorlardı; şu sınırları iyi çizilmiş vahşiliği, şu hesaplanmış çılgınlığı, (…) şu ölüm kokusunu, öldürmediği herkesi şaşkına çeviren şu ölüm kokusunu, son olarak da bir bölümü her gün bir fırının ağzına yığılmış, yağlı kokular çıkararak havaya karışan, öteki bölümü de güçsüzlük ve korkunun zincirlerine vurulmuş kendi sırasını bekleyen şu şaşkına dönmüş insanlardan olduğumuzu inkar ediyorlardı...”
Albert Camus

 

Tarih araştırmalarında metodoloji diye bir şey var mı ki?

Tarih yazmanın getirdiği bir ahlaki sorumluluk duygusu nerde ki?

Tarih yazımının ana kaynağı ‘kuvvet” değil mi ki! Güç değil mi! İktidar değil mi!

“Tarihsel mutlakıyet yeterli değil, etkilidir, gücü elde etmiş ve elinde tutmuştur. Güç sahibi olur olmaz, tek yaratıcı gerçekliği yok etmiştir.”


Albert Camus

 

Tarih kuvvetlinin işine geldiğini yazdığı ve yazdırdığı bir tarih değil mi!

Tarihin bilimselliği diye bir şey var mı ki!

Tarih, ölçülebilen, test-edilen bir şey değil ki!

***

 “İyi bir tarihçi,  tarihte yaşamış insanları, insan topluluklarını, olayları yer ve zaman göstererek, neden-sonuç ilişkisini esas alarak  belgeler ve bulgular ışığında tarafsız, objektif inceleyen tarihçidir.”

Pekala doğru!... Hani nerede o tarihçi!

***

“İyi bir tarihçi, belge ve bulgulara dayalı olarak bir çarpıtmayan bir tarihçidir.”

Pekala doğru!... Hani nerede o tarihçi!

***

“Tarihçiler için ilk yasa, hakikat olmayanı ağza almamaktır, ikincisi doğru olan bir şeyi örtbas etmemektir, bunlardan başka yazdığı bir şeyde taraf gütmemek ve kin beslememektir.” (Cicero)

Pekala doğru!... Hani nerede o tarihçi!

***

“Tarih, geçen zamanların şahididir, onun gerçeklerini aydınlatır, anıları meydana çıkarır, günlük yaşamımıza yol gösterir ve eski zamanlardan bilinmeyen olayları anlatır.” (Cicero)

Pekala haklısınız Bay Marcus Tullius Cicero!  Doğru!... Hani nerede o gerçek tarih!

***

“Tarih, kainatın vicdanıdır.”  (Ömer Hayyam)

Pekala doğru Nişabur'lu bilge insan.. Ama nerede o vicdan!

Hani o tarihin yüce sahnelerini bize vicdanı ile yazan tarihçiler!... Resmi tarihçiler varken onlara yer mi kalır!

 “... Tarihin yüce sahnesinde yer alıp, geçmişin görkeminden esinlenmiş olarak insanlara bir öğretiyi aktaran ve aktardıkları gibi davranabilen bir eğitmen misiniz? Eğer böyleyseniz, bilin ki, bunalmış insanlığın sağlığını düzelten ve yarasına merhem olansınız... Ya  da başını kalabalıkların üstünde tutarken aklı geçmiş, çağların yararsız süprüntüleri ve paçavralarıyla dolu, geçmişin derin dehlizlerinde çakılıp kalmış bir yazar mısınız? Eğer böyleyseniz, bilin ki, suyun berraklığı kaçmış bir havuz gibisiniz.”

Kahlil Gibran

 

***

 

“Kötü tarihçi, iyi tarihçiyi kovar”…

“Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur?”

Hayat böyle değil mi!

Tarihten ders aldığımız en büyük hakikatlerden birisi bu değil mi?

 ***

Ben derin tarih bilgisi olmayan  bir insanım…

Tarihten çok şey öğrenileceğine inanmayan bir insanın tarihe atfettiği değer ne olabilir ki!

Benim yazdıklarımı uçuk-kaçık, cahil, değersiz ve önemsiz kabul edebilirsiniz!..

Yüzeysel bir tarih bilgisi olan bir yarı-cahilim ya da düpedüz cahilim!

Söylediklerimi ciddiye almayınız!

Sadece  bir alt kattaki cahillere  bir kulak veriniz!

"Tarihten hiçbir şey öğrenilemeyeceğini, tarihten öğreniriz."
Bernard Shaw 

"Yenilenlerin tarihini, yenenler yazmıştır."
Bertolt Brecht 

"İnsan, tarihe her istediğini söyletebilir; çünkü ölüler itiraz edemezler."
Cenap Şehabeddin

"Tarih; okuyana kendi gözünün görme derecesine göre yol gösteren bir kılavuzdur."


J.J.Rousseau

“İnsan düşüncesinin tarihi, insan budalalığını ortaya koyar.”
Voltaire

 

BİR HATIRA

 

Kara Nisan (Sometimes in April)...

ve ardından Hotel Ruanda filmlerini izliyorum!

Sonra Ruanda ya gitmek ve katliamın tanık olduğu yerleri görmek istiyorum...

Kigali Soykırım müzesinde gözlerimden yaşlar boşalıyor!

Yıllar sonra Ruanda'ya bir ikinci kez daha gidiyorum...

Hiç kimse o günleri hatırlamak bile istemiyor!

Hutu musun? Tutsi misin?

Bu soruyu değil cevaplamak sormak bile insani değil!

Can Aktan: Soykırım müzesini ziyaret ediyorum...Kigali Memorial Centre, Ruanda

***

Ölümler üzerine kahramanlık destanları yazmak ha!

Şehadet nakışlı ölümler ha!

“Greklerin şu sözünü unutarak filozoflar bile savaşı insanlığı yücelten bir şey olarak övgüleyecekler: Savaş öldürdüklerinden daha fazla neden olduğu şeytanilikler yüzünden kötüdür.”
Immanuel Kant

 

***

“Tarih hep aynıdır, yalnız hep farklı.”
Geschichte ist immer dasselbe, nur immer anders.
Arthur Schopenhauer