TEMBELLİK / ATALET / AYLAKLIK / REHAVET ÜZERİNE...

 

 

“Çalışmak, insanın gerçek terbiyesidir, tembellik;

hem vücuda, hem ruha, hem de bilince zarar verir.”
Samuel Smiles

 

  

Tarifi şu:

Hayatı pastırma üzerine kurulu bir insan!

Çalışmayı sevmez!

Miskin!

Tembellik içerisinde yıllarını israf etmiş, boşa geçirmiş bir  insan...

 

“Tembellik, dünyada en büyük şeyin israfıdır; hayatın israfı.”
Jeremy Taylor

 

Atalet ve rehavet içerisinde!

“İnsanı yıpratan ihtiyarlık değil, zihni ve bedeni hareketsizlik, tembelliktir.”
Paul Dudley VVhite

 

Işıldamıyor, pas tutmuş bir metal sanki!

Ya da üzeri yosunla örtülmüş bir taş gibi!

“Boş oturmak pas gibidir, insanı çalışmaktan daha çabuk eskitir.”
Benjamin Franklin

“Yuvarlanan taş yosun tutmaz.”
Syrus

 

ve hasetlik içerisinde!.. Kıskançlık ve çekememezlik hastalığı kemiriyor içini!...

Herkes kendisi gibi olsun istiyor!...

Ya da kendi miskinliği görülmesin diye bu hastalıktan kendini kurtaramıyor!...

 

"Kendi değeri olmayan bir insan başkalarının değerini hiç bir zaman çekemez, çünkü insan gönlü ya kendi üstünlüğü ya da başkalarının kötülüğü ile beslenmek ister, bunların birinden yoksunsa ötekine dayanmak zorunda kalır, bir başkasının üstün değerine ulaşmak umudunu yitirince de, o kişiyi bulunduğu yüksek yerden aşağı çekmekle bir eşitlik kazanmaya çalışır."

Francis Bacon

 

“Boş bırakılmış topraklar, gübreli ve bereketliyseler, yüz bin çeşit

otlarla dolar. Yararlı olabilmeleri için onlara kazma vuruyor, ise yarar

tohumlar ekiyoruz.  Ruhlar da böyledir; onları bir

düşünceyle uğraştırıp dizginlerini tutmazsanız, uçsuz bucaksız bir

hayal dünyasında, başıboş, öteye beriye dolaşıp dururlar. Böyle bir

aylaklık içinde ruhların kurmadığı hayal, düşmediği kuruntu,

yaratmadığı gariplik kalmaz.”

Michel de Montaigne

 

 

***

Hayatı pastırma üzerine kurulu bir  insandı  O !

Yaşamı böyle geçti...

Kaygısız, umursamaz!...

Ödev ahlakı ya da sorumluluk ahlakı nedir bilmeyen!..

Çalışma ahlakına değer vermeyen!

Ünvanına layık olmayan!

 Örnek olmayan!...

Rahatını bozacak ve keyfini kaçıracak olaylardan ve kişilerden sürekli uzak kaçan!...

Okumayan, yazmayan, araştırmayan!...

Bir şeyleri iyileştirmek için gayret göstermeyen!...

Hayatı pastırma üzerine kurulu bir  insandı  O !

***

Yarım asırlık ömrünü devlette atalet, rehavet ve tembellikle geçirdi...

Sonra emekli oldu ve gitti!...

Peki kimdi bu insan!

 Hicivlerinde, kimi hedef aldığını niçin açıkça yazmıyorsun?" diye sormuşlar Şair Eşref'e..

O da şöyle cevap vermiş:

"Yazdıklarım bütün değeri düşük insanlara uygulansın,

numarasız gözlük gibi kullanılsın diye isim belirtmiyorum."