Kedi Dünyası

 

Dünyada 33 farklı ırktan çoğalan 500 milyonun üzerinde evcil kedi bulunmaktadır.

En iri kedi ırkı Ragdoll, en ufak kedi ırkı Singapura'dır. Ragdoll cinsi kedilerin erkeklerinin ağırlığı 5.5 kg ile 9 kg arasında değişirken, dişilerinin ağırlığı 4.5 kg ile 7 kg arasında değişir. Singapura cinsinin erkekleri yaklaşık 3 kg iken, dişileri yaklaşık 2 kg ağırlığındadır. Ortalama bir kedi yılda 2-3 arasında gebelik dönemi geçirir ve her doğumda 1-8 arası yavru doğurur. Üretken hayatı sırasında bir dişi kedi 100'ün üzerinde yavruya sahip olabilir. 1952 yılında ABD'nin Texas eyaletinde yaşayan Tabby adlı kedi, 18 yaşında son yavrusuna sahip olmadan önce doğurmuş olduğu 420'nin üzerindeki kedi ile bu alandaki rekorun sahibidir. Tek bir çift kedi ve onların doğurdukları yavru kediler 7 yıl içinde 420,000'in üstünde birey içeren bir kedi nüfusu oluşturabilir.

Bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır.

Kedilerin vücutlarında 290 kemik ve 517 kas vardır.

Kediler tüm memeliler arasında en uykucu hayvanlardır. Her gün ortalama 16 saati uyuyarak geçirirler. Bu açıdan bakıldığında, yedi yaşındaki bir kedi hayatının sadece iki senesini uyanık geçirmektedir.

Kedilerin köprücük kemikleri olmadığından kafalarının sığabildiği her yerden geçebilirler.

Psikoloji biliminde, kedilerden korkma durumu ailurofobi, kedilere duyulan sapkınlık ise ailurofili terimleriyle anlatılır. (Ailuro kökeni Yunanca'dan gelmektedir).

Bir kedi diğer bir kediye hemen hemen hiç "miyav" lamaz. Bu ses bu canlıların insanlara ayırdıkları bir hitaptır.

Kediler 185 derecelik bir görüş açısına sahiptirler.

Kediler renkli görebilmekle birlikte kısmi renk körüdürler. Bu renk körlüğü insanlarda görülen kırmızı/yeşil renk körlüğüne denk gelmektedir. (Kırmızı tonlar yeşil tonlarında, yeşil tonları kırmızı tonları olarak görülmektedir.)

Öte yandan bir kedi hayatının neredeyse % 30'unu kendisini tımar ederek geçirir. Kedilerin kendilerini tımar ederlerken harcadıkları tükürük salgısındaki sıvı miktarı, boşaltım sistemleri aracılığı ile çıkardıkları sıvı miktarından fazladır.

Kaynak: İnsan ve Bilim

 


 

Kediler Nedel Mırlar?

 

Kedilerin neden mırladığı bilim adamlarının da ilgi alanına girmiş ve bu konuda epeyce bir araştırma yapılmış. Görülmüş ki, tüm yavru kediler, mırlama yeteneğine sahip olarak doğuyorlar. Ayrıca tek mırlayan ev kedileri değil, tüm kedi türlerinin mırlama yeteneğine sahip oldukları anlaşılmış.

Kedilerin neden mırladıklarını açıklamadan önce nasıl mırladıklarını açıklayalım. Bu konuda bilim adamları arasında tam bir fikir birliği bulunmamakta. Bilim adamlarının kedilerin mırlama tekniği ile ilgili olarak tek mutabık oldukları husus, kedilerin bu sesi bir titreşim ile çıkardıkları. Bazı bilim adamları gırtlak ya da diyaframın titretilmesi ile bu sesin çıkarıldığını iddia ederken, bazı bilim adamları ise kedilerin göğüs bölgelerindeki kan damarlarını titreterek bu sesi çıkardıklarını düşünüyor. Öte yandan kedilerin yüz ve baş kemiklerini harekete geçirerek mırlama sesini çıkardığını düşünen bilim adamları da bulunmakta.

Renk ve biçimlerine göre kedilerin mırlamalarında farklılıklar olduğunu biliyor muydunuz? Kedilerin mırlama seslerini teybe kaydeden bilim adamları görmüşler ki, kedilerin çıkardığı ses aralığı birbirlerine yakın seyrediyor ve genellikle 20 ila 140 Hz arasında bir titreşim ortaya çıkıyor. Kimilerine göre bu titreşim bir dizel motorun titreşimine eşit, ama bu teyit edilmiş bir bilgi değil.

Kedilerin mırlarken beden hareketleri de incelenmiş ve bazı kedilerin hareketsiz kalırken bazı kedilerin yeri tırmalama eylemi ile aynı anda mırladıkları fark edilmiş.

Şimdi kedilerin neden mırladığına gelebiliriz. Kediler mırladığında genellikle mutlu oldukları düşünülür. Araştırmalar sonucunda anlaşılmış ki, bu yargı yanlış değil ama eksik.

Şimdi şaşırmaya hazır olun! Kediler sadece mutlu iken değil aynı zamanda mutsuzken ve acı çekerken de mırlamaktalar. Buna en güzel örnek doğum yapan dişi kedilerin doğum anındaki mırlamaları gösteriliyor. Zira anlaşılmış ki mırlama aslında bir mutluluk eylemi ama aynı zamanda bir rahatlama eylemi. Yani kedilerin -özellikle acı çekerken- mırlayarak aslında acılarını azaltmaya yönelik bir terapi yaptıkları anlaşılmış. Mırlama ile gerçekleşen titreşimin acıyı azalttığı ve kediyi hem fiziksel hem de psikolojik olarak rahatlattığı tespit edilmiş.

Şimdi söyleyeceklerimiz daha da şaşırtıcı gelebilir. Gerçi bu konuda bilimsel bir kanıt yok ama iddialar var. Kedilerin mırlayarak gerçekleştirdikleri bu rahatlatma eyleminin sadece kedilerde değil insanlar üzerinde de faydası olduğunu düşünenler var. Son yıllarda moda olan "healing yöntemleri"yle kıyaslandığında kedilerin çıkardığı titreşimli sesin insanlar üzerinde alternatif bir tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği yine aynı çevrelerin iddialarından. Dediğimiz gibi bu şimdilik bir iddia.

Kedi dünyası her zaman sürprizlerle doludur. Kediler zaten başlı başına bir sürpriz değil mi? Sadece mutlu oldukları anda değil mutsuz ya da acılı anlarında bile mırlayarak kendilerini tedaviye yönelen bu harika canlılara imrenmemek mümkün mü? Bir düşünsenize, acılarından ya da üzüntülerinden kurtulmak için biz insanlar ağrı kesicilere, anti-depresanlara koşarken kediler bunu doğal yollardan yapıyorlar. Kısacası kediler doğuştan Prozac. 

Kaynak: Kedim ve Ben   

 

 

Copyright © 2007 CANAKTAN.ORG