AHLAK FELSEFESİ ALANINDA BAZI TARTIŞMA KONULARI

 

 

Prof.Dr.C.C.Aktan

 

 

            Ahlak felsefesi alanında “iyi” , “kötü”, “doğru”, “yanlış” gibi değer yargılarının ne anlama geldiği konusunda bir görüş birliğinin olmadığını tekrar belirtmekte yarar görüyoruz.  Esasen ahlak felsefesi alanında temel ahlaki değer yargıları ve normları üzerinde çeşitli tartışmalar çok eski çağlardan beri süregelmektedir. Ahlak felsefesi alanındaki bu tartışmaları kısaca özetlemekte yarar bulunmaktadır.

 

 

Amoralizm: Ahlak Kuralları Gereksizdir!...

 

            Ahlak felsefesi alanında ahlak kurallarına karşı çıkan doktrinin adı “amoralizm”dir.[1]  Amoralist ahlak felsefesinde, insanın doğal bir varlık olduğu ve insanın ahlaki davranışları kadar ahlaki olmayan (gayri-ahlaki ) davranışlarının da  sözkonusu olabileceği, bu yüzden toplumda ahlak kuralları oluşturmanın gereksiz olduğu savunulur. Alman düşünürü Friedrich Nietzsche (1800-1900) “amoralist ahlak felsefesi” nin savunucularından birisidir. Nietzsche şöyle demektedir: “Ahlaki gerçekler diye bir şey yoktur.” Nietzsche’ye göre  insan doğal bir varlıktır. Bu yüzden insan davranışlarında ahlak ve erdem kadar ahlaksızlık ve erdemsizlik de normal karşılanmalıdır. Ahlaki ölçüler ve normlar koymak saçma ve gereksizdir.

 

Ortaçağ döneminin islam düşünürlerinden İmam Gazzali ‘nin ahlak felsefesinde ise “amoralizm”  farklı şekilde ele alınmıştır. Gazzali, Nietzsche’den farklı olarak insanların birbirlerini ahlak konusunda yargılamamaları konusunu işlemektedir. Gazzali şöyle demektedir: (Aktaran: Kandemir, 1986,64.)

 

 “Günahkarın, cifeden daha pis koktuğunu ve pisliğin başkasını temizlemeyeceğini bilmiyor musun? Böyle iken sen, pis pis koktuğun halde başkasını temizlemeğe nasıl cesaret edersin.”

 

Gazzali bir başka yazısında da  şöyle demektedir: (Aktaran: Kandemir, 1986,64.)

 

“Yazık sana, rezaletlerle yoğrulup dururken, insanlara faziletleri nasıl emredersin.”

Bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere ahlak ve ahlaksızlık konusuna çok farklı şekilde bakılması mümkün görünmektedir. Gazzali’nin ahlak felsefesinde insanoğlunun her zaman doğru yolu seçmeyebileceği, ve bazen yanlış yola sapabileceği belirtilmekte; ancak bir insanın başka bir insanı ahlak konusunda yargılama hakkının bulunamayacağı ifade edilmektedir. Gazzali’nin ahlak felsefesine göre her insan farklı ölçülerde de olsa - farkında olarak ya da olmayarak- gayri ahlaki davranış ve eylemlerde bulunabilir.

 

Ahlaki Relativizm: Mutlak ve Evrensel Ahlak Kuralları Oluşturulamaz!..

 

            Ahlaki relativizm, toplumda mutlak ve  herkesin kabul edeceği ve her yerde geçerli olabilecek ahlak kuralları oluşturulamayacağını savunur.  Relativistlere göre “doğru”, “yanlış”, “iyi”, “kötü” gibi ahlaki değerlendirmeler birey, grup ve toplumsal kültüre göre değişir. Bu nedenle ahlaki standartlar koymak doğru değildir. Ahlaki relativizm, “ahlaki plüralizm” olarak da adlandırılmaktadır. Bu doktrine göre toplumsal düzende bir değil, daima birden çok ahlak normları ve ilkeleri mevcuttur.

 

Ahlaki  Üniversalizm: Ahlak Evrenseldir...

 

Ahlaki relativizme karşı olan doktrin ise “ahlaki  üniversalizm” ya da “ahlaki monizm”[1] olarak adlandırılır. Bu yaklaşıma  göre tek veya belirli bir demetten oluşan ahlak ilkeleri ve değerleri pekala oluşturulabilir. Ahlaki normlar ve ilkeler subjektif değil, aksine objektiftir. Yalan söylemek, hırsızlık

yapmak ve saire davranışlar her kişi, grup ve toplum tarafından kabul edilmeyen ve edilmemesi gereken davranışlarıdır.[2]

 

            Ahlak felsefesi alanında ahlaki üniversalizmi savunanlar bu konuda bazı evrensel ahlak ilkelerini belirtmektedirler. Aşağıda evrensel ahlak ilkeleri için bazı örnekler gösterilmiştir:

 

·        Konfüçyüs’ün evrensel ahlak kuralı :

 

“Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma.”

 

·        Immanuel Kant’ın evrensel ahlak kuralı:

 

“Aynı zamanda genel bir yasa olmasını isteyebileceğin bir maksime (kurala) göre hareket et.”

 

·        Ralph Waldo Emerson’un evrensel ahlak kuralı:

 

“Evrensel kural olacak şekilde davranış ve eylemlerde bulunan birisi ahlaklıdır.”

 

·        Jeremy Bentham’ın evrensel ahlak kuralı:

 

“Kendi özel çıkarlarını en iyi şekilde değerlendirecekleri için bireyleri mümkün olduğu ölçüde kendilerini incitebilecekleri alan dışında davranışlarında tamamen serbest bırak. Bireyler yanılırlarsa ve hatalarını anlarlarsa bir daha aynı şeyi yapmayacaklardır. Bireyler başkalarını incitmedikleri takdirde yasanın gücünü kullanma. Bir kişinin herkesin güvenliğini bozması sözkonusu olduğunda hukuk gereklidir ve cezanın tatbiki yararlıdır.”

 

·        Cesare Cremonini’nin evrensel ahlak kuralı:

 

“İçinden dilediğin gibi, dışından herkes gibi davran.”

 

·        Ernest Hewingway’ın evrensel ahlak kuralı:

 

“Ahlak konusunda inandığım ilke şudur; bir şeyi yaptıktan sonra kendini iyi hissediyorsan o davranışın ahlakidir; eğer kendini iyi hissetmiyorsan o gayri-ahlakidir.”

 

            Sözleşmeci ahlak felsefesi (contractarian moral philosophy) olarak adlandırılan doktrin de esasen bir tür rasyonalist evrensel ahlak oluşturma  projesidir. Çağdaş sözleşmeci ahlak düşünürlerinden birisi olan David Gauthier ünlü “Anlaşmaya Dayalı Ahlak” (Moral by Agreement) kitabında şöyle demektedir: (Gauthier,1985.)

 

“Ahlak temelden bir krizle karşı karşıyadır. Bu krize karşı sadece sözleşmecilik makul çözümler öneriyor.”

 

            Gauthier’e göre insan ilişkilerinde ve aynı zamanda insanlar ile devlet arasındaki ilişkilerde “doğru” kurallar ve normlar oluşturulması konusunda insanlar uzlaşabilirler. Bu uzlaşma neticesinde bir tür “ahlak sözleşmesi” ortaya çıkartılabilir.

 

 

 


 

[1] Ahlak monizmi ile ahlaki monoteizm (ethical monotheism), aynı şey demek değildir. Ahlak monizmi, tek bir evrensel ahlakın varlığını savunan ahlak doktrinidir. Ahlak Monoteizmi ise çok katı ahlak kuralları ve ahlak ilkeleri öngören bir dinsel ahlak felsefesidir.

 

[2] Burada Aristo’nun şu sözlerini aktarmakta yarar görüyoruz: “Yanlış yoldan gitmenin birden çok yolu vardır. Ama doğruyu yapmanın tek bir yolu bulunur. Yanlış yapmak bu yüzden kolay, doğruyu bulmak ise bu yüzden zordur. “ Aristo bu sözleri ile ahlaki üniversalizmi savunan düşünürlerin başında gelmektedir.

 

 


 

[1] Amoralizm, ahlak felsefesi literatüründe Türkçe’ye “ahlak dışıcılık” olarak  tercüme edilmektedir.

  Kaynak: C.C.Aktan,  Ahlak ve Ahlak Felsefesi, İstanbul: ARI Düşünce ve Toplumsal Gelişim Derneği Yayını, 1999.