“Gümrük fonları yukarı, daha yukarı, daha yukarı... Ne yapacakmışsın İtalya’dan gelen fermuarı? Sen Türk’sün Görevin milli fermuarcıyı korumak, kötü yapılmış fermuarları iyisinden daha pahalıya almaktır..

***

Sen bunu yiğitçe göğüsleyeceksin arkadaş. Milli fermuarcıyı ele vermeyeceksin arkadaş... Milli fermuarcı, herkese fermuar dike dike, sermaye biriktirecektir. Dike dike dikecektir ve kasasında para biriktirecektir. Ne mutlu, kalitesiz fermuarlar dikerek, pahalı pahalı satıp sermaye biriktirmeye başlamış milli fermuarcılara...

***

İngiliz fermuarları hem daha iyi, hem daha ucuz diyemezsin. Sen Türk’sün. İngiliz fermuarlarını beğeniyorsan niye Türk’sün. Git İngiliz ol o zaman.

***

Kalkınıyoruz.Kalkınma yükselmektir. Sakın ha yükselirken kazıklanıyoruz, deme. Bir Türk asla böyle şey söylemez ve bayrağını düşünür. Düşünür ki, bayraklar da kazıkların üstünde yükselir...

***

Heheheyt bre, gümrük duvarları yükselsin, hele bir iyice yükselsin..Yerli holdingler analarını kabe yollarında zina etsinler, senin gibi atalarının yolunda şehit adayı olarak tarihi peşine takan, şimşek gibi çakan, bendine sığmayıp taşan, Alp dağlarını aşan, görev aşkıyla coşan, gecekondu yapmaya koşan koç yiğitleri nah şöyle, çürük bozuk ve de pahalı kofti mallarla köküne kadar kazıklamazlarsa...

Holdingleri holding yapan aslında talandır. Endüstrinin yerlisi devletle vurandır

***

Gümrükler yükselmeli...Yabancı mal, gavurun malı... Kalitesi batsın onun... Türk fermuarı senin yüce erkekliğine daha layık değil mi? Zırt diye yukarı çekerken bozulup açılsa da, efelene efelene atmaz mısın nağranı. Heheheyt ulan, yiğidin malı meydandadır. Kalkınmanın formülü sana her zamanki madiği ustaca atandadır.”

Çetin Altan*