İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KÜRESEL ISINMA

WWW.CANAKTAN.ORG

 

 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİ

 

 

 

   İklim Değişikliğinin Sosyo-Ekonomik Etkileri

Sanayi Devrimi sonrasında gittikçe artan üretim ve tüketim faaliyetleri nedeniyle fosil yakıtların (kömür, petrol v.b.) yanması sonucu ortaya çıkan karbon emisyonu, havadaki karbondioksit (CO2) gazı birikimini artırmak ve hava kirliliğine yol açmak suretiyle global ısınmaya neden olmaktadır. Fosil yakıt kullanımı sonucu atmosfere salınan sera gazları güneş kaynaklı radyasyonun yeryüzünde tutulmasını sağlayarak atmosferin ısınmasına ve dolayısıyla iklim değişikliklerinin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. İklim değişiklikleri öngörüldüğü gibi gerçekleşirse çok ciddi çevresel sorunların ortaya çıkmasına yol açacaktır. Bu tip potansiyel sorunların bazıları şunlardır (Swart et al., 2003:23; Cuervo ve Gandhi, 1998:7):

Ø      Ozon tabakasının incelmesi. Halokarbonlar[1] ve sera gazları, zararlı radyasyonun yeryüzüne ulaşmasını engelleyerek dünyadaki yaşamın en önemli kaynaklarından biri olan atmosferdeki ozon (O3) tabakasının incelmesine ve böylece işlevini tam olarak yerine getirmemesine neden olmaktadır. Ozon tabakasına zarar vermediği için bu gazlara alternatif olarak kullanılmaya başlayan hidroflorokarbonlar ise global ısınmaya yol açmaktadır.

Ø      Kentsel ve bölgesel hava kirliliği. Kentsel alanlarda ulaşım ve ısınma için fosil yakıtların kullanılması sadece sera gazları emisyonunu artırmaz; bunun yanı sıra, aynı anda hem havayı kirleten hem de ozon tabakasına zarar veren gaz ve bileşiklerin ortaya çıkmasına neden olurlar[2]. Bu gaz ve bileşikler bitkilerin yok olmasını sağlayan asit yağmurlarının da nedenidir.

Ø      Çölleşme, toprak kalitesinin bozulması ve gıda üretiminde azalma. Global ısınma, başta Afrika olmak üzere bir çok bölgede çölleşmeye, gıda üretiminin azalmasına ve toprak kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Öte yandan, tahıl üretiminde yaygın olarak kullanılan gübreler sera gazı emisyonunu artırarak ozon tabakasına zarar vermektedir.

Ø      Biyolojik çeşitlilikte azalma. Doğal alanların tarım ve yerleşime açılması iklim değişikliğinin yoğunluğunu artırmaktadır ve bu nedenle hassas eko-sistemler ve biyolojik çeşitlilik olumsuz yönde etkilenmektedir.

Ø      Ormanların azalması. Dünyanın akciğerleri olan ve yaşamın en önemli kaynaklarından biri olan ormanların tarım ve yerleşime açılması veya global ısınma sonucu yangınlarla yok olması iklim değişikliklerini hızlandırmakta ve eko-sistemi geridöndürülemez bir biçimde yok etmektedir.

Ø      Su kaynaklarının kalite ve miktarındaki azalma. İklim değişikliği, kar yağışını ve buz tabakalarını olumsuz yönde etkileyerek su arzının azalmasına yol açmaktadır. Artan hava sıcaklığı ve nüfus su talebini artırmakta ve suyun kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Öte yandan, iklim değişikliği su eko-sistemlerini olumsuz yönde etkilemek suretiyle su kaynaklarındaki biyolojik çeşitliliği ortadan kaldırmaktadır.

      İklim Değişikliğinin Sosyo-Ekonomik Etkileri

İklim değişikliği insanların her türlü faaliyeti üzerinde ciddi değişiklikler meydana getirme potansiyeline sahiptir. Dünyanın her tarafında doğal kaynaklar ve geçim vasıtaları üzerinde dramatik değişikliklerin oluşması aşağıda yer alan sosyo-ekonomik sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir (Swart et al., 2003:24):

Ø      Yoksulluk. İklim değişikliklerinin en rahatsız edici yönü, bu değişiklikler sonucu ortaya çıkan sorunlardan yoksulların diğer kişilere göre daha orantısız bir biçimde etkilenmesi ve gelir dağılımındaki mevcut farklılıkların artmasıdır. Yetersiz teknoloji, katılım ve kurumlar nedeniyle iklim değişikliğinden daha çok etkilenen yoksul kesimler, tarım ve yerleşim için ormanların azalmasına neden olarak iklim değişikliğinin şiddetlenerek artmasına da katkıda bulunurlar.

Ø      İktisadi büyüme ve kalkınmanın sürdürülememesi. İktisadi kalkınmanın yapısı ve büyüklüğü ile iklim değişikliğinin kaynağı olan sera gazları emisyonu arasında yakın bir ilişki vardır. Hizmetler sektörü ağırlıklı bir ekonomiye kıyasla enerji-materyal yoğun malların üretildiği bir ekonomide sera gazları emisyonu daha fazladır. İklim değişikliğinin tarım, su arzı ve eko-sistemler üzerindeki olumsuz etkisi iktisadi faaliyetlerin ve kalkınmanın sürdürülmesini tehlikeye atmaktadır.

Ø      Sağlık. İklim değişikliği, salgın hastalıkların artmasına yol açarak, ısı dalgalarının oluşmasına neden olarak, hava koşullarındaki değişkenliği artırarak ve havanın kalitesini azaltarak ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına yol açar.

Ø      Güvenlik. Global iklim değişiklikleri sonucunda oluşacak su kıtlığı ve kuraklık sonucu belirli bölgelerin insan yerleşimine uygun bir yer olmaktan çıkması kıtasal göçleri ve su savaşlarını gündeme getirebilir.

Global ölçekte oluşacak ciddi bir iklim değişikliği, sel ve taşkınların kontrolü, orman alanlarının korunması ve kirliliğin kontrolüne yönelik giderleri şişirmek suretiyle devlet bütçelerinin hacmini artırabilir; tarımsal ürün miktarında ve emek verimliliğinde değişiklikler meydana getirerek dış ticaret hadlerini değiştirebilir; tarımsal üretimi, emek verimliliğini ve doğal kaynakları azaltarak iktisadi büyüme hızını yavaşlatabilir ve nihayet fiyatları artırarak, sel ve taşkınlara yol açarak, kirliliği şiddetlendirerek ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olarak toplumsal refah ve yaşam kalitesini geriletebilir (Cuervo ve Gandhi, 1998:8). IPCC (2001) tarafından yapılan bir araştırmaya göre global atmosferdeki CO2 miktarının ikiye katlanması halinde global gayri safi yurtiçi hasılanın %1,5-2’sinden daha fazla bir zarar meydana gelecektir. Bütün bu nedenler, iklim değişikliğinin önlenmesine yönelik ulusal, bölgesel ve global ölçekteki çabaları hızlandırmakta ve ülkeler çeşitli önlemlerle bu soruna çare aramaktadırlar.


 

[1]     Halokarbonlar, ozonu parçalayabilme potansiyeline sahip olan kloroflorokarbonlar (CFCs) ile Hidrokloroflorokarbonlar (HCFCs)’ın ortak adıdır.

[2]     Ozon tabakasının parçalanmasına neden olan bu bileşiklere “hareketli organik bileşikler” (volatile organic compounds) denir. Bu bileşiklerin en önemlileri karbon dioksit (CO2), metan (CH4), Azot Oksit (N2O)’dir. Diğerleri ise Hidroflorokarbonlar (HFCs), Perflorokarbonlar (PFCs) ve Sülfür hegzaflorid (SF6)’dir.

 

 

 

 

 

© 2007, C.C.Aktan & İstiklal Y. Vural

Bu web sayfasındaki bilgiler Doç.Dr.İstiklal Y. Vural tarafından yazılan "Ekolojik Değişimin Kamu Maliyesine Yansıması: İklim Değişikliği, Sürdürülebilir Kalkınma ve Karbon Vergileri" başlığını taşıyan makale esas alınarak hazırlanmıştır. Sözkonusu makalenin canaktanWEB içerisinde yayını için yazarından izin sağlanmıştır.

Bu web sayfasındaki bilgilerden yararlanıldığında bilimsel araştırma etik ilkeleri gereğince kaynak gösterilmesi gerekir.  Bu web sayfasındaki metinlerin tamamı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası hükümleri gereğince yazarından yazılı izin alınmaksızın hiç bir şekilde kullanılamaz.