AVRUPA KOMİSYONU’NUN TAM ÜYELİK İÇİN

ADAY ÜLKELERE  VE TÜRKİYE’YE TAVSİYELERİ

  

 

Aday ülkelerde; altyapıyı yenileştirmek, endüstriyi yeniden yapılandırmak, ekonomik yapıyı modernleştirmek ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını arttırmak gereklidir. Uzun vadeli yatırımlar yapabilmek için, yabancı yatırımcılar yanında şirketler de, etkin bir kamu yönetimi tarafından icra edilen, istikrarlı, öngörülebilir ve destekleyici bir düzenleme çerçevesine ihtiyaç duyarlar.

 

Yetersiz veya kalitesiz mevzuat, piyasa güvenini azaltır ve yatırımcıların karar almasını zorlaştırır. Aynı şekilde, mevzuatın tutarsız şekilde icra edilmesi, şirketlerin verimli çalışma ve değişime yanıt verme yeteneğini zayıflatır. Bu tür şartlar, yatırım akışını sınırlandırır. Geneldeki büyük artışa rağmen, bazı aday ülkelere yönelik yatırım akışları, dünyanın diğer kısımlarına kıyasla nispeten düşük düzeyde kalmıştır. Sanayiciler arasında yapılan Avrupa Yuvarlak Masa toplantısında vurgulandığı gibi, aday ülkeler:

 

·           Mevcut düzenleyici çerçevede hedeflenmiş reformları yapmaya ve mülkiyet haklarını netleştirmeye devam etmelidir.

·           Ulaştırma ve çevre altyapılarına yatırım yapılmasını kolaylaştıracak bir yasal çerçeve tamamlanmalıdır.

·           Başta tek pazar konuları olmak üzere, müktesebat benimseme ve uygulama temposunu hızlandırmalıdır.

·           İş dünyasıyla daha yakın temas kurulması sosyal diyalog yoluyla, düzenleyici  kararlar alma sürecinde reform yapmalıdır.

 

Türkiye Hakkında:

 

Lüksemburg Avrupa Konseyi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne  katılım ehliyetini teyit etmiş ve Türkiye’yi her alanda AB’ye yakınlaştırarak onu katılım için hazırlayacak bir strateji oluşturulmasının önemini vurgulamıştır. Cardiff Avrupa Konseyi, ilişkiyi sağlam ve evrimsel bir temelde geliştirmenin platformunu oluşturacak bir Avrupa stratejisi için Komisyon’un tekliflerini memnuniyetle karşılamıştır. Bu strateji, Ankara Anlaşması’nın sunduğu imkanların geliştirilmesini, Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesini, malî işbirliğinin uygulanmasını, mevzuatın Birlik müktesebatına yakınlaştırılmasını ve Türkiye’nin bazı Topluluk programlarına ve kurumlarına katılmasını içermektedir. Ekim 1998’de, Komisyon, yıllık 50 milyon Euro tutarında bir malî paketle, bu stratejiyi desteklemek üzere tasarlanmış iki yönetmelik taslağını  kabul etmiştir. Türkiye, bir aday ülke olma arzusunu ifade etmiştir ve artık bir aday ülke olarak kabul edilmelidir. Ancak, müzakerelerin açılabilmesi için önce politik kriterler yerine getirilmelidir. Bu arada, Türkiye’de reformları teşvik etmek ve desteklemek için, Avrupa Stratejisi temelinde şu adımlar atılmalıdır:

 

·           İnsan hakları konusuna özel atıf yapılarak politik diyalogun arttırılması,

·           Tam katılım - öncesi AB malî yardım kaynaklarının tek bir çerçevede eşgüdümünün sağlanması;

·           Bütün Topluluk programlarına ve kurumlarına tam katılım imkanı;

·           Müktesebatın benimsenmesi için bir Ulusal Programla birlikte, bir Katılım Ortaklığı’nın kabul edilmesi;

·           Katılım Ortaklığı’nın uygulanmasını izlemek üzere, Avrupa Anlaşmaları çerçevesinde işleyenlere benzer mekanizmaların  kurulması ve Türkiye’nin mevzuat ve uygulamalarını uyumlulaştırmak amacıyla, Müktesebatın analitik bir incelenmesine yönelik bir sürecin başlatılması.

 

Kaynak:: C.Can Aktan, Türkiye Avrupa Birliği'nin Neresinde? İzmir: EGİAD Yayını, 2000.