AVRUPA BİRLİĞİ’NİN TEMEL DEĞERLERİ

Prof.Dr.Coşkun Can Aktan

 

 

 

Barış. 20 Yüzyılda Avrupa'da, halen Avrupa Birliği’ni oluşturan ülkeler arasında iki dünya savaşı yaşandı. Bu nedenle Avrupa politikası demek aynı zamanda “barış politikası” demektir; Topluluğun kuruluşuyla, üye devletler arasında herhangi bir savaşı imkansız kılan bir Avrupa barışının temeli atılmıştır. Avrupa bütünleşmesi ve Avrupa Birliği olmaksızın gerek Avrupa'da gerek dünyada barışın, demokrasinin, hukukun ve adaletin korunmasının ve gelecekte de güvenceye alınmasının çok güç olduğu pek çok kimsenin paylaştığı bir görüştür.

 

Birlik. Birlik, Topluluğun yol gösterici kavramıdır. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerdeki sorunların üstesinden gelinebilmesinin ancak Avrupa ülkelerinin onları birliğe götüren yolda ilerlemeleriyle mümkün olacağı görüşü kabul edilmektedir.

 

Eşitlik. Birlik ancak eşitliğin kural olduğu yerde ayakta kalabilir. Bununla kastedilen, yalnız Birlik vatandaşları arasında değil aynı zamanda üye devletler arasında da eşitliktir. Hiçbir AB vatandaşının, milliyetinden dolayı mağdur edilemeyeceği ve ayrıma tabi tutulamayacağı Maastrich Antlaşması ile teyid edilmiştir.  Bütün AB  vatandaşları  yasa karşısında eşittir. Üye Devletler arasında eşitlik ilkesi ise hiçbir devletin öbürü karşısında öncelik taşıyamayacağı ve yüzölçümü, nüfus ve yapılanma gibi doğal farklılıkların sadece eşitlik ilkesi doğrultusunda ele alınması gerektiği anlamına gelir.

 

Özgürlük. Avrupa  birliğinin temel değerlerinin başında özgürlük gelir. Avrupa Birliği dört temel özgürlük hedefini gerçekleştirmek için temelleri atılmış bir girişimdir.  Dört temel özgürlük şunlardır:

 

·           işgücünün serbest dolaşımı,

·           iş kurma özgürlüğü ve hizmetlerin serbest dolaşımı,

·           malların serbest dolaşımı,

·           sermayenin serbest dolaşımı.

 

Yaygın deyimle bu temel özgürlükler, kurucu antlaşmalar çerçevesinde işadamlarının karar verme özgürlüğünün, işçilerin işyerlerini seçme özgürlüğünün ve tüketicilerin olabildiğince çok sayıda ürün arasından seçim yapma özgürlüğünün güvencesidir. Rekabet özgürlüğü, işadamlarının mal ve hizmetlerini görülmemiş genişlikte bir müşteri potansiyeline sunmalarına olanak vermektedir. İşçiler, AB sınırları içinde her yerde kendi istekleri ve çıkarları doğrultusunda iş arayabilmekte ve işyerlerini değiştirebilmektedir. Rekabetin artması sayesinde tüketiciler büyük ölçüde genişleyen ürün yelpazesi arasından en ucuz ve en iyilerini seçebilmektedir.  Avrupa Birliği, sadece yukarıda belirtilen ekonomik özgürlükleri değil, aynı zamanda siyasal ve sosyal hak ve özgürlüklerin en etkin bir şekilde korunduğu ve gözetildiği bir toplum düzeni oluşturulmasını da savunmaktadır. İnsan hakları ve özgürlükleri, Avrupa Birliği’nin temel değer ve inanç sistemini oluşturur.

 

Dayanışma. Özgürlüğün dayanışmayla tamamlanması gerekir; çünkü özgürlüğün sınırsızca ve düşüncesizce kullanılması her zaman başkalarının zararına işler. Bu nedenle, AB, kendi üyeleri arasındaki dayanışmayı temel bir ilke sayarak hem nimetlerin (yani refahın) hem de külfetlerin üyeleri arasında eşit ve adil biçimde paylaştırılması gereğine inanmaktadır.

 

Güvenlik. Güvenlik ihtiyacı, Avrupa Birliği’nin temel değerlerinden bir diğeridir.  AB vatandaşlarının barış içinde yaşamaları ancak etkin bir güvenlik politikası ile mümkündür. Ancak güvenlik için barış tek başına yetmez. Bireylerin ve kurumların ekonomik karar ve tercihlerini de istikrarlı bir ortamda yapmaları önem taşır.

 

Kaynak:: C.Can Aktan, Türkiye Avrupa Birliği'nin Neresinde? İzmir: EGİAD Yayını, 2000.