ÇOKULUSLU ŞİRKETLER ve BÖLGELSELLEŞME EĞİLİMİ

COŞKUN CAN AKTAN & İSTİKLAL Y. VURAL

 

 

 

 

 

20. yüzyılın son yarısında küresel ölçekte iktisadi faaliyetlerde büyük bir entegrasyon oluşmakla birlikte bu entegrasyondan bütün ülke, bölge ya da firmaların eşit bir biçimde yararlandığını söylemek oldukça zordur. Her dönemde global ekonomi birkaç güçlü ülke ve bunların firmalarının kontrolündedir. Zamanla değişen tek şey global ekonomiyi kontrol eden ülke ve firmaların kimliğidir. Başka bir deyişle günümüzde iktisadi faaliyetlerin çoğu Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Doğu-Güney Doğu Asya-Pasifik ülkeleri arasında cereyan etmektedir. Bu üçlü (triad) bloğun dışında yer alan ülkeler global ticarette ve diğer iktisadi faaliyetlerde çok az söz sahibidir ve globalleşmeden kaynaklanan yararlardan çok az yararlanmaktadırlar. Bu bölgeselleşme eğilimi, globalleşmenin bir numaralı aktörü konumunda olan global firmalar için de geçerlidir. Dünyanın her tarafında her türlü iktisadi faaliyeti gerçekleştiren çokuluslu firmaların çoğu merkezlerinin bulunduğu yere (ülkeye) bağlıdırlar, ulusal niteliklerini korumaya devam etmektedirler ve bu nedenlerle ulus devletlerin düzenlemelerine tabidirler. Global finans alanında bile ulus devletler piyasaları düzenlemekte ve yönlendirebilmektedirler.

UNCTAD tarafından her yıl yayınlanan “Dünya Yatırım Raporu” adlı çalışmada firmaların uluslararasılaşma düzeylerini ölçmek için “transnasyonalite endeksi” yayınlanmaktadır. Bu endeks firmaların yabancı varlıklarının toplam varlıklarına oranı, yabancı satışlarının toplam satışlarına oranı ve yabancı istihdamlarının toplam istihdamlarına oranının ortalamasını ifade etmektedir. Tablo 1’de finans sektörü dışında kalan çokuluslu en büyük 100 firma ile ilgili çeşitli göstergeler yer almaktadır. Tablo 1 dikkate alındığında en büyük 100 çokuluslu şirketin iktisadi faaliyetlerinde, 1995-2002 yılları arasında, uluslararasılaşma düzeyinin varlıklar, satışlar ve istihdam açısından bütün sektörlerde arttığı görülmektedir. İlgili dönemde, bütün sektörlerde, 100 en büyük çokuluslu şirketin sahip olduğu toplam varlıklar ve satış hâsılatı ile yarattıkları istihdamın yarıdan fazlası kendi ülkelerinin dışındaki ülkelerde gerçekleştirdikleri ekonomik faaliyetlerden kaynaklanmaktadır.

Ancak çokuluslu şirketlerin iktisadi faaliyetlerindeki uluslararasılaşma artmakla birlikte bu şirketlerin büyük bir bölümü uluslararası faaliyetlerini büyük bir çoğunlukla kendi bölgelerinde gerçekleştirmektedir. Rugman (2003)’e göre 2001 yılında dünyanın en büyük 500 şirketinin toplam satışlarının % 72’si kendi bölgelerinde gerçekleşmektedir (ss.409-411). Coğrafik satış verileri elde edilebilen 380 şirketten 58’i satış hâsılatının tamamını kendi bölgesinde gerçekleştirirken bölge dışı satış hâsılatı elde eden 262 şirket satış hâsılatının yarısını kendi bölgelerinden sağlamaktadır (Tablo 2). Günümüzde çokuluslu şirketlerin büyük bir çoğunluğu ya üçlü ticaret bloğu içinde kendi bölgesinde veya üçlü bloğun iki farklı bölgesinde faaliyet göstermektedirler. Öte yandan, üçlü ticaret bloğu içerisinde gerçekleşen ticaret de ağırlıklı olarak (AB % 62, NAFTA %56,7 ve Asya-Pasifik %56) bölge içi ticaret şeklindedir (Rugman, 2003:412).

TABLO

Rugman (2003)’e göre bölgeselleşme eğilimleri çokuluslu şirketlerin satışları veri olarak ele alındığında çok daha güçlüdür. Dünyanın en büyük 500 firmasından coğrafik satış hâsılatı verisi elde edilebilen 380 firmanın 320’si hâsılatlarının % 80’ini üçlü ticaret bloğu içerisinde kendi bölgelerinde gerçekleştirmektedirler. Örneğin, 2002 yılında, finans alanında faaliyet göstermeyen en büyük 100 çokuluslu şirket arasında toplam yabancı varlıkları itibarıyla 1. sırada bulunan General Electric satış hasılatının % 65,6’sını; 2. sırada bulunan Vodafone % 20,6’sını; 3. sırada bulunan Ford % 66,7’sini; 5. sırada bulunan General Motors % 85,8’ini; 31. sırada bulunan Wal-Mart % 83,3’ünü ve 66. sırada bulunan Mitsubishi % 85,8’ini kendi ülkesinde elde etmektedir (UNCTAD, 2004:276-279). Veri elde edilebilen 380 şirketin yalnızca 9’u satışlarının en az % 20’sini üçlü ticaret bloğunun hepsinde yaptığı için ‘global’ nitelikte çokuluslu şirkettir (Tablo 2). Bu şirketler IBM, Sony, Philips, Nokia, Intel, Canon ve Flextronics gibi elektronik alanında faaliyet gösteren şirketlerdir veya Coca Cola (gıda-içecek) ve LVMH (lüks mallar) gibi şirketlerdir. Toplam satışlarının en az % 20’sini üçlü ticaret bloğunun iki bölgesinde gerçekleştiren firma sayısı 25’tir. Bu şirketler arasında Toyota, Nissan, DaimlerChrysler, Honda gibi otomotiv firmaları ile GlaxoSmithKline gibi ilaç firmaları yer almaktadır (Rugman ve Verbeke, 2004).

Toplam satış hâsılatı içinde yabancı ülkelerde elde edilen satış hâsılatı payı dikkate alınarak belirlenen dünyanın en fazla uluslararasılaşmış ilk 20 çokuluslu şirketinin önemli bir kısmı bile bölgesel nitelikli şirketlerdir (Rugman ve Verbeke, 2004:11). Bu şirketlerden 9’u ağırlıklı olarak kendi bölgelerinde (Örneğin, Avrupalı çokuluslu şirketler AB’nde; Kanada ve ABD’li şirketler NAFTA’da ve Asya-Pasifik şirketleri Avusturalya dahil Asya-Pasifik’te) satış yapmaktadırlar (Tablo 3). Örneğin, 2001’de Avrupa’lı şirketlerden Suez (bölge içi satış oranı % 74); Vodafone (% 93,1) ve Stora Enso (% 69,2) toplam satışlarının yaklaşık 2/3’ünü kendi bölgelerinde gerçekleştirdikleri için ‘Avrupalı’ şirketlerdir. Bu 20 çokuluslu şirketin yalnızca 11’i global düzeyde rekabetçi başarı elde edebilen çokuluslu şirketlerdir. Bu şirketlerden ikisi ABD’li olmamalarına rağmen satışlarının büyük bir kısmını bu ülkede yapmaktadır (News corp. ve AstraZeneca); altı şirket iki bölgeli çokuluslu şirkettir (Roche, GlaxoSmithKline, Diageo, Lafarge, BP, Ericsson) ve yalnızca 3 şirket satışlarını üçlü bölgede dengeli bir biçimde dağıtmıştır (Nokia, Philips ve LVMH) ancak dünyanın her tarafına dengeli bir dağılımla satış yapabilen, yani gerçek anlamda global olan çokuluslu şirket bulunmamaktadır (Tablo 3).

TABLO

1990-1998 yıllları arasında dünyanın en büyük 100 çokuluslu şirketinin 90’ının şirket merkezi Avrupa Birliği, Japonya ve ABD’nde iken (UNCTAD, 2000:72-74) 2002 yılında bu sayı 85’e gerilemiştir (UNCTAD, 2004:276-278). Öte yandan, 2001 yılında toplam çok uluslu şirketlerin % 65’inin merkezi bu ülkelerde bulunmakta ve Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ)’in payı ise 1990’dan günümüze yavaş bir şekilde artarak 2001’de % 20’ye ulaşmış bulunmaktadır. 2001 yılında merkezi GOÜ’lerde olan beş firma en büyük 100 çokuluslu şirket arasında yer almaktadır: H. Whampoa (Hong Kong), Petronas (Malezya), Cemex (Meksika), Petroleos de Venezuela (Venezuela) ve LG Electronics (Kore) (UNCTAD, 2002:xvi). Ancak GOÜ çokuluslu şirketlerinin global dolaysız yabancı yatırımları içindeki payı 1980’lerin ortasında % 6’dan daha düşük bir düzeyde iken 2001-2003 döneminde % 7’ye yükselmiş olsa bile 2002 yılı itibarıyla en büyük 100 çokuluslu şirket arasında yer alan GOÜ çokuluslu firma sayısı bir gerilemiştir: H. Whampoa (Hong Kong), Cemex (Meksika), Singtel (Singapur) ve Samsung (G.Kore).

1990’lı yılların ortasından itibaren global dış ticaretin 2/3’ünü gerçekleştiren çokuluslu şirketler arasında da belirli bir yoğunlaşma söz konusudur; başka bir ifadeyle, 4’ü hariç kalanı gelişmiş ülkelere ait olan ve toplam çokuluslu şirket sayısının yalnızca % 0,2’ini oluşturan dünyanın en büyük 100 çokuluslu şirketi dünyadaki yabancı bağlı şirketlerin satış hâsılatının % 14’ünü elde etmekte; varlıklarının % 12’sine sahip olmakta ve istihdamın % 13’ünü gerçekleştirmektedirler. Bu durum ise uluslararası üretimin belli ülkelerde-bölgelerde yoğunlaşmasına neden olmaktadır.

TABLO...

DEVAMI İÇİN ORİJİNAL ÇALIŞMAYA MÜRACAAT EDİNİZ...

 

© 2005, C.C.Aktan ve İstiklal Y. Vural