Son yıllarda küresel
ölçekte ekonomik entegrasyonun artması, piyasa ekonomisinin etkisini
dünyanın her yerinde artırması ve uluslararası ticaret ve finansal
faaliyetlerde serbestleşmenin ivme kazanması ile birlikte çokuluslu
şirketlerin önemi hızla artmaktadır. Çokuluslu şirketlerin önemini
artırması global ekonominin yapısını ve işleyişini köklü bir biçimde
değiştirmektedir. Çokuluslu şirketler, yürüttükleri faaliyet ve
uyguladıkları global stratejiler sayesinde uluslararası ticari
akımlar ile yatırımların düzeyini ve ekonomik faaliyetlerin
yoğunlaşacağı yerleri tayin etmektedirler. Teknoloji transferinin en
önemli aktörü konumunda olan bu şirketler sermaye ve teknoloji yoğun
sektörlere yaptıkları yatırımlar yoluyla gelecekte hangi
bölge-ülkelerin rekabet güçlerini ve dolayısıyla refahlarını
sürdüreceklerini belirlemektedirler.
Günümüzde, dünyanın farklı
bölgelerinde yaklaşık 61 bin çokuluslu şirket
ve bunlara ait 900 bin yabancı bağlı şirket faaliyet göstermektedir
(UNCTAD, 2004:xvii). Çokuluslu şirketlerin ne kadar güçlü olduğunu
anlamak için global ticaret, yatırım, üretim ve katma değerden
aldıkları paya bakmak yeterli olacaktır. Çokuluslu şirketlerin, 2003
yılında, global dolaysız yabancı yatırım stoku (8,24 trilyon Dolar)
içindeki payı yaklaşık % 85’dir (UNCTAD, 2004:xvii). Çokuluslu
şirketlerle ilgili ayrıntılı analizler içeren UNCTAD (2002)
incelendiğinde bu şirketlerin global ekonomide oynadıkları rolün
büyüklüğü daha kolay bir şekilde anlaşılabilir. 2001 yılında global
ihracat 7,4 trilyon Dolar iken çokuluslu şirketlerin toplam
satışları 18,5 trilyon Dolar ve bu şirketlerce üretilen toplam katma
değer 3,5 trilyon Dolardır. 1990 yılında yabancı bağlı şirketlerin
global gayrisafi yurtiçi hasılaya katkısı % 7 iken bu katkı 2001’de
% 11’e ulaşmıştır. Yine aynı yıl yabancı bağlı şirketlerin 54 milyon
kişiyi istihdam ettiği tahmin edilmektedir. Çokuluslu şirketler ana
ülkenin (şirket merkezinin bulunduğu ülke) üretiminin artmasında çok
büyük bir role sahiptirler. Ancak ana ülke açısında asıl önemli olan
nokta yerli şirketlere kıyasla daha yüksek bir işgücü verimliliğine
(işgücü başına üretilen katma değer) sahip olan yabancı bağlı
şirketlerin kârlılığının (kârlar/satışlar) yerli şirketlerden üç kat
daha fazla olması (UNCTAD, 2002:17) ve global piyasalarda oluşan
tekel kârlarını ana ülkeye aktarmak suretiyle yaşam kalitesi ve
refahı artırmada kritik bir role sahip olmalarıdır.
UNCTAD (2004a) verileri
dikkate alınarak finans sektörü dışında faaliyet gösteren ve yabancı
ülkelerdeki satış hâsılatı açısından ilk yirmi içinde yer alan
çokuluslu şirketlerin yabancı ülkelerdeki satış rakamları ile
ülkelerin gayrisafi yurtiçi hâsılalarının kıyaslanması bu
şirketlerin gücü konusunda bize daha açık fikirler sunabilir
(ss.314:319). En büyük 20 çokuluslu şirketin yabancı ülkelerdeki
toplam satış hâsılatının (2,48 trilyon Dolar) global gayrisafi
yurtiçi hasılaya (36,21 trilyon Dolar) oranı % 6,8’dir. 2003 yılı
itibarıyla en büyük 20 çokuluslu şirketin yabancı ülkelerdeki satış
hasılatı toplamı (2,480 trilyon Dolar) Fransa (1,757 trilyon dolar),
İtalya (1,465 trilyon Dolar), İngiltere (1,798 trilyon Dolar) ve 14
ülkeyi kapsayan Latin Amerika (0,953 trilyon Dolar)’dan daha
fazladır; 6 Kuzey Afrika ülkesi hariç tüm Afrika ülkelerinin (49
ülke) gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık 6 katı,
Türkiye’ninkinin ise yaklaşık 10 katıdır.