Fayda ve
Maliyetlerin Ölçülmesinde Gölge Fiyatlar
F-M
analizinin en önemli konusu fayda ve maliyetlerin ölçülmesidir.
Ancak yine belirttiğimiz gibi, bir yatırım projesinin tüm fayda ve
maliyetlerini piyasa fiyatlarıyla parasal olarak belirleme imkanı
yoktur. Örneğin bir metro projesi uygulaması ile çevre görünümünün
bozulması mümkündür ve bunun F-M analizine maliyet olarak katılması
gerekir. Ancak sorun maliyetin parasal olarak nasıl ifade
edileceğidir. Aynı sorun proje faydaları için de geçerlidir. İşte
burada karşımıza gölge ya da muhasebe fiyatları denilen fiyatlar
çıkmaktadır. Gölge fiyatlar, piyasada gözlemlenen fiyatların
yetersiz olduğu ya da fiyatın hiç oluşmadığı durumlarda toplumsal
fayda ve maliyetleri yansıtması için mallara ve faktörlere bağlanan
fiyatlardır.
Gölge
fiyatlar aslında merkezi planlı ekonomilerde refahın maksimize
edilmesi amacı güden matematiksel modellerde kullanılan bir kavram
olduğu görülmektedir. Ancak ayrı kavram karma ekonomik modellerde bu
anlamda kullanılmaktadır. Bunun nedeni, ekonomilerin tam rekabet
varsayımlarından ayrılması nedeniyle piyasada gözlenen fiyatların
gerçek kıtlıkları ve fırsat maliyetlerini yansıtmayışı ya da piyasa
fiyatlarının bir dengesizlik fiyatı olmasıdır. Dolayısıyla, gerçek
kıtlıkları yansıtacak şekilde düzeltilmesi gerekmektedir. Aynı
zamanda birçok fiyatlandırılamayan değerler fiyatlara
yansımamaktadır.
Gelişmekte
olan ülkelerde piyasalardaki çarpıklıklar gelişmiş ülkelerdekine
göre daha fazladır. Ayrıca ülkelerin gelişme problemleri de henüz
tam anlamıyla çözümlenememiş olduğundan, sanayileşme sürecinde proje
değerlendirmesi daha da büyük önem kazanmaktadır. Özellikle
gelişmekte olan ülkelerde plan ve programlar da bu amaca yöneliktir.
Gerçekte proje seçiminde değişik kıstaslar uygulayarak oldukça
değişik yatırım programları elde etmek imkanı bulunmaktadır. Bu
amaçla bir yatırım projesinin değişik sektörlere olan etkisini
ölçmek için değişik ölçütler geliştirilmiştir. Önceleri Kahn
tarafından önerilen ve daha sonra Chenery tarafından geliştirilen ve
sosyal marjinal verimlilik ölçütü olarak bilinen proje değerlendirme
yöntemine göre projeler sosyal marjinal verimliliklerine göre
sınırlanmaktadır (Önertürk, 1980, 81). Bu ölçüte göre yatırım
kaynaklarının dağılımında dikkate alınan şey marjinal ürünün sadece
özel sektöre olan katkısı (ya da maliyeti) değil, fakat aynı zamanda
milli gelire olan toplam net katkısıdır. Etkin bir kaynak dağılımı
milli geliri en iyi şekilde artıran bir dağılımı ifade eder. Bunun
da kuralı kaynak dağılımını sermayenin marjinal verimliliğini
değişik sektörlerde yaklaşık olarak birbirine eşitleyen bir biçimde
gerçekleştirmektir. Bu yaklaşım endüstriyel planlama için girdi ve
çıktılara ilişkin gölge fiyatlar sistemi kurma yolunda bir girişim
olarak düşünülebilir (Önertürk, 1980, 82).
Gölge
fiyatlar kullanma ihtiyacı piyasada gözlenen fiyatların gerçek
sosyal maliyetleri yansıtmamasından doğan bir sonuçtur. Sosyal
fayda-maliyet analizinin esası gerçek gelirlerin sosyal masrafları
yeterince ölçememesi nedeniyledir. Eğer durum böyle ise, sosyal
fayda-maliyet analizi özellikle gelişmekte olan ülkelerde girdi ve
çıktıların değerlendirileceği uygun gölge fiyatların seçimi proje
değerlendirmenin birinci amacı olacaktır. Gerçekten de, birçok
ekonomist piyasa fiyatlarının çarpıtılmış olduğu konusunda görüş
birliği içindedir. Piyasada gözlenen fiyatların gerçek sosyal
maliyetlerin ölçülmesine olanak tanımayan yanlış değerler olduğuna
inanmaktadırlar. Ancak anlaşamadıkları nokta, doğru fiyatlandırma
metodunun ne olması gerektiği konusunda ortaya çıkmaktadır. Bazıları
piyasa fiyatlarının gerçek değerleri yansıtmıyor olmasının başka
şekillerde türetilen fiyatların veya almaşık yöntemlerin otomatik
olarak daha iyi sonuçlar doğurmayacağına inanmaktadır. Gölge
fiyatlara ulaşmak için, kullanılan değişik yöntemler bulunmaktadır.
Ancak bu yöntemlerden hangisinin gölge fiyatları hesaplamak için en
iyi yöntem olduğu konusunda bir görüş birliği yoktur. Dikkate
alınması gereken başka bir nokta da, gölge fiyatlarının da aynı
hızlı olmasa da piyasa fiyatları gibi zaman içinde değişeceğidir.
Ülkede proje değerlendirmede ve kaynak dağılımında değişik
birimlerin görevlendirilmesi halinde de eğer bütün birimler aynı
gölge fiyatları kullanmıyorsa sonuçlar kaynak dağılımı açısından da
güvenilir sonuçlar vermeyecektir (Önertürk, 1980, 82).
Esas
itibariyle gölge fiyatlara, piyasanın tam rekabet şartlarına sahip
olmadığı veya kaynakların tam kullanımının sağlanamadığı ya da
malların fiyatlarının (ücretlerin, faiz oranlarının, döviz kurunun
vb) serbest olarak değil de, devlet müdahalesi altında oluştuğu
durumlarda başvurulur. Bunun gibi, açık ve gizli işsizlik hali,
dışsal ekonomilerin ortaya çıkması gibi nedenler de gölge fiyatlara
olan ihtiyacı arttırmıştır.
|
|