Vergi Dışı Piyasa Ekonomisi Kavramı

 

 

Prof.Dr.C.C.Aktan

 

 

Piyasa ekonomisinde verginin konusunu oluşturan iktisadi faaliyetlerden ve işlemlerden  devletin her zaman vergi alabilmesi mümkün olamamaktadır. Kimi zaman, vergiye tabi iktisadi faaliyetlerden elde edilen gelir, vergi idaresinin tamamen bilgisi dışında kalmakta, bazen de elde edilen gelirin sadece beyan edilen bir kısmı vergilendirilebilmektedir. Aynı şekilde verginin konusunu oluşturan servetten (taşınır ve taşınmaz mülkiyet vs.), bu servetin kiraya verilmesi dolayısıyla elde edilen gelirden (irat), servetin karşılıklı ya da karşılıksız transferinden  ya da servetin belirli bir zaman diliminde değer kazanmasından elde edilen kazançtan  her zaman tam ve eksiksiz vergi alındığı söylenemez. Bunun yanı sıra, piyasa ekonomisinde mal ve hizmetlerin üretimi, satışı ve tüketimi de verginin konusunu oluşturabilir ve bu işlemler tam ve doğru bir şekilde vergilendirilmeyebilir. İşte “Vergi Dışı Piyasa Ekonomisi”, tüm bu belirtilen ve verginin konusunu oluşturan, fakat  çeşitli nedenlerle vergilendirilemeyen işlem ve faaliyetleri  ifade eden bir kavramdır.

Konu ile ilgili literatüre bakıldığında bizim “vergi dışı piyasa ekonomisi” olarak adlandırdığımız konunun çok farklı şekillerde adlandırıldığını görmekteyiz. Literatürde çoğu zaman birbirleriyle  eşanlamda kullanılan çok sayıda kavram bulunmaktadır: (Bkz: Danesh,1991; Portes et.all. 1989; Roemer and Jones, 1991; Greenfiled,1993; Lippard and Walker,1997.)

·           Yer altı ekonomisi (underground economy),

·           Gizli ekonomi (hidden economy),

·           Kayıt dışı ekonomi (unrecorded economy),

·           Vergilendirilemeyen ekonomi (untaxed economy),

·           Kara ekonomi (black economy),

·           Gayri-resmi ekonomi (unofficial economy),

·           Görünmeyen ekonomi (invisible economy),

·           Gözlenemeyen ekonomi (unobserved economy),

·           Gölge ekonomi (shadow economy),

·           İllegal ekonomi (illegal economy),

·           Düzensiz ekonomi (irregular economy),

·           Saklı ekonomi (subterranean economy),

·           Enformel ekonomi (informal economy),

·           Alaca karanlık ekonomi (twilight economy) ,

·           Örtülü ekonomi (submerged economy),

·           İkinci ekonomi (second economy) vesaire.

Bu kavramların dışında daha bir çok – uygun ya da uygun olmayan- adlandırmanın da literatürde yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Terminolojide bu derece farklı adlandırmaların yanısıra, tanımlarda da çok önemli farklılıklar ve karmaşıklıklar olduğunu söyleyebiliriz.

Bazı yazarlar,  milli gelir hesaplarına dahil edilmeyen tüm parasal akımları analiz etmekte ve bu tür faaliyetleri “gizli ekonomi”, “yeraltı ekonomisi”, “kayıt dışı ekonomi”, “resmi olmayan ekonomi”, “ikinci ekonomi”  vesaire isimler vererek incelemektedirler. Bazı yazarlar ise sadece  vergileme yönünden  konuya yaklaşmakta ve vergi dışında kalan iktisadi faaliyetleri incelemektedirler. Şüphesiz, vergi dışında kalan faaliyetler de yasal olan ve yasal olmayan faaliyetlerden oluşmaktadır. Vergi yasalarının vergi konusu olarak belirlediği, ancak  vergi dışında kalan faaliyetlerin yanı sıra, yasaların vergi konusu olarak belirlemediği illegal bazı faaliyetler (uyuşturucu satışı, kumar vs.) de vergi dışında kalabilmektedir. Bunların dışında illegal olmamakla birlikte bir takım vergi sığınakları (tax shelters) ya da yasalardan kaynaklanan bazı vergi boşlukları (tax loopholes) da vergiden kaçınmaya  fırsat yaratabilmektedir.  Burada yasal olarak vergi ödememe durumu, yani “vergiden kaçınma” sözkonusudur. Oysa, yukarıda da belirttiğimiz gibi yasalarda vergi konusu olan işlem ve faaliyetlerin vergi idaresinin bilgisi dışında sürdürülmesi, ya da vergi idaresinin bilgisi dahilinde olmakla beraber çeşitli yöntemlerle vergi matrahının eksik olarak beyan edilmesinden kaynaklanan “vergi kaçakçılığı” da sözkonusu olabilir. Vergi ile ilgili olarak ortaya çıkan bu kayıp ve kaçaklara, literatürde değişik isimler verilmektedir. Bunlardan en yaygın olanı “kayıt dışı ekonomi”, “yeraltı ekonomisi”, “gölge ekonomi” gibi kavramlardır. Ancak bu kavramlar, literatürde vergi ile ilgili olmayan konuları da kapsayacak şekilde kullanılmaktadır. Bizim  bu araştırmamızda kullandığımız “vergi dışı piyasa ekonomisi”  sadece vergilendirilemeyen işlem ve faaliyetleri kapsamaktadır.

Vergi dışı piyasa ekonomisi,  hem vergi kaçakçılığı, hem de vergiden kaçınma dolayısıyla vergi dışı kalan işlem ve faaliyetleri incelemektedir. Vergi dışı piyasa ekonomisinin konusu “vergi” olmakla birlikte, bu hem yasal olmayan şekillerde (faaliyetini vergi dairesine bildirmeme, sahte belge tanzimi, naylon fatura kullanımı vs.) ortaya çıkan vergi kayıp ve kaçaklarını, hem de yasalarda yer alan boşluk ve sığınaklardan istifade ederek ve/veya bir takım vergi imtiyazlarından (istisna ve muafiyetler, götürü vergileme) yararlanarak ortaya çıkan vergi kayıplarını  kapsamaktadır.  Yasadışı ekonomik faaliyetlerden ( uyuşturucu satışı, tarihi eser kaçakçılığı, silah kaçakçılığı  vs. ) elde edilen gelir ve servet de esasen vergi dışı piyasa ekonomisinin konusuna girmektedir.

Buraya kadar yaptığımız açıklamalardan hareketle vergi dışı piyasa ekonomisi kavramını ve kapsamını Şekil-1 ve Şekil-2  yardımıyla açıklayabiliriz. Şekil- 1’ den anlaşılacağı üzere ulusal ekonomi, piyasa ekonomisi ve kamu ekonomisi olmak üzere iki kesimden oluşmaktadır. Piyasa ekonomisi, özel kesim iktisadi faaliyetlerinin yer aldığı yapıdır.  Özel kesim iktisadi faaliyetleri sonucunda üretilen ya da yapılan mal ve hizmetler iki kategoride yer alır ve bunlardan bir kısmı milli gelir hesaplarına dahil edilebilirken, bir kısmı dahil edilemez.  Milli gelir hesaplarına dahil edil(e)meyenler,  “yasal olmayan ekonomik faaliyetler”dir. Uyuşturucu ticareti vs. faaliyetler  ve işlemler bu konuda örnek gösterilebilir. “Yasal ekonomik faaliyetler”  ise genel olarak milli gelir hesaplarına dahil edilirler. Ancak bir kısım yasal ekonomik faaliyetlerin (öz tüketime yönelik mal ve hizmet üretimi, evlerde yapılan bazı ticari işler vs.)  tespiti son derece güç olduğundan milli gelir hesaplarına dahil edilmezler. Milli gelir hesaplarına dahil edilen yasal ekonomik faaliyetler “Kayıtlı Ekonomi”; milli gelir hesaplarına dahil edilemeyen yasal ve yasal olmayan ekonomik faaliyetler ise “Kayıt Dışı Ekonomi” olarak adlandırılabilir.

Kayıt Dışı Ekonomi  ise “Saklı Ekonomi” ve “Gizli Ekonomi” (Kara Ekonomi) olmak üzere iki alandan oluşur.  Saklı ekonomi, milli gelir hesaplarına dahil edilemeyen yasal ekonomik faaliyetlerin yürütüldüğü alandır. Bu alandaki faaliyetlerin “gizli” değil, fakat “saklı” olduğu söylenebilir. Örneğin, öz tüketime yönelik olarak yürütülen faaliyetler bu türdendir. Bunun dışında, gizli ekonomi (ya da  kara ekonomi), yasal olmayan ekonomik faaliyetlerin yürütüldüğü alandır. Bu alanı “illegal ekonomi” olarak da adlandırmak mümkündür.[2]

Buraya kadar yaptığımız açıklamalarda dikkat edilirse vergileme konusu ele alınmamıştır. Önemle ve altını çizerek belirtelim ki, literatürde kimi zaman kayıtlı ve kayıtdışı ekonomi kavramları vergileme konusu dikkate alınmaksızın kullanılmakta ve bu iki kesimin boyutları ölçülmeye çalışılmaktadır.

Vergileme dikkate alınmaksızın kayıtlı ekonominin büyüklüğünden  söz edildiğinde, bundan ekonomide bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin parasal miktarı anlaşılır. Kayıtlı ekonomi (resmi ekonomi)’nin büyüklüğü GSYİH olarak da adlandırılır. (Bkz: (Şekil-2)

Yine vergileme dikkate alınmaksızın kayıt dışı ekonominin büyüklüğünden söz edildiğinde bundan, saklı ve gizli ekonomi içerisinde tahmini olarak üretilen mal ve hizmetlerin parasal miktarı anlaşılır. Kayıt dışı ekonomi, “gayri resmi ekonomi” olarak da adlandırılabilir. Önemle belirtelim ki,  hem kayıtlı ekonomi hem de kayıtdışı ekonominin büyüklüğü  tahmini olarak ölçülmeye çalışılır. Ancak, kayıtlı ekonominin boyutları diğerine oranla  doğal olarak daha gerçekçi olarak ölçülebilmektedir. Günümüzde milli muhasebe alanındaki gelişmeler, milli gelirin gerçekçi olarak ölçülebilmesine imkan sağlamaktadır.

Vergileme dikkate alındığında ise durum tamamen farklıdır. Aşağıdaki soruların analizi konuyu daha doğru olarak ele alabilmemiz için bize yol gösterici olabilir:

·           Kayıtlı ekonomide vergilendirilebilen ekonomik faaliyetlerin hacmi ne kadardır?  Dikkat edilirse burada vergi kaçakçılığının boyutu değil, GSYİH’nın ne kadarının  vergilendirilebildiği konusu önem taşımaktadır.

·           Kayıtlı ekonomide vergi kaçakçılığı ne kadardır? Burada vergi kaçakçılığının tanımı önem taşımaktadır. Beyan edilmeyen faaliyetler dolayısıyla  devletin vergi kaybı olabileceği  gibi aynı zamanda eksik beyan dolayısıyla da devletin vergi kaybı olabilir. Dikkat edilirse, burada vergi kaçakçılığı dolayısıyla vergi kaybı tespit edilmeye çalışılmaktadır.

·           Kayıt dışı ekonomide vergilendirilebilen ekonomik faaliyetlerin hacmi ne kadardır? Burada kaçırılan vergi değil (vergi kaybı değil), vergilendirilebilen kayıt dışı ekonominin büyüklüğü tespit edilmeye çalışılmaktadır.

·           Kayıt dışı ekonomi dolayısıyla devletin vergi kaybı ne kadardır? Dikkat edilirse bu son soruda öğrenilmek istenen devletin uğradığı vergi kaybıdır.

Önemle ve bir kez daha belirtelim ki, literatürde tüm bu ince detaylar dikkate alınmaksızın kavramlar yerli yersiz kullanılmakta, dolayısıyla yapılan ölçme ve değerlendirmelerde sayısız hata ve yanlışlar yapılmaktadır.

Bize göre kayıtlı ve kayıt dışı ekonomi kavramları yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak öncelikle tanımlanmalı ve daha sonra da bu tanım çerçevesinde ölçme işlemleri yapılmalıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu araştırmamızda konu vergileme açısından ele alınmaktadır. Araştırmamızda kullandığımız “vergi dışı piyasa ekonomisi” kavramı ; hem kayıtlı ve hem de kayıt dışı ekonomide vergi dışı kalan ekonomik faaliyetleri ve bu faaliyetler dolayısıyla devletin uğramış olduğu vergi kaybını ifade etmektedir.

Vergi dışı piyasa ekonomisinin kapsamı şu şekildedir:

1.Kayıtlı ekonomide devletin vergi kaybı,

·           Beyan dışı ekonomik faaliyetler sonucu devletin vergi kaybı,

·           Eksik beyan sonucu devletin vergi kaybı,

·           Vergi imtiyazları (vergi istisna ve muafiyetleri) dolayısıyla devletin vergi kaybı,

·           Vergi sığınakları dolayısıyla devletin vergi kaybı,

2.Kayıt dışı ekonomide devletin vergi kaybı,

·           Saklı ekonomide devletin vergi kaybı,

·           Gizli (Kara) ekonomide devletin vergi kaybı,

Kaynak: C.C.Aktan, Vergi Dışı Piyasa Ekonomisi, Ankara: TOSYÖV Yayınları, 2000.