PARANIN ÖZELLEŞTİRİLMESİ: GENEL BİR YAKLAŞIM

Yazan: Larry V. Ellis

Çeviren: Şebnem Sayılgan

 

GİRİŞ

Bırakınız yapsınlar felsefesinin en hararetli taraftarlarını bile parayı tam serbesti reform programı dışında tutmaya yönelten para ve bankacılık sektörüne neler oluyor? Program mevcut serbesti akımını ihmal etmemiş ve gerçekte böylesine bir reformun daha köklü örneklerinden biri olduğunu kanıtlamış olmakla beraber tümüyle serbest pazarın unsurlarına bırakabilen bu sektörlerden birini dikkate almamıştır. Özel parasal sistemin yapısı ve uygulanabilirliği ile ilgili ciddi tartışmalar ancak son dönemlerde ortaya çıkmıştır. Yapı olarak oldukça soyut olmakla birlikte bu yazı mali sistemin ileri derecede serbestisinin önerilebilirliği ve para politikası ile merkez bankacılığı faaliyetlerinde olası reform konusunda yararlı bazı görüşler sağlayabilir.

Bu çalışmanın asli amaçları, paranın özelleşmesi konusunda odaklanan düşüncelerin içerdiği belli başlı analitik meseleleri soyutlayıp incelemek, ortaya çıkmış olan değişik düşünceleri açıklamaya yardımcı olmak bakımından ortak bir zemin geliştirmek ve bazı politika uygulamaları ile sonuçlarını sunmaktır.

LİTERATÜRE BİR BAKIŞ

Son zamanlarda çok sayıda yazar herhangi bir fiili hükümet müdahalesini içermeyen paracı sistemi uygulamaya koymayı denemişlerdir. Öncü bir çabayla Black serbest mali sistemin bildiğimiz anlamda paranın olmadığı sistemle uyum içinde olacağını ileri sürmektedir. Bu görüş alacaklılara (mudilere) piyasa değeri üzerinden bir karşılık ödenmesi hakkını veren ve ayrıca saf anlamda ticari muhasebe sistemi içinde ticari hizmetler sağlayan portföyleri yöneten serbest bankacılık sistemini tanımlayan Fama tarafından daha ileri düzeyde ele alınmıştır. Bu ticaret ya da ödemeler sistemi ton cinsinden biftek, varil cinsinden petrol gibi keyfi hesap birimine dayanır ve fiziki bir müdahale aracı yani para kullanmaz.

Hall, Fama' nın tartışmaya esas katkısının, para sistemimiz bağlamında itibari para sisteminin nasıl çalıştığına dair sağladığı görüş olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre Fama, hükümetin fiyat düzeyini kontrol etmek için para miktarını kontrol etmeye gerek duymadığına işaret etmiştir. Buna göre fiyat düzeyini kontrol için para miktarının kontrolü gereklidir. Çünkü toplum, değişim aracı birimi cinsinden fiyatları belirlemeyi tercih eder. O halde, hesap birimi, değişim aracını adlandırmak (dolar gibi) için kullanılan birimle aynıysa değişim biriminin nisbi fiyatını ve böylece fiyat seviyesini kontrol etmek için değişim birimi arzını kontrol etmek gereklidir. Tarihi zorlamalar fiyatların varil cinsinden petrol olarak belirlenebileceği ve değişim biriminin olmadığı ya da diğer bir birimle ölçülemediği bir sistemin gelişmesine oldukça kolay bir şekilde öncülük edebilirlerdi. Böylesine bir sistemde fiyat düzeyi, para miktarından ziyade petrol miktarını kontrol etmek suretiyle denetim altına alınabilir.

Greenfield ve Yeager tartışmaya yönelik önemli katkıları harika bir şekilde özetlemişlerdir. Onları trampa ekonomisinin kuramsal dezavantajlarından hiç birisini içermeyen liberal ekonomideki gelişmiş bir trampa modelini ifade eden BFH (Black-Fama-Hall) sistemini oluşturmak suretiyle değişik düşünceleri birbirlerine ilgilendirdiklerini belirtiyorlar. Bu yaklaşımın esas faydası çağdaş kağıt para sistemleri ile bağlantılı istikrarsızlıklardan hiç birine sahip olmayan yeterli bir mübadele sistemini temsil etmesidir. BFH sistemi-nin analitik önemi değişim biriminin, hesap biriminden ayrılabileceğini, belki de ayrılması gerektiğini ileri süren Fama' nın görüşünden kaynaklanır.

Black-Fama-Hall yaklaşımı, temeli oluşturan tek bir sav altında birleştirilmiştir. Ağırlık paranın değişim birimi ve hesap birimi olarak fonksiyonlarını birleştirmek ve ayırmak arasındaki farka verilmiştir. Ortak görüşleri olan bu gruplar Hall' un verdiği bir isim altında bir grup yazardan meydana gelmektedir. Hall, onların görüşlerini "Yeni Parasalcı Ekonomi" (NME) olarak nitelendirmiştir. Bir düşünüş ekolü olarak NME, değişim birimi olarak paranın hesap birimi olarak paradan ayrılmasını içeren klasik anlamda parasalcı sisteme belirgin faydalar sağlamaktadır. Böyle bir ayırımın yapılabilirliği ve yansımaları aşağıda "ayrılabilirlik" adı altında gösterilecektir.

Yeni Parasalcı Ekonomiden fazla farkı olmayan bir yaklaşım henüz ortaya çıkmış olup, bu yaklaşım aşağıda Avusturya Serbest Bankacılığı (AFB) olarak belirtilecektir. Bu yaklaşım paranın özelleştirilmesi bakımından iki değişik uyarlamayı içermektedir. Hayek tarafından geliştirilen proje herhangi bir şirkete değerini firmanın belli bir mal demetine bağlı olarak belirleyebileceği kendi parasını ya da çeklerini çıkarmasına izin verebilmektedir. Para çıkaran her firma talepteki değişmelere bağlı olarak arzı ayarlamak suretiyle kendi değişim biriminin oransal fiyatını istikrarlı bir seviyede tutabilecektir. Bu tür bir sistem muhtemelen her bir para çıkaran girişimci için farklı bir hesap birimi ortaya çıkarabilir.

Avusturya Bankacılık Sisteminin diğer bir uyarlaması White tarafından yapılmıştır. Hayek' in para ve çeklerin özel bankerler aracılığıyla sağlanabileceği görüşüne benzemekle beraber bu uyarlama değişim aracının isimlendirilebileceği tek bir hesap biriminin bulunabilmesi ve sertifikalar ile çeklerin belli miktarda metal paraya çevrilebilmeleri bakımlarından farklılık gösterir. Başka bir deyimle White' ın AFB uyarlaması değişim aracının biçimini ve miktarını belirleyen ve ayrıca malların çevrilebilirliği, serbest dolaşımı ve para olarak kullanımı mümkün kılarak mal ya da altın standardı aracılığıyla değişim aracının nispi fiyatı ve değerini koruyan bir özel kesime yer vermektedir. Özel kağıt para ve çek basımcıları paranın ve çeklerin değerini nihai olarak malın değerini belirleyebilmesi için bu para ve çekleri belirli bir mal miktarı karşılığında geri almayı kabul etmektedirler. Böylece White "Serbest Bankacılığı" değişim aracının metal paraya çevrilebilirliğine dayanan, özel kesimce yönetilen mal standardı ile birleştirmek suretiyle değişim aracı dahil sistemin tümünü özelleştirmeyi gerçekleştirmektedir.

White' ın yaklaşımını gerek Hayek' in gerekse NME ekolünün yaklaşımından ayıran, banka sistemi dışından gelen nihai bir paraya çevirebilen ya da geri alınabilen özel olarak çıkarılmış kağıt paraların ve çeklerin gerekli olduğu hususundaki ısrarıdır. Tümüyle özelleştirilmiş bir parasalcı sistemin işlevini gerektiği gibi yerine getirmesi için bankacılık sistemince özel olarak üretilmiş iç paranın (banka parası) temel ya da dış paradan elde edilebilir olması gereklidir. Bununla beraber hükümet iç ya da dış paranın miktarını etkiliyememelidir.

Liberal anlamda parasalcı sistem analizine üçüncü bir yaklaşım, paranın "Yasal Sınırlamalar Kuramı" (LRT) olmuştur ve bu kuram Wallace' a aittir. Wallace hükümetin parasalcı sistemdeki rolünün yapma olduğunu ileri sürmektedir. Çünkü bu rol büyük ölçüde mali aracılar ve özel kesimin bünyesinde bulunabilen servet türleri üzerine yüklenen sınırlamalardan kaynaklanır. Wallace bu sonuca, biraz da dolaylı bir şekilde aşağıdaki soruyu yönelterek ulaşıyor;

Merkez Bankası parası nasıl olurda Hazine Bonoları türünden karşılıksız ve faiz ödemeli tahvillerle aynı anda var olabilir? Wallace böyle bir durumun ancak liberal ekonomi anlayışının olmadığı, başka bir deyimle çeşitli türdeki yasal sınırlamaların var olduğu durumda ortaya çıkabileceği sonucuna varmaktadır. Wallace, eğer hazine bonolarının ihracındaki büyük küpür sınırlaması kaldırılır ve bunlar gerçekten küçük küpürler halinde ihraç edilirse Merkez Bankası parası ile birlikte nominal olarak (faiz ödemesiz) satılabileceklerini ve tedavül edeceklerini açıkça gösterebilmektedir. Bununla beraber çelişkinin varlığını açıklamak bakımından büyük küpür sınırlaması yeterli değildir. Eğer sınırlama yalnızca konuyla ilgili sınırlama olsaydı, bu durumda mali aracılar büyük küpürlü ve karşılıksız, değeri düşük hazine bonoları gibi tahvilleri satın almak suretiyle piyasayı karlı kılabilirler ve değişim aracı olarak başabaş değerde tedavül edilebilen küçük küpürler halinde hamiline yazılı senetler çıkarabilirler. Bu nedenle özel banka parası basımının yasaklanması Merkez Bankası parasının karşılıksız ve faiz ödemeli tahvillerle neden aynı anda varolabileceğine yönelik açıklamanın da önemli bir parçasıdır. Başka bir deyimle, özel para basımını yasaklamak hükümet parasına bir talep yaratır. Bu ve diğer sınırlamaları ortadan kaldırmak hükümet parasına talebi muhtemelen sıfıra yakın, azaltılabilir ve çoğunlukla ya da tümüyle özelleşmiş para sistemine doğal bir geçişi sağlayabilir.

PARASAL STANDARTLARIN BİR SINIFLAMASI

İktisatçılar herhangi bir piyasada hem fiyatı hem de miktarı denetleme çabasıyla ilgili aynı ikilemi çok iyi tanırlar. Eğer yalnızca arz, piyasa dışından gelen etkiye maruzsa, bu durumda ya fiyatı ya da miktarı sabitlemek veya istikrarlı kılmak mümkündür. Her iki değişken birlikte kontrol edilemez. Eğer ağırlık yalnızca birinin istikrarlı kılınmasına veriliyorsa, diğerini talebin durumu belirler. Bu ikilem ayrıca parasalcı sistemlerin ve standarların yönetimi bakımından da açıklanabilir. Bu sistemlerin önemli bir yanı para arzı ve talebi arasındaki etkileşim ile arz ve talep eşitsizliğinden kaynaklanan ayarlamalardır. Yalnızca para arzının dışarıdan etkilenebileceğini varsayalım; bu halde, parasalcı bir sistem oluşturmak bakımından iki seçenek vardır. Sistemde, ya değer piyasaca belirlenir, para "miktarı" dış denetime tabidir ya da miktar piyasaca belirlenir para "değeri" dış denetime tabidir.

Ayrıntıya girmeden önce paranın fiyat ve miktar boyutlarını açıklığa kavuşturmak gerekir. Fiyat, mal ve hizmet ya da nispi fiyatı cinsinden bir birim paranın gerçek değerini ifade eder. Fiyat, fiyat düzeyinin karşılığıdır ve para fiyatı ile aracılık ettiği hesap birimine bağlıdır. Paranın nispi fiyatını belirlemek, hesap birimi olarak paranın işlevinin açıklanmasını ifade eder. Paranın miktarını belirlemek tüm değişim araçlarının hesap birimi olarak değerini ölçmeyi gerektirir. Paranın fiyat boyutu onun hesap birimi olarak rolünü yansıttığı halde, miktar boyutu değişim aracı olarak paranın işlevini ifade eder.

Fiyat-miktar denetim ikilemi artık daha az farklı bir şekilde yeniden ele alınabilir. Talebin değil yalnızca arzın piyasa dışından etkilenmesi durumunda her ikisini değil, ya hesap biriminin değerini ya da değişim aracının miktarını belirlemek veya denetim altına almak mümkündür.

Bu varsayım hesap birimi ve değişim birimi, hesap biriminin parasalcı sistem değişim aracının karakteristik unsuru olması anlamında birlikte ele alındığı sürece, diğer bir deyişle fiyatlar değişim aracının ölçüldüğü aynı birim cinsinden ifade edildiği sürece doğrudur. Paranın fiyat-miktar boyutları ile hesap birimi ve değişim aracı olarak işlevleri arasındaki koşutluk, paranın özelleştirilmesi hususunda Yeni Parasalcı Ekonomi (NME), Avusturya Serbest Bankacılığı (AFB) ve Yasal Sınırlamalar Kuramı (LRT) ekollerini birbirinden ayıran meseleleri sınırlandırmak ve açıklamak bakımlarından uygun bir araç sağlar.

Şekil 1 - Parasal Standartlar - Mevcut ve Öneriler

                                                                          Para Değeri(Hesap Birimi)

Sınıflama Şekil 1' de ikili bir matriste gösterilmiştir. Burada matris kutuları hesap birimi cinsinden mevcut seçenekleri temsil etmektedir. Birleşik Devletler dahil gelişmiş bir çok Batılı ülkenin özelliği olan karşılıksız para sistemleri matrisin sağ-üst köşesinde görülebilir. Merkez Bankası para miktarını belirlemek ile görevlendirilmiştir ki bu da değerin talep tarafından belirlenmesi anlamına gelir. Para piyasasının analitik bir araç olduğu ve gerçekte varolmadığı varsayılırsa arz ve talep fazlası ancak kaynak ve mal fiyatlarının ayarlanması suretiyle yok edilebilir. Çünkü bu fiyatlar bazen esnek değildirler ve kısa dönemli ayarlama kendini çoğu zaman fiyatlardaki tedrici ayarlamalardan sonra gelecek olan üretim artışları şeklinde gösterir. Parasalcı bir yaklaşımın işlerliğini değerlendirmek bakımından yaygın kabul gören ölçüt onun fiyatlarda makul düzeyde istikrar sağlayabilmesidir. Bunun sonucu olarak mevcut sistem işlevini eksik yerine getirmiştir ve bunun gerçekte de devam etmesi beklenmektedir.

Matrisin sağ-alt kutusunda, değişim biriminin miktarını piyasa belirlemekle beraber hükümetin hesap biriminin değerini geleneksel anlamda tanımlamak ve belirlemek yetkisi klasik bir mal ve altın standardını tercih eden parasalcı sistemlerle ilişkilendirilmiştir. Bunun yanında "Yeni Parasalcı İktisatçılar" ın zihinlerinde farklı bir yaklaşım vardır. Onlara göre sistem fiyatların belirlediği birim ile değişim aracının niteliği arasındaki bağın koparılması suretiyle birim ve miktar dolayısıyla fiyat düzeyi bakımından bir istikrar sağlar. Kuşkusuz birimler aynı bir birim (örneğin dolar) olabilir. Fakat hesap biriminin büyüklüğü/miktarı değişim aracı birim sayısının bir işlevi olmayabilir. Birinci durum belli bir mal demeti cinsinden hesap birimini belirtmek suretiyle dışarıdan hükümetçe belirlenebilir. Buna karşılık hesap biriminin büyüklüğü "serbest bankacılık" anlayışı içinde tümüyle özel kesimce belirlenebilir. Hesap birimini belirtmek/tanımlamak için kullanılan mal demeti genelde mal ve hizmetlere karşı görece istikrarlı bir değere sahip olması için gerektiği kadar kapsamlı tanımlanabilir. Çekler ve para, mali aracıların kimi genel kabul gören malları ya da tip ve miktar tahvillerini geri almak suretiyle "çekleri bozabilmeleri/nakde çevirebilmeleri" anlamında dolaylı olarak geri alınabilirler.

Şekil 1' deki matrisin sağ-alt kutusu paranın hem miktarının hem de değerinin herhangi bir şekilde hükümet müdahalesi olmaksızın özel kesimce belirlendiği anlamında salt bir liberal yaklaşımı göstermektedir. Avusturya Serbest Bankacılığı yaklaşımının Hayek uyarlaması bağlamında hesap biriminin değeri, özel bankerleri para talebindeki değişmelere bağlı olarak para arzını ayarlamaya zorlayabilecek rekabetçi piyasa baskıları sayesinde istikrarlı kılabilir. Bu durum bazı kabul gören mal demetlerine karşı değişiklik gösterebilecek hesap birimlerinin değerini korur. Buna karşılık Avusturya Serbest Bankacılığı yaklaşımının White uyarlamasında hükümet denetimli altın standardından ziyade piyasa denetimi altındaki altın standardı birimine doğrudan dönüştürülebilirlik sayesinde hesap birimi değerinin istikrarlı olması kesinlikle sağlanmaktadır.

Avusturya Serbest Bankacılığı yaklaşımının diğer bir uyarlaması hesap biriminin, değişim aracının tedavül ettiği birimlerden ayrılmasını savunur. Aslında White, böyle bir ayırımın başarılı olma olasılığının olmadığını ve hiç bir zaman doğal olarak oluşmayacağını ısrarla ileri sürmektedir. Wallace, sisteminin araçları ve çalışması hakkında ayrıntıya girmediği halde Yasal Sınırlamalar Kuramı yaklaşımı salt liberal bir yaklaşım olarak nitelendirilir. Bununla beraber Wallace böyle bir sistemin istikrarlı bir fiyat düzeyi sağlamadığını kesinlikle belirtmektedir. Çeşitli parasalcı reform yaklaşımlarından çıkarılabilecek bazı yansımalar ve sonuçlar aşağıda tartışılacaktır.

POLİTİKA YANSIMALARI VE SONUÇLARI

Yıllarca iktisatçıları, parasalcı yetki ihtiyatına dayanan politikaya mevcut yaklaşımın karşıtı bir kuralı esas alan parasalcı standardın nimetlerini tartışırlar. Parasalcı bir yetki mi yoksa Merkez Bankasının başlığı mı mantıksal olarak haklı gösterilebilir, çok daha temel sorusunu gündeme getirme girişimi ancak son dönemlerde ciddi olmuştur.

Bugün bir çok gelişmiş ülkedeki çağdaş merkez bankalarının yürütüldüğü haliyle parasalcı politikanın ilgi merkezi, gerçek üretim ve fiyat düzeyini istikrarlı kılmak için geliştirilmiş bir tarzda para arzının denetimi olgusudur. Bununla beraber son yıllardaki deneyimleriniz istikrar amaçlı para arzı kontrolünün ya gittikçe güçleştiğini ya da merkez bankası önceliğinin düşük kaldığını göstermiştir. Gerek yeni parasalcı ekonomi (NME) gerekse yasal sınırlamalar kuramının (LRT) ortak iddialarından biri para istikrarını kontrol etmenin temel amacının kaçırıldığıdır. Hem Hall hem de Wallace' ın ileri sürdükleri gibi bir ekonomide para olarak kullanılan şey büyük ölçüde yürürlükteki parasalcı düzenlemelerin ve kurumların yapısına bağlıdır. İster tedrici isterse ihtiyatlı sıçramalar şeklinde olsun tanımı düzenleme ve kurum değişikliği gibi değişiklik olan para miktarını tanımlamak ve denetlemek ancak rastgele bir uygulamadır.

Kuşkusuz tümüyle serbest parasalcı bir sistemde belirsiz ve yanıltıcı bir para miktarını kontrol etmeye ihtiyaç yoktur. Paranın özelleştirilmesini savunan değişik ekollerin birleştiği unsurlardan biri de merkez bankası veya parasalcı yetki bakımından hiç bir iktisadi haklılığın yeterlilik ve istikrar düzenlemelerinde var olmadığıdır. White, merkez bankasının gerekliliğini açıklamak için kullanılan düşü somut bir kanıta karşı koyamayacağını keskin bir şekilde göstermiştir. White hem serbest bankacılık kuramsal modelini hem de İskoçya Serbest Bankacılığı (1716-1844) tarihsel deneyimini ileri sürerek nihai kredi verme yeri, gerekli rezervler ya da para basımında doğal bir tekelin varlığının gerekliliği türünden iddialara dayanan geleneksel merkez bankacılığı gerekçelerini geçersiz hale getirebilmektedir.

Greenfield ve Yeager tamamen serbest, merkez bankası olmayan bir parasalcı sistemin makro-ekonomik istikrar açısından önemli faydaları olabileceğini ileri sürmektedir. Greenfield ve Yeager hesap birimi değerinin değişim aracı miktarına bağlı olmaması anlamında "ayrılabilirliği" esas olan ve bu şekilde nitelenmesi gereken kendi sistemlerinin aşağıdaki faydaları sağlayabileceğini iddia ediyorlar.

-Yaygın para miktarı ve çeşitli gerçek ve talep edilen miktar kavramları uygulanamaz olur.

- Değişim biriminin hesap birimi bakımından sabit bir fiyat olmaz.

- Para arzı ve para talebi arasındaki dengesizliklerde kaynaklanan zorlamalar birimin satın alma gücünü değiştirme eğiliminde olmaya-bilir. Fakat alıp satılan ve üretilen mal ve hizmet miktarları üzerinde- ki ters etkilerle ancak çok az bir değişim görülebilir.

Bundan başka, Wallace serbest piyasa işlemleri bağlamındaki para politikası ekonomik faaliyet düzeyini etkileyemediğinden tüm yasal kısıt-lamaların ve düzenlemelerin parasalcı sistemden ayıklanmasının Merkez Bankasını etkisiz kılmasına neden olabileceğini ileri sürmüştür. Bir serbest piyasa işlemi, örneğin bir serbest piyasa satış durumunda emisyonun yönünü tümüyle özel kesimden kamu kesimine değiştirebilir.

Burada yüzeysel olarak ele alınan düşünceler Merkez Bankacılığının ortadan kaldırılması ve çok daha geniş olarak para sisteminin özelleştirilmesi bakımlarından etkili bir durumu oluştururlar. Öte yandan aynı düşüncelerin ortaya çıkardığı gibi, özel para sistemi çalışmaları bağlamında ele alınan görüşleri bölen, önemini koruyan sorunların karmaşık olmasıdır. Hayek'in rekabetçi paraları ve hesap birimlerinin çeşitliliğini kapsayan Avustruya Serbest Bankacılığı uyarlaması ekonomiye çok büyük uygulama maliyetleri yükleyerek mikro-ekonomik etkinlik ölçütünü alt üst eder. Öte yandan White'ın özel mal standardı "dış" para ile serbest bankacılığı birleştiren ASB (AFB) uyarlaması 19. ve 20. yüzyılın ilk yıllarındaki altın standartı deneyimini muhtemelen yeniden ortaya çıkarabileceğinden makro-ekonomik istikrar ölçütünü alt üst edebilir. Gerçekte Wallace, serbest bankacılık uygulamasında fiyat istikrarını garanti eden bir unsurun olmadığına işaret etmektedir. Hem etkinlik ve hem de istikrar ölçütü bakımından en büyük umudu Greenfield- Yeager'ın Yeni Parasalcı Ekonomi (NME) yaklaşımının uyarlaması vermektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi esas olan trampa ile ilgili geleneksel etkinsizliğin olmadığı bir mübadele sistemidir. Eğer White yanılıyorsa ve hesap birimi ile değişim biriminin "ayrılabilirliği" uygulanabilir ve oy istenen bir durum ise bu halde Greenfield-Yeager yaklaşımı çok çekici makro ekonomik istikrar unsurlarına da sahiptir.

KAYNAKÇA

Fama, E. "Financial Intermediation and Price Level Control." Journal of Monetary Economics 12 (July 1983): 1-29.

King, R. G. "On the Economics of Private Money." Journal of Monetary Economics 12 (July 1983): 127-158.

Niehans, J. The Theory of Money. Baltimore: John Hopkins University Press, 1978.

Rockoff, H. "The Free Banking Era - A reexamination." Journal of Money, Credit and Banking 6 (May 1974): 141-167.

Rolnick, A. J. and W. E. Weber. "Free Banking, Wildcat Banking, and Shinplaster." Federal Reserve Bank of Minneapolis Quarterly Review 6 (Fall 1982): 10-19.

Tobin J. "The Overlapping Generations Model of Fiat Money: A Discussion."

In J. H. Kureken and N. Wallace, eds., "Models of Monetary Economies (Minneapolis: Federal Reserve Bank of Minneapolis, 1980).

Vaubel, R. "The Government's Money Monopoly: Externatilies or Natural Monopoly?" Kyklos 37 (1984): 27-57.

Wells, D. R. and L. S. Scruggs. "Deregulated Financial System Scenarios: Two Austrian Free-Banking Models." Journal of Economics 9 (1983): 81-86.

 

Kaynak: Larry V. Ellis; "The Privatization of Money: A Survey of The Issues", in: Calvin A. Kent       (Ed.); Entrepreneurship and the Privatizing of Government, New York: Quorum Books, 1987, s. 135-144.