KÜLTÜR VE BAŞLICA ÖZELLİKLERİ
Coşkun Can Aktan & Hasan Tutar
Her kültür, işlevlerine göre farklı özelliklere
sahiptir. Fichter, kültürün kendisini oluşturan bütün kurumların işlevlerinin
ötesinde, farklı bir işleve sahip olduğunu ifade eder. Fichtere göre kültürün
aşağıdaki gibi dört özelliği vardır (Fichter, 2002: 45)
-
Kültür toplumları
birbirinden ayırmaya yarayan işaret ve sembollerdir,
-
Kültür içinde bulunan
toplumun değerlerini içermenin yanında onları yorumlar,
-
Kültür, toplumsal
dayanışmanın unsurlarını oluşturur,
-
Kültür, bir toplumun
gelişmesi ve ilerlemesine egemen olan unsurlardan oluşur.
Güvenç (1996:95) ise kültürün dört temel
özelliğinin bulunduğunu ifade etmektedir:
-
Kültür, bir toplumun
uygarlık birikimidir,
-
Kültür, belli bir
toplumun var oluşudur yani kendisidir,
-
Kültür, paylaşılmış
sosyal süreçlerin bileşkesidir,
-
Kültür, insanı ve
toplumu açıklayan bir özellik gösterir.
Bu özellikler, kültürün bir toplumsal yapı içinde
ortaya çıktığı ve zamanla değişim göstererek toplumun maddi ve manevi birikimini
yansıttığını gösterir.
Kültür her şeyden önce bir soyutlamadır, toplumun yüceltilmiş, idealize edilmiş
veya karşı kültürle eleştirilen, değiştirilmesi önerilen genel değerler ve
davranışlar dizgesini dile getirir. Her toplumda kültürel yapıyı, kültürel norm
ve kalıpları ortaya çıkaran bazı özellikler vardır. Bu özellikleri aşağıdaki
gibi açıklayabiliriz:
Evrensellik.
Kültürü tanımak ve tanımlamak
çabasına girdiğimiz zaman, kültür ile değil, farklı kültürler ile
karşılaşırız. İnsanın temel davranışlarını yansıtan kültürler birbirine benzer
ve evrenseldirler; ancak insanın ikincil davranışlarını yansıtan kültürler
kişilere ve toplumlara özgüdür. Toplumlara ve kültürlere kimlik kazandıran bu
kültürel farklılıklardır. Kültür, dinamik bir olaydır.
Zaman zaman bu düşünce milli sınırlar dışına taşıp, bölgesel olmaktan çıkarak
evrensel bir niteliğe dönüşebilir. (Özbek,2000)
Toplumsallık.
Kültürü ortaya çıkaran bireyler değil, toplumlardır. Aynı zamanda kültürün
yaşaması da toplumsal süreçler sayesinde olabilir. Bir kişinin tutum ve
davranışının tek başına bir anlam ifade edebilmesi için, söz konusu
davranışların ait olduğu kültürel ortamda ortaya konması gerekir. Bunu çöle
düşen bir yağmur damlası ile havuza düşen bir yağmur damlası örneğiyle
açıklayabiliriz. Çöle düşen bir yağmur damlası ilgisiz bir ortamda ortaya konan
kültürel motif gibi hiçbir anlam ifade etmezken, bir havuza düşen yağmur
damlası, havuzun suyunu kendisi kadar arttıracaktır. Kendi kültürel ikliminde
ortaya konan kültürel bir davranış, kültürleşmeye o ölçüde katkı sağlayacak,
kültürel nitelikte bir değişim meydana getirecektir.
Özetle,
kültür, bireyin değil, toplumun düşünce, inanç ve davranış örüntülerini, deneyim
ve birikimini ifade eder. İnsanları gözleyerek, dinleyerek elde ettiğimiz
verilerin bir soyutlamasını yaparak, toplumun kültürel yapısı hakkında bir
kanaate ulaşırız.
Tarihsellik.
Kültürel niteliği belirleyen diğer bir faktör,
kültürel niteliğin tarihsel oluşudur. Burada tarihsellik kavramı kültürü
oluşturan faktörlerin belli bir zaman dilimi içinde bir anda ortaya çıkmadığı,
aksine kültürel unsurların (dil, yazı, din, bilim, giyim-kuşam, sanat, mimari
vb.) oluşması için bunun tarihsel bir süreç içinde ortaya çıktığını
anlatmaktadır. Bu çerçevede kültür bir gelenektir. Kültürel unsurlar kuşaktan
kuşağa benimsenerek, değiştirilerek ve aktarılarak yaşar ve süreklilik kazanır.
Hiçbir geleneksel yapı devralındığı gibi aktarılmaz.
...................
Çalışmanın devamı için orijinal kaynağa
müraacat ediniz...
Coşkun Can Aktan & Hasan Tutar, " Bir Sosyal Sermaye Olarak Kültür",
Pazarlama ve İletişim Kültürü Dergisi. 2007.
Kültür kavramının başlıca özellikleri konusunda bkz: Hofstede, 1984;
Hofstede,1994; Hofstede,2001; Triandis, 1994; Kroeber & Kluckhohn,1952.
Ayrıca bkz: Y.İzbul, Kültür ve Kültürel Süreçler,
http://www.oursworld.net/bilim-arastirma/kultur/kultur/01-kultur-tanimi.htm
; H. Yıldırım, Uygarlık, Kültür ve İnsanlık;
http://historicalsense.com/Archive.htm
|