KURUM KAVRAMI, TEMEL ÖZELLİKLERİ VE TÜRLERİ

Coşkun Can Aktan & Tarık Vural

 

Kurum, sosyolojik anlamda toplumu temsil eden muhtelif kesimlerin davranışlarını, alışkanlıklarını, geleneklerini, inançlarını ifade eden bir kavram olarak yaygın bir kullanıma sahip bulunmaktadır. Bununla birlikte, sosyoloji disiplini içerisinde kurum kavramı konusunda muhtelif tanımalamalar ve açıklamalar görülebilmektedir.[1]

Kurum kavramı pek çok düşünür tarafından da incelenmiş ve değişik tanımlamalar yapılmıştır. Örneğin, kurum kavramının sosyolojik ve iktisadi yönünü inceleyen Thorstein Veblen[2] kurumu, düşünce alışkanlıkları olarak tanımlamaktadır[3]. Kurum üzerine çalışmalar  yapan John Commons[4] ise Kurumsal İktisat (Institutional Economics) adlı eserinde kurum kavramını “bireysel eylemin genişletilmesi, serbestleştirilmesi ve denetiminde ortaya çıkan toplu eylemler”  tanımlamaktadır.[5] Bir başka düşünür Wesley Mitchell[6] kurumu; “geniş kabul gören iyi düzeyde standartlaşmış sosyal alışkanlıklar” şeklinde tanımlamıştır.[7] Yeni kurumsal iktisadın önde gelen isimlerinden birisi olarak kabul edilen Nobel ekonomi ödülü sahibi Douglas North ise kurum kavramını şu şekilde tanımlamaktadır: “Kurumlar, bir toplumda oynanan oyunun kurallarıdır; daha formel bir anlatımla, insanlar arasındaki ilişkileri biçimlendiren, insanların getirdiği kısıtlamalardır”(North, 2002:9).

Kurumların bir toplumda oynadığı en önemli rol, insanlar arasındaki etkileşim için istikrarlı bir yapı kurarak belirsizliği azaltmaktır. Bunun dışında kurumların kişilerin sosyal davranışlarını kolaylaştırma, davranışlarını düzenleme, denetleme ve sınırlandırma gibi işlevleri de bulunmaktadır (North, 2002:13;Aydın, 2000:16-17).

Yukarıdaki açıklamalar yapılan tanımlar arasında çok büyük bir benzerlik olmadığını göstermektedir. Yapılan tanımlamaların çok açık ve anlaşılır olduğunu da söylemek güçtür. Kurum kavramı, kanaatimizce şu şekilde tanımlamak mümkündür. 

Kurum, bir arada yaşama süreci içerisinde bulunan insanların davranışlarını, eylemlerini, alışkanlıklarını, geleneklerini, değerlerini ve inançlarını ifade eden formel ve informel kurallar bütünüdür.

Kurumların başlıca özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

 

Bu kısa açıklamalardan sonra şimdi kısaca kurumların bir sınıflamasını yapmaya çalışalım. (Bkz: Şekil-2.)

Bir toplumda yaşayan bütün insanları ilgilendiren davranışları düzenleyen kurumlara “genel kurumlar” denir. Piyasa, hukuk, ahlak ve din kurumu bu sınıflandırma içerisine girmektedir. Buna karşılık toplumda yaşayan insanların sadece belirli bir kısmının davranışlarını düzenleyen kurumlara ise “özel kurumlar” denir. Toplumdaki belirli iş kollarını, bazı alt grupların davranışlarını düzenleyen kurumlar bu tip kurumlara örnek olarak verilebilir (Demir, 2003:44-45).

Öte yandan, kurumlar işlevsel açıdan “temel kurumlar” ve “yardımcı kurumlar” olarak ikiye ayrılabilirler. Temel kurumlar en ilkelinden gelişmişine kadar tüm toplumlarda mevcut olan kurumlardır. Temel kurumlarda evrensellik, zorunluluk ve önemlilik bir arada bulunmaktadır. Evrensellikten amaç en ilkelinden en gelişmişine kadar tüm toplumlarda temel kurumların yaygın olarak bulunmasıdır. “Zorunluluk” temel kurumların bir başka kurumla karşılanamamasını, “önem” ise temel kurumlara toplum içinde yaygın bir biçimde değer verilmesini ifade etmektedir (Aydın, 2000: 20). Temel kurumlara; aile, eğitim, din, ekonomi, siyaset kurumları örnek gösterilebilir. Yardımcı kurumlar ise temel kurumların dışındaki tüm kurumlardır ve esasen temel kurumların alt kurumu niteliğindedirler. Örneğin, siyaset bir temel kurum, fakat hukuk bir yardımcı kurumdur. Çünkü klandan günümüz gelişmiş toplumlarına kadar hemen tüm toplumlarda bir iktidar sorunu vardır. İktidar ve görünümlerini belli ilişki ve davranış kalıpları içerisinde yerine getirdiği bir siyaset kurumu vardır. Ancak yazılı hale getirilmiş ve özellikle dünyevi yaptırımlara sahip bir hukuk kurumu bazı toplumlarda olmayabilir. Hukuk kurumunun yerini ahlak kurumu alabilir. Bu da hukukun daha alt (yardımcı) bir kurum olduğu anlamına gelir(Aydın, 2000:21). 

 “Mihver (başat ) kurumlar” ise kurumlar hiyerarşisinde en üst noktada bulunan kurumlardır. Mihver kurumlar, toplumda kişilerin anahtar rolüne benzer, diğer kurumları da kendi işlevi doğrultusunda yönlendirir. Örneğin, tarihsel olarak Roma’da siyaset, Çin’de aile, Hindistan’da din, Amerika’da ekonomi mihver kurum örnekleridir. Mihver kurumlar diğer kurumları etkilemektedirler. Bu bağlamda günümüzde sanayileşmiş ve sanayileşme yolundaki tüm toplumlarda ekonomi mihver kurum niteliği taşımaktadır (Aydın, 2000:24). 

Kurumlar ayrıca  içsel kurumlar ve dışsal kurumlar şeklinde de sınıflandırılabilir. “İçsel kurumlar”, sosyal etkileşim sonucu kendiliğinden ortaya çıkan kurallar demetidir. Buna karşılık “dışsal kurumlar” toplumsal yaşamı kontrol eden ve/veya düzenleyen bir otorite tarafından oluşturulmuş kurallar bütünüdür. İçsel ve dışsal kurumlar arasındaki temel farklardan birisi dışsal kurumların formel nitelikte, içsel kurumların ise informel nitelikte olmalarıdır. İçsel kurumlara örnek olarak gelenekler, örf ve adetler; dışsal kurumlara örnek olarak regülasyonlar ve idari düzenlemeler verilebilir.  

 

 


 

[1] Bkz: "institution"  A Dictionary of Sociology. Ed. Gordon Marshall. Oxford University Press, 1998. Oxford Reference Online. Oxford University Press.  ANKOS.  26 July 2004  <http://www.oxfordreference.com/views/ENTRY.html?subview=Main&entry=t88.e1122>

Ayrıca bkz: "institutions"   Dictionary of the Social Sciences. Craig Calhoun, ed. Oxford University Press 2002. Oxford Reference Online. Oxford University Press.   ANKOS.  26 July 2004  <http://www.oxfordreference.com/views/ENTRY.html?subview=Main&entry=t104.e837>

[2] Thorstein Bunde Veblen (1857-1929) Norveç’ten ABD’ye göç etmiş bir çiftçi ailenin oğludur. Eğitimine bir süre Carleton College’de devam etmiş, daha sonra Yale Üniversitesi’nde felsefe doktorası yapmıştır(1884). En önemli eseri 1899 yılında yayınladığı “Aylak Sınıfın Teorisi”  dir. 

[3] Tanım, şu kaynaktan aktarılmaktadır: Vural Fuat Savaş, İktisatın Tarihi, 4. Baskı, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2000, s.652.

[4] John R. Commons (1862-1945) Kurumsal İktisat alanında önemli çalışmalar yapmıştır. En bilinen çalışması 1910 yılında yayınlanan “Amerikan Sanayi Toplumunun Belgesel Bir Tarihi” isimli kitabıdır.

[5] Tanım, şu kaynaktan aktarılmaktadır: Ömer Demir, Kurumcu İktisat, Vadi Yayınları, Ankara, 1996, s.174.

[6] Wesley C. Mitchell (1847-1948) öğrenimine Chicago Üniversitesi’nde Veblen’in öğrencisi olarak devam etti. Konjonktür teorisine önemli katkılarda bulunan Mitchell, istatistiksel verileri toplama sınıflandırma ve değerlendirme konusunda çalışmalar yapmıştır.

[7] Tanım şu kaynaktan aktarılmaktadır: Ömer Demir, Kurumcu İktisat, Vadi Yayınları, Ankara, 1996, s.174.

 

© 2005, C.C.Aktan