VEDA HUTBESİ
632
 

islam.jpg (1702 bytes)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hamd ve minnet Sana’dır Ya Rab. Her şan ve şeref senin adınadır. Bir tek Allah’tan başka ibadet edilecek yoktur. O’nun ortağı olamaz. Bütün mülk O’nundur. O’na şükürler olsun. Yaşatan, öldüren O’dur. Her şeye kadirdir. Sözünü gerçekleştirdi. Kuluna yardım etti. Aleyhinde birleşenleri bozguna uğrattı.

Ey nas! Beni dinleyin sonra bu mevkide sizinle bir daha buluşamam. İslamiyetten önceki zamana ait bütün cahiliyet adetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum.

Bir arabın, arap olmayan yabancıya, bir yabancının bir araba üstünlüğü yoktur. Çünkü bütün insanlar Adem oğullarıdır. Adem de topraktandır.

Ey halk! Sözlerimi dinleyin ve anlayın. Her Müslüman diğer Müslümanın kardeşidir. Bütün müminler kardeştir. Bir kimseye kardeşinin malı helal olmaz, sadece gönül rızasıyla verirse başka. Kendinize zulüm etmeyin.

Kölelere gelince; onlara kendi yediklerinizden yedirin ve giydiklerinizden giydirin. Affedemeyeceğiniz bir hata işlerse onlardan ayrılın. Onlar da Allah’ın kullarıdır. Ve kötü muameleye layık değillerdir.

Cahiliye adetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum. Bütün kan gütme davaları tamamıyla ortadan kaldırılmıştır. Bunlar yalan ve uydurma şeylerdir. Ortadan kaldırılan ilk kan davası, Abdulmuttalip oğullarından Haris’in kan davasıdır.

Her türlü riba, faizcilik de kaldırılmıştır. Allah, “riba yoktur” diyor. Ortadan kaldırdığım ilk riba, amcam Abdulmuttalip oğlu Abbas’ın ribasıdır.

Sermayeleriniz yine sizindir. Ne zulmediniz ne de zulüm görünüz. Borçlular, alacaklılara ancak aldıkları parayı iade edeceklerdir.

Ey halk! Sizin, kadınlarınız üzerinde birtakım haklarınız vardır. Onlar sizin haklarınıza riayet etmelidirler. Onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Onlara karşı iyi davranın. Eşlerinize şefkatle muamele edin. Siz onları Allah’ın ahdi ile aldınız. Onlar, size Allah’ın ahdi ile helal olmuştur.

Ey nas! Sizin kanlarınız ve mallarınız, Allah’ınıza kavuşacağınız zamana kadar, bugün nasıl mukaddes bir gün ise, bu ay nasıl mukaddes bir ay ise ve bu belde ne kadar mukaddes bir belde ise öylece mukaddestir. Her birinizin kanı ve malı ötekine haramdır. Kıyamet gününde Allah’ın huzuruna çıkacaksınız. O da size yaptıklarınızı bir bir soracak ve ona göre mükafat ve ceza verecektir. Sakın bundan sonra kafirler gibi kısım kısım olup birbirinizin boynunu vurmayın. Nezdinde bir emanet bulunan kimse, bu emanet kime aitse ona vermelidir.

Ey halk! Size öyle bir şey bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldıkça yanlış yola sapmazsınız. O da Allah’ın kitabı ve Rasulü’nün sünnetidir.

Allah her hak sahibinin hakkını vermiştir. Bu sebeple varisler için vasiyet tapmaya lüzum yoktur. Çocuk kimin yatağında doğduysa ona aittir. Zina edenlerin hak ettikleri şey, haddir. Onların hesabı Allah’a aittir. Babasından başkasına ait olduğunu iddia eden, efendilerinden başkalarına katılan köleler, Allah’ın lanetini kazanırlar.

Ey halk! Bir kadının kocasının izni olmadıkça onun malından bir şeyi başkasına vermesi caiz değildir. Borç ödenmelidir. Kiralanan mal geri verilmelidir. Hediyeye hediye ile mukabele etmek yaraşır. Başkalarına kefil olan kimse kefaletin sorumluluğunu yüklenmiş demektir.

Ey halk! Şeytan, sizin bu yurdunuzda tapılmaktan ümidini kesmiştir. Mesela, hor gördüğünüz bir takım amellerle hoşnut olur. Dininiz hususunda ondan sakının.

Ey nas! Aşırı olmaktan, ifrattan sakının. Evvelkilerin mahvolmalarına sebep dinde aşırı olmalarıdır. Küfredenler saptılar. Allah’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram saymak isterler. Zaman döndü dolaştı, nice devirler yaptı, yine Allah’ın yeri, göğü yarattığı sıradaki hali üzere geldi. Allah nezdinde ayların sayısı onikidir. Dördü haram aylarıdır.

Her katil, suçundan kendisi sorumludur. Hiçbir katilin işlediği suç, çocuklarına şamil olamaz. Hiçbir oğlun ve kızın suçu, babayı sorumlu etmez. Müslümanları doğru yola ileten kimse, kesik burunlu bir zenci de olsa, ona itaat edin ki Cennete giresiniz.

Burada hazır bulunanlar, bulunmayanlara sözlerimi tebliğ etsinler. Olabilir ki burada bulunmayanlar içinde, burada bulunanlardan daha fazla, bunları hatırlayacak olanlar bulunur.

Tebliğ ettim mi?

Şahit ol Ya Rab!

Niyazi Kahveci, İnsan Hakları ve İslam, Ankara: TDV Yayını, 1995. S.50-52.