HABEAS CORPUS BİLDİRGESİ

1679

adalet1.gif (5128 bytes)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Caniyane ya da sözde caniyane bazı olaylar yüzünden Kral’ın uyruklarını, nezaretleri altında bulunduran kontluklardaki fahri memurların, zindancıbaşıların ve diğer görevlilerin, kendilerine gönderilen resmi celp emirlerini geri yollayarak, bir ya da bazen birden çok Habeas Corpus’u çeşitli ve türlü biçimde çiğneyerek ve başka vesilelerle, görevlerine, ülkenin kabul edilmiş yasalarına aykırı olarak, bu tür resmi celp emirlerine karşı gösterilmesi gereken bağlılığı savsayarak, sürüncemelere neden oldukları, böylelikle Kral’ın uyruklarının birçoğunun, yasa uyarınca kefaletle serbest bırakılacakları durumlarda, büyük zararlara ve sıkıntılara maruz bırakılarak zindanda tutuldukları ve ilerde daha da uzun bir süre tutulabilecekleri nazarı dikkate alınsın.

Bu durumlardan kaçınılması ve böylesi caniyane ya da sözde caniyane olaylardan dolayı tutuklanan tüm kişilerin hızla serbest bırakılması amacıyla, ruhani ve dünyevi lordların ve burada toplanmış bulunan Parlamentonun Avam Kamarası’nın öğüdü ve onayı alınıp, Parlamentonun meşru yetkisine dayanarak, yüce Majesteleri Kral tarafından buyurulacaktır ki:

Ne zaman olursa olsun, kendi nezaretleri altında bulundurdukları kişiye ilişkin, bir ya da birden çok fahri memura, zindancıbaşına, görevliye ya da herhangi başka birisine gönderilmiş, herhangi bir resmi celp emri, onlara bir ya da birden çok kişi tarafından ibraz edilecektir. Sözü edilen celp emri, sözü edilen görevlinin eline verilecek ya da zindandaki ya da hapishanedeki bir alt görevliye ya da gardiyan yardımcısına ya da bu sözü edilen görevlilerin ve gardiyanların vekillerine teslim edilecektir. Sözü edilen görevli ya da görevliler, bunların yardımcısı ya da yardımcıları, yardımcı gardiyanlar ya da vekiller, yukarda sözü edilen celp emrinin ellerine geçmesinden sonraki üç gün içinde, (eğer yukarda bahsedilen tutuklama, ihanet ya da devlete karşı işlenen bir suç yüzünden verilmemiş ve bu durum, tutuklama emrinde açık ve kesin bir biçimde belirtilmemişse), sözü edilen tutuklunun nakledilmesi için gereken ücreti, sonradan yargıç ya da mahkeme tarafından ödenmesi ve her mil için 12 peniyi geçmemesi kaydıyla, ödeyerek; eğer yargıç ya da mahkeme sanığının geriye naklini talep ederse, ki bu halihazırdaki yasanın amacına uygun bir biçimde yapılacaktır, geriye nakil için gereken ücretin ödeneceğini bir borç senediyle güvence altına alarak ve yolda tutuklunun hiçbir kaçma girişiminde bulunmaması için önlem alarak, celp emrini geriye yollayacaktır.

Ve tutukluyu ya da gözaltında bulundurulan kişiyi, bizzat Lordkanzler’in ya da o gün için Lord mührünü taşıyan kişinin önüne ya da sözü edilen celp emrinin verildiği mahkemenin yargıçlarının ya da baronlarının ya da celp emrinde belirtilen kişi ya da kişilerin önüne çıkaracaklar ya da çıkmalarını sağlayacaklardır. Ve eğer bu sözü edilen durumdaki kişilerin tutuklanmaları, böyle bir mahkemenin ya da bir yetkili kişinin ikamet ettiği ya da edeceği yerden ya da yerlerden 20 mil uzakta ise, tutuklamanın gerçek nedenleri de hiç vakit kaybetmeden tasdik ettirilecektir. Bu tasdik, 20 milden uzak ve 100 milden yakın yerler için 10 gün içinde, 100 milden uzak yerler içinse 20 gün içinde ve bu zaman sınırını kesinlikle aşmadan yerine getirilecektir.

Ayrıca yukarıda adı geçen otorite tarafından buyurulacaktır ki: Eğer bir görevli ya da görevliler, bunların yardımcısı ya da yardımcıları, yardımcı gardiyanları ya da vekilleri, yukarda sözü edilen celp emrini geriye yollamayı ya da tutuklu ya da tutukluların bizzat mahkeme önüne çıkarılmalarını, resmi celp emrinin hükümlerine bağlı kalarak, yukarıda kaydedilen zaman içinde yerine getirmeyi savsar ya da reddeder ya da reddederlerse; ya da eğer tutuklunun ya da onun tarafından görevlendirilmiş birisinin istemi üzerine, istemde bulunan kişiye böyle bir tutuklu hakkında verilmiş bir tutuklama emrinin ya da emirlerinin asli bir kopyasını göstermemekte diretirlerse ya da aradan altı saat geçtikten sonra da istem üzerine yine göstermezlerse, bu kez sözkonusu emirleri göstermeleri için ona ya da onlara karşı zor kullanılacaktır; dahası bu hapishanelerdeki başgardiyanlar, gardiyanlar ya da nezaretle görevli kişiler istisnasız, bu suçun birinci işlenişinde tutukluya ya da zarara uğrayan hizbe 100 lira para cezası ödemek zorunda kalacaklar ve aynı suçu ikinci kez yerine getirme hakkını da yitireceklerdir. Bu suçu işleyenlerden ya da onların görevlendirdikleri ya da vekalet verdikleri kişilerden sözkonusu paraların alınması, tutuklu ya da zarara uğrayan hizip tarafından ya da vekalet verdikleri kişilerden sözkonusu paraların alınması, tutuklu ya da zarara uğrayan hizip tarafından ya da bunların görevlendirdikleri ya da vekalet verdikleri kişiler tarafından Kral’ın mahkemelerinden birine herhangi bir suç duyurusu, dava istemi, iddianame, şikayetname ya da dilekçeyle başvurulması yoluyla sağlanacaktır. Mahkemede başvurunun haksız yere reddedilmesine, adam kayırılmasına, ayrıcalık tanınmasına, adli değişikliklere, ya da “non vult ulterius prosequi”  yoluyla davanın düşürülmesine ya da benzeri şeylere izin verilmeyecek ya da göz yumulmayacaktır. Aynı biçimde davanın ertelenmesi için de başvurulamayacaktır. Her tazminat istemi ya da zarara uğrayan hizbin şikayeti üzerine alınan mahkeme kararları, birinci cürümün suçluluk duyurusu için yeterli sayılacaktır. Daha sonraki her tazminat istemi ya da birinci mahkeme kararından sonra işlenen herhangi bir cürümle yeniden zarara uğratılan hizibin şikayeti üzerine alınan mahkeme kararları, görevlilerin ya da ilgili kişilerin ikinci cürüm için belirlenen para cezasını ödemelerini sağlayacak bir suçluluk duyurusu için yeterli sayılacaktır.

Bkz: Janko  Musulin, Hürriyet Bildirgeleri – Magna Charta’dan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, İstanbul: Belge Yayınları, 1983:55-58.