Caniyane ya
da sözde caniyane bazı olaylar yüzünden Kral’ın uyruklarını, nezaretleri altında
bulunduran kontluklardaki fahri memurların, zindancıbaşıların ve diğer
görevlilerin, kendilerine gönderilen resmi celp emirlerini geri yollayarak, bir ya da
bazen birden çok Habeas Corpus’u çeşitli ve türlü biçimde çiğneyerek ve başka
vesilelerle, görevlerine, ülkenin kabul edilmiş yasalarına aykırı olarak, bu tür
resmi celp emirlerine karşı gösterilmesi gereken bağlılığı savsayarak,
sürüncemelere neden oldukları, böylelikle Kral’ın uyruklarının birçoğunun, yasa
uyarınca kefaletle serbest bırakılacakları durumlarda, büyük zararlara ve
sıkıntılara maruz bırakılarak zindanda tutuldukları ve ilerde daha da uzun bir süre
tutulabilecekleri nazarı dikkate alınsın.
Bu
durumlardan kaçınılması ve böylesi caniyane ya da sözde caniyane olaylardan dolayı
tutuklanan tüm kişilerin hızla serbest bırakılması amacıyla, ruhani ve dünyevi
lordların ve burada toplanmış bulunan Parlamentonun Avam Kamarası’nın öğüdü ve
onayı alınıp, Parlamentonun meşru yetkisine dayanarak, yüce Majesteleri Kral
tarafından buyurulacaktır ki:
Ne zaman
olursa olsun, kendi nezaretleri altında bulundurdukları kişiye ilişkin, bir ya da
birden çok fahri memura, zindancıbaşına, görevliye ya da herhangi başka birisine
gönderilmiş, herhangi bir resmi celp emri, onlara bir ya da birden çok kişi
tarafından ibraz edilecektir. Sözü edilen celp emri, sözü edilen görevlinin eline
verilecek ya da zindandaki ya da hapishanedeki bir alt görevliye ya da gardiyan
yardımcısına ya da bu sözü edilen görevlilerin ve gardiyanların vekillerine teslim
edilecektir. Sözü edilen görevli ya da görevliler, bunların yardımcısı ya da
yardımcıları, yardımcı gardiyanlar ya da vekiller, yukarda sözü edilen celp emrinin
ellerine geçmesinden sonraki üç gün içinde, (eğer yukarda bahsedilen tutuklama,
ihanet ya da devlete karşı işlenen bir suç yüzünden verilmemiş ve bu durum,
tutuklama emrinde açık ve kesin bir biçimde belirtilmemişse), sözü edilen tutuklunun
nakledilmesi için gereken ücreti, sonradan yargıç ya da mahkeme tarafından ödenmesi
ve her mil için 12 peniyi geçmemesi kaydıyla, ödeyerek; eğer yargıç ya da mahkeme
sanığının geriye naklini talep ederse, ki bu halihazırdaki yasanın amacına uygun
bir biçimde yapılacaktır, geriye nakil için gereken ücretin ödeneceğini bir borç
senediyle güvence altına alarak ve yolda tutuklunun hiçbir kaçma girişiminde
bulunmaması için önlem alarak, celp emrini geriye yollayacaktır.
Ve tutukluyu
ya da gözaltında bulundurulan kişiyi, bizzat Lordkanzler’in ya da o gün için Lord
mührünü taşıyan kişinin önüne ya da sözü edilen celp emrinin verildiği
mahkemenin yargıçlarının ya da baronlarının ya da celp emrinde belirtilen kişi ya
da kişilerin önüne çıkaracaklar ya da çıkmalarını sağlayacaklardır. Ve eğer bu
sözü edilen durumdaki kişilerin tutuklanmaları, böyle bir mahkemenin ya da bir
yetkili kişinin ikamet ettiği ya da edeceği yerden ya da yerlerden 20 mil uzakta ise,
tutuklamanın gerçek nedenleri de hiç vakit kaybetmeden tasdik ettirilecektir. Bu
tasdik, 20 milden uzak ve 100 milden yakın yerler için 10 gün içinde, 100 milden uzak
yerler içinse 20 gün içinde ve bu zaman sınırını kesinlikle aşmadan yerine
getirilecektir.
Ayrıca
yukarıda adı geçen otorite tarafından buyurulacaktır ki: Eğer bir görevli ya da
görevliler, bunların yardımcısı ya da yardımcıları, yardımcı gardiyanları ya da
vekilleri, yukarda sözü edilen celp emrini geriye yollamayı ya da tutuklu ya da
tutukluların bizzat mahkeme önüne çıkarılmalarını, resmi celp emrinin
hükümlerine bağlı kalarak, yukarıda kaydedilen zaman içinde yerine getirmeyi savsar
ya da reddeder ya da reddederlerse; ya da eğer tutuklunun ya da onun tarafından
görevlendirilmiş birisinin istemi üzerine, istemde bulunan kişiye böyle bir tutuklu
hakkında verilmiş bir tutuklama emrinin ya da emirlerinin asli bir kopyasını
göstermemekte diretirlerse ya da aradan altı saat geçtikten sonra da istem üzerine
yine göstermezlerse, bu kez sözkonusu emirleri göstermeleri için ona ya da onlara
karşı zor kullanılacaktır; dahası bu hapishanelerdeki başgardiyanlar, gardiyanlar ya
da nezaretle görevli kişiler istisnasız, bu suçun birinci işlenişinde tutukluya ya
da zarara uğrayan hizbe 100 lira para cezası ödemek zorunda kalacaklar ve aynı suçu
ikinci kez yerine getirme hakkını da yitireceklerdir. Bu suçu işleyenlerden ya da
onların görevlendirdikleri ya da vekalet verdikleri kişilerden sözkonusu paraların
alınması, tutuklu ya da zarara uğrayan hizip tarafından ya da vekalet verdikleri
kişilerden sözkonusu paraların alınması, tutuklu ya da zarara uğrayan hizip
tarafından ya da bunların görevlendirdikleri ya da vekalet verdikleri kişiler
tarafından Kral’ın mahkemelerinden birine herhangi bir suç duyurusu, dava istemi,
iddianame, şikayetname ya da dilekçeyle başvurulması yoluyla sağlanacaktır.
Mahkemede başvurunun haksız yere reddedilmesine, adam kayırılmasına, ayrıcalık
tanınmasına, adli değişikliklere, ya da “non
vult ulterius prosequi” yoluyla
davanın düşürülmesine ya da benzeri şeylere izin verilmeyecek ya da göz
yumulmayacaktır. Aynı biçimde davanın ertelenmesi için de başvurulamayacaktır. Her
tazminat istemi ya da zarara uğrayan hizbin şikayeti üzerine alınan mahkeme
kararları, birinci cürümün suçluluk duyurusu için yeterli sayılacaktır. Daha
sonraki her tazminat istemi ya da birinci mahkeme kararından sonra işlenen herhangi bir
cürümle yeniden zarara uğratılan hizibin şikayeti üzerine alınan mahkeme
kararları, görevlilerin ya da ilgili kişilerin ikinci cürüm için belirlenen para
cezasını ödemelerini sağlayacak bir suçluluk duyurusu için yeterli sayılacaktır.
Bkz:
Janko Musulin, Hürriyet Bildirgeleri –
Magna Charta’dan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, İstanbul: Belge Yayınları,
1983:55-58.