İNGİLTERE’NİN ÖZGÜR HALKININ İLK ANLAŞMASI

 (BİRİNCİ LEVELLER BİLDİRGESİ)

1647

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Karşılaştığımız son meşakkatler ve tehlikeler özgürlüğümüze nasıl değer verdiğimizi bütün dünyaya göstermektedir ve Tanrı düşmanlarımızı ellerimize teslim ederek şimdiye kadar sahip olduğumuz amaçların doğruluğunu teyit etti: Bizler, şimdi, gelecekte daha fazla ihtiyatlı olmak için, köle pozisyonuna ve başka bir savaşa neden olmakla itham edilme durumuna tekrar dönmekten kaçınmak için birbirimize karşılıklı bir saygı ile kenetlenmeliyiz. Madem ki kendileri için en iyi olanı bilmeleri halinde vatandaşlarımızdan birçoğunun bu mücadelede bize muhalefet edebilecekleri tahayyül edilemezdi; o zaman, bizim evrensel hak ve özgürlüklere sahip olmamız halinde kendilerini bizim efendilerimiz yapmaya çalışanların çabalarının boşa gideceğine kendimizi inandırmalıyız. ...Bizler, bundan böyle temsilcilerimizin gelecekte kararsızlık içinde olmamalarını ve gerçekleştirmeye niyetlendikleri hedeflere ulaşmalarında kendilerini işe yaramayan bir hale getirmemelerini sağlamak konusunda anlaştık ve bunun için şunları deklare ediyoruz:

Bu ülkenin şimdiki ve gelecekteki bütün temsilcilerinin yetkisi kendilerini seçen kişilerden sonra gelir ve kanunların çıkarılması, değiştirilmesi ve yürürlükten kaldırılmasında; kamu kurumlarının ve mahkemelerin oluşturulması ve ortadan kaldırılmasında; yargıçların ve her derecedeki kamu görevlilerinin atanması ve görevden alınmasında; savaş ve barış kararlarının alınmasında; yabancı devletlerle anlaşmalar yapılmasında ve genel olarak temsil edilenler tarafından kendilerine açık ya da zımnen verilen bütün yetkileri bunların izni ya da rızası olmaksızın genişletilemez.

1. Dini meseleler ve ibadet usulleri bizler tarafından her hangi bir insani güce tevdi edilmemiştir, zira kasıtlı bir şekilde günah işlemeksizin vicdanlarımızın bize Tanrı’nın iradesi olarak dikte ettiği şeylerin zerresini ne eksiltebiliriz ne de artırabiliriz. Bununla birlikte ulusun eğitimi ve ulusa yol gösterme (cebri olmamalı) onların takdir yetkisindedir.

2. Zorla askere alma ve bizlerden her hangi bir kimsenin savaşlarda görev almaya zorlanması özgürlüğümüze aykırıdır ve bu nedenle temsilcilerimize bu konuda izin vermiyoruz, zira para (harp için gerekli olan para ve sair levazım) her zaman onların tasarrufunda olduğundan her hangi bir haklı olayda çarpışmak için yeterli sayıda çok insanı asla istemezler.

3. Bu parlamentonun sona ermesinden sonra hiçbir kişi mevcut parlamentonun ya da Avam Kamarasının kararlarının icrası ile ilgili olarak söylediği hiçbir şeyden dolayı hiçbir zaman sorgulanamaz.

4. Yürürlükte olan ya da yürürlüğe girecek kanunlara herkes aynı ölçüde tabidir ve makam, mal ve mülk, sınıf, doğum ya da yer gibi hiçbir vasıf başkalarının tabi olduğu olağan dava muameleleri sürecinde hiçbir kişiye muafiyet sağlayamaz.

5. Kanunlar aynı değerde ve iyi olmalıdır ve açık bir şekilde halkın refahı ve emniyeti açısından tahripkar olmamalıdır.

Beyan ettiğimiz bu maddeler bizim doğal haklarımızdır ve bu nedenle yalnızca elde ettikleri zaferlerinin meyvelerinin yanlış yola sevk etmesi ve hile dolu şartlar nedeniyle ıstırap çeken ve özgürlüklerini tekrar elde etmek için kanlarını akıtan atalarımızın verdiği örneklerle değil; bunun yanı sıra hala barış ve özgürlüğün oluşturulmasına bağlı olan belirli devlet kurallarının tesis edilmesini uzun bir bekleyişle ve pahalı bir şekilde ve bize karşı vahşi bir savaşı yürüten ve köle olmamızı isteyenlere karşı elde ettiğimiz keder verici tecrübelerimiz ile bütün muhalefete karşı en son gücümüzle onları korumaya karar verdik.

 G.E. Aylmer, The Levellers in the English Revolution, London: Thomas and Hudson, 1975:88-96.