 |
Ahlak, toplumsal yaşamda belirli kişi, grup ya da toplum için belirli
zamanda ve belirli bir yerde geçerli olan (ya da geçerli olması beklenen)
değer yargılarının örf, âdet, norm ve kuralların oluşturduğu bir sistem
bütünüdür. |
 |
Ahlak kuralları, belirli bir kişi, grup ya da toplum için geçerli olan
değer yargılarıdır. Ahlaki kurallar, genel geçerliliğe sahip değildirler.
Bir başka ifadeyle, neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi ya da kötü olduğu
kişiden kişiye, gruptan gruba ve nihayet toplumdan topluma değişebilir.
Özetle, ahlak kuralları subjektif ve göreceli özelliğe sahiptir.
|
 |
Ahlak kuralları, belirli bir yerde geçerli olan değer yargılarıdır. Herkes
için genel geçerliliğe sahip ahlaki kurallar olmadığı gibi, her yerde
genel geçerliliğe sahip ahlaki kurallar da yoktur. |
 |
Ahlak kuralları, belirli bir zamanda geçerli olan değer yargılarıdır.
Bugün geçerliliği olan bir ahlak kuralı, önemini zamanla kaybedebilir ve
hatta değersiz olabilir. |
 |
Ahlak insanlararası ilişkilerde nasıl davranılması (ya da nasıl
davranılmaması) gerektiğini gösteren "kendiliğinden oluşmuş" (spontan) ve
"hazır" değer yargıları sistemidir. Ahlak kuralları kendiliğinden oluşur.
Ancak daha sonra "hukuk kuralı" haline dönüşebilir. |
 |
Ahlak, insanlararası ilişkilerde uyulması beklenen kuralları ve yapılması
gereken görevleri belirtir. Bu bakımdan, en başta, bir ahlak türü olarak
birey ahlakı'ndan sözetmek gerekir. Birey ahlakında toplum üyelerinden
beklenilen kurallar önem taşır. Bir toplumda uyulması beklenilen kurallar,
örf ve adetler ise sosyal ahlak (toplumsal ahlak)'ı oluşturur.
|
 |
Ahlak sadece "uyulması beklenilen kuralları" değil, aynı zamanda "yapılması
gereken (ya da beklenilen) görevleri" de belirtir. Bu çerçevede aileden ve
tüm toplumdan bir sorumluluk beklenilmektedir. Sorumluluk, esasen ödev
ahlakıdır. |
 |
Özgür toplumun ahlak felsefesi, Kant Ahlakıdır. Immanuel Kant'ın ahlak
anlayışı, her yerde ve zamanda neyi yapmamız gerektiğini değil, neyi
istememiz gerektiği üzerinde durur. Kant'ın ahlak felsefesi iki temel
ilkeye dayalıdır: (1) "Sana yapılmasını istemediğini, sende başkalarına
yapma". (2) "Aynı zamanda genel bir yasa ve evrensel bir kural olmasını
isteyeceğin bir maksime (kurala) göre hareket et". Kant ahlakı, bir
bireysel sorumluluk ve ödev ahlakı anlayışıdır. |
 |
Özgür Toplum, "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın", "gölge etme başka
ihsan istemem" şeklinde ifade edilebilecek kinik ve sekinci ahlak
anlayışlarına tamamen karşıdır. Özgür toplum, aynı şekilde haz ahlakı ya
da kirene ahlakı olarak adlandırılan hedonizme de karşıdır. İnsanın tek
amacı en yüksek hazza ulaşmak, zevklerini tatmin etmek olmamalıdır. İnsan
kendine direkt fayda sağlamayan, kendini direkt olarak ilgilendirmeyen
toplumsal sorunlara karşı da duyarlı olmalıdır. Ataraksia (ruh dinginliği)
ve apathos (ilgisizlik) kinik-sekinci- hedonist ahlak felsefelerinde
geçerlidir. |
 |
Devlet ahlakı, siyasetçilerin ve bürokratların siyasal karar ve
uygulamalarda uymaları gereken ahlaki kuralları ifade eder. Şüphesiz,
seçmenler ve çıkar ve baskı grupları için de ahlaki normlar ve ölçüler
sözkonusudur. |
 |
Devlet ahlakının temeli hukukun üstünlüğüne dayalı olmalıdır. İyi bir
toplumsal düzende devletin ve vatandaşların hukukun üstünlüğüne inanmaları
ve saygı göstermeleri gerekir. Özgür toplumda kural ve kurumlar büyük önem
taşır. |
 |
İyi
bir toplumsal düzende, oyunun kurallarının önceden ve toplumsal uzlaşmaya
dayalı olarak tespit edilmesi siyasetin ıslah edilmesi için önemlidir.
Siyasette oyununun kurallarının önceden tespit edilmesi, politikacıların
güç ve yetkilerini kötüye kullanmalarını engeller. Günümüzde maalesef pek
çok toplum- da siyaset saygınlığını önemli ölçüde yitirmiştir. Halkın
politikacı imajı; "üçkağıtçı", "dalavereci" ve "yalancı" insan tipleriyle
özdeşleşmiştir. "Kaz gelecek yerden-tavuk esirgenmez", "ver oyunu-al
istediğini" mantığı siyasette her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Siyasal
karar alma sürecinde yaşanan kirlilikler, sade vatandaşları siyasete karşı
ilgisiz, kaygısız ve kararsız kılmaktadır. Siyaset, gerçekte saygın bir
müessesedir. Özgür toplum, devleti yönetenlerin güç ve yetkilerinin
çerçevesinin çizilmesi ve sınırlandırılmasıyla politikaya saygınlık
kazandırılabileceğini savunur. |
 |
İş
dünyasında mal ve hizmetlerin, üretim ve tüketim sürecindeki doğrular ve
yanlışlar iş ahlakının konusunu oluşturur. Üretim sürecinde firmadan
beklenen görev ve sorumluluklar ile firmanın uyması istenilen kurallar
üretici ahlakını belirler. Tüketicilerden beklenen görev ve sorumluluk ile
uymaları istenen kurallar ise tüketici ahlakı olarak adlandırılır. İş
ahlakı, bunun dışında işletme sahibi, yönetici ve çalışanlarının uymaları
gereken kuralları da içerir. Bu çerçevede üç yeni ahlak kavramı daha
karşımıza çıkmaktadır: İşveren ahlakı, işçi ahlakı (personel ahlakı) ve
yönetici ahlakı. İşverenlerin ve üreticilerin; tüketicilere, çalışanlarına,
çevreye ve devlete karşı sorumlulukları bulunmaktadır. Çalışanların da
aynı şekilde işletmede uymaları ve yerine getirmeleri gereken
sorumlulukları vardır. Sivil toplumun ekonomik modelini ifade eden serbest
piyasa ekonomisinde iş ahlakının temel ilkeleri mutlaka oluşturulmalıdır.
|
 |
Medya ahlakı, tüm medya araçlarının, haber, ilan, reklam ve satış
promosyonlarının dürüst, gerçeğe dayalı, tüketici ve topluma karşı bir
sorumluluk duygusunu taşıyacak tarzda olmasını gerektirir. Medya ahlakında
haber yayını, uygun kanıtlarla garantilenmiş doğrulara dayanmalıdır. Yorum
ise subjektiftir, ancak dürüst ve ahlaki ölçülerde olmalıdır. |
 |
Bilgi toplumuna ve enformasyon çağına doğru hızla ilerlerken medyanın her
geçen gün önemi daha da artmaktadır. Ancak, medyada yaşanan kirlilikler ve
yozlaşmalar medya ahlakının tesis edilmesini kaçınılmaz kılmaktadır.
Çağdaş demokrasilerde, dördüncü kuvvet olarak anılan medyanın gücü ve
toplumsal yaşam üzerindeki etkileri akıl almaz bir hızla artmaktadır. Bu
bakımdan medya ahlakına ilişkin kuralların oluşturulması önem taşımaktadır.
|
 |
Eğitim, öğretim ve bilimsel araştırmanın ahlaki ölçüleri ve normları
olmalıdır. Üniversitelerde ve araştırma kuruluşlarında çalışan bilim
adamlarının bilimsel araştırmalarında uymaları beklenen kurallar, bilimsel
araştırma ahlakı'nın temellerini oluşturur. Eğitim ve öğretim faaliyetleri
de belirli ahlaki normlar çerçevesinde yürütülmelidir. İyi bir toplumsal
düzenin temelinde bilim, araştırma, eğitim ve öğretim vardır. |