ORGANİZASYONEL DEĞİŞİMİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM MÜHENDİSLİĞİ (REENGINEERING)

Prof.Dr.C.Can Aktan

 

Değişim Mühendisliği, herhangi bir organizasyonda yapı, sistem, süreç ve uygulanan politikalarda hızlı ve radikal yeniden tasarım ve değişiklikler yapılarak organizasyonun daha yüksek bir performansa ulaşmasını ve bir atılımı gerçekleştirmesini amaçlayan yeni bir yönetim tekniğidir. Bir başka ifadeyle, değişim mühendisliği bir atılım (breakthrough) stratejisi ile organizasyonda performans düzeyini yükseltmek ve daha sonra bu performansın sürekliliğini sağlamak için geliştirilmiş bir yeni yönetim tekniğidir.

Değişim mühendisliği, yönetim bilimi alanında oldukça yeni bir kavramdır. 1990’ lı yılların başında ortaya çıkan bu kavram, yönetim dünyasında çok büyük bir ilgi görmüş ve günümüze değin bu alanda çok önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

 M.Hammer

Değişim mühendisliği kavramını ilk kullanan kişi Michael Hammer adındaki bir Amerikalı yönetim uzmanıdır. Hammer’ in 1990 yılında ünlü Harvard Business Review adlı dergide yayınladığı “Reengineering Don’t Automate Obliterate” başlığını taşıyan makalesinin yayınlanmasından sonra “reengineering”, kavramı gerek iş dünyası, gerekse akademik dünyada büyük ilgi görmüştür. ABD’ de halen Hammer and Company adlı yönetim danışmanlığı şirketinin başında bulunan Michael Hammer’in 1993 yılında James Champy ile birlikte yayınladığı Reengineering the Corporation (Şirketlerde Değişim Mühendisliği) ve 1995 yılında Steven A. Stanton ile birlikte kaleme aldığı Reengineering Revolution - A Handbook - (Değişim Mühendisliği Devrimi) başlıklı kitapları tüm dünyada çok büyük bir ilgi görmüştür. Türkçe’ ye de çevirileri yapılan bu iki kitap ülkemizde kısa zamanda büyük ilgi ve beğeni kazanmıştır.

 

Michael Hammer ve James Champy 1993 yılında yayınladıkları Değişim Mühendisliği adlı kitaplarında değişim mühendisliğini şu şekilde tanımlamaktadırlar:

“Değişim mühendisliği, maliyet, kalite, hizmet ve hız gibi çağımızın en önemli performans ölçülerinde çarpıcı geliştirmeler yapmak amacıyla iş süreçlerinin temelden yeniden düşünülmesi ve radikal bir şekilde yeniden tasarlanmasıdır”.(s.29)

Hammer’ in 1995 yılında Steven A. Stanton ile birlikte yazdığı Değişim Mühendisliği Devrimi kitabında yaptığı tanım da yukarıdakine benzerdir :

“Değişim mühendisliği, performansta çarpıcı geliştirmeler yapmak amacıyla iş süreçlerinin temelden yeniden düşünülmesi ve radikal bir şekilde yeniden tasarlanmasıdır”. (s.3)

Hammer ve Champy’ nin yaptığı tanımda “iş süreçlerinin yeniden düzenlenmesi ve yeniden yapılandırılması” üzerinde durulmaktadır. Hammer ve Champy’ e göre değişim mühendisliği “süreç - odaklı” bir yeniden tasarım proje-sidir. Hammer ve Champy kitaplarında bu konuda şu açıklamayı yapmaktadırlar :

“Şirket yöneticilerinin çoğuna en büyük sorunları yaşatan süreç sözcüğüdür. İşadamlarının çoğu “süreç-odaklı” olmayı beceremez; bunlar görev, iş, insan, yapı gibi kavramlar üzerinde yoğunlaşırlar, ama asla süreç üzerinde değil. İş sürecini, bir veya bir kaç çeşit girdinin alındığı, bunlardan, müşteri için değer oluşturacak bir çıktının yaratıldığı faaliyetlerin toplamı olarak tanımlıyoruz” (s.31-32).

Hammer ve Champy’ nin yukarıda yaptığı tanım dışında bazı yönetim uzmanları değişim mühendisliği kavramı yerine “İş Süreçlerinin Yeniden İnşası” (Business Process Reengineering) kavramını kullanmayı yeğlemektedirler. Burada amaç, “süreç” kavramı üzerinde yoğunlaşmak ve bunun önemini vurgulamaktır.

Michael Hammer’ in 1990 yılında Harvard Business Review dergisinde yayınladığı makaleden kısa bir süre sonra Thomas Davenport ve J.E. Short, Sloan Management Review adlı dergide “Yeni Endüstriyel Mühendislik : Enformasyon Teknolojisi ve İş Süreçlerinin Yeniden Dizaynı” başlığını taşıyan bir makale yayınlamışlardır. Davenport ve Short her ne kadar “reengineering” kavramını kullanmamışlarsa da organizasyonel değişim konusundaki yaklaşımları Hammer ile benzer olmuştur. (Bkz : Davenport and Short, 1990).

Davenport ve Short, makalelerinde “İş Süreçlerinin Yeniden Dizaynı” (Business Process Redesign : BPR) kavramını kullanmışlar ve kavram daha sonra reengineering ile eşanlamlı ve birbirine ikame kavramlar olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.

Davenport ve Short, “iş süreçlerinin yeniden dizaynı” kavramını şu şekilde tanımlamaktadırlar:

“Organizasyon içerisinde ve organizasyonlar arasındaki iş akışlarının ve iş süreçlerinin dizaynı ve analizi.”(Davenport and Short, 1990; 11.)

Adı geçen yönetim uzmanları, “süreç” kavramını ise “belirli bir sonuca ulaşmak için mantıksal olarak birbiriyle ilişkilendirilmiş görevler” olarak tanımla-maktadırlar. (Davenport and Short, 1990; 12.)

Her ne kadar “reengineering” kavramı ile “Business Process Redesign : BPR” kavramları kimi yazarlarca farklı organizasyonel değişim teknikleri alarak yorumlanıyorsa da her iki yaklaşım arasındaki şu benzerlikler dikkat çekmektedir: (Jones, 1996; 4279)

Süreç - odaklı düşünme,

Radikal değişim isteği,

Enformasyon teknolojisinden işinden yararlanma.

Literatürde “Reengineering” ve “Business Process Redesign” kavramları dışında kullanılan bir başka kavram da “Business Process Improvement (BPI)” dir. Kavram, ilk olarak H. James Harrington tarafından kullanılmıştır. Harrington, “İş süreçlerinin iyileştirilmesi” (business process improvement) kav-ramını şöyle tanımlamaktadır:

“İş süreçlerinin iyileştirilmesi, bir onganizasyonun iş süreçlerinin işleyişinde belirgin geliştirmeler yapmasına yardımcı olan bir sistematik metodolojisidir. (Bkz : Harrington, 1991, 20.)

Değişim mühendisliği konusunda çalışmalar yapan diğer bazı yönetim uzmanları değişim mühendisliğinin sadece süreçler üzerinde değil, aynı zamanda yapı, sistem, politikalar üzerinde de odaklanması gerektiği üzerinde durmakta-dırlar. Daniel Petrozzo ve John Stepper değişim mühendisliği üzerinde yazmış oldukları kitapta şu tanımı yapmaktadırlar:

“Değişim mühendisliği, kalite, maliyet ve hız yönünden radikal gelişmeler elde edebilmek için organizasyon yapısının, tüm süreçlerin ve tüm bilgi akış sistemlernin bütünsel olarak yeniden inşaa edilmesidir.” (Bkz: Petrozzo and Stepper, 1994;4)

Değişim mühendisliği alanında çalışmalar yapan Raymond L. Mangenelli ve Mark M. Klein’ in yaptığı tanım ise şu şekildedir :

“Değişim mühendisliği, stratejik önem taşıyan ve katma değer yaratan iş süreçlerinin, organizasyondaki yapı, sistem ve politikaların performansı artıracak şekilde radikal ve hızlı bir şekilde yeniden tasarımı demektir.” (Mangenelli and Klein, 1994;8)

Dikkat edilirse yukarıdaki tanım içerisinde “süreç” kelimesi kadar “yapı”, “sistem”, “politikalar” kelimeleri kritik öneme sahip olarak kabul edilmektedir. Bizim düşüncemize göre de organizasyonda örgüt yapısı, sistem ve süreçlerin bir arada düşünülmesi ve yeniden yapılandırılmaları önem taşımaktadır.

Hemen belirtelim, değişim mühendisliği kavramı zaman zaman yeni yönetim teknikleri ile karıştırılmaktadır. 1992 yılında ABD’ de yapılan bir anket çalışmasının sonuçlarına göre ankete katılan üst düzey şirket yöneticilerinin yüzde 88’i değişim mühendisliğini uyguladıklarını ifade etmekle birlikte sadece yüzde 46’sı değişim mühendisliğini doğru olarak tanımlayabilmişlerdir. Ankete katılanların yüzde 54’ü değişim mühendisliğini teknolojik değişiklikler yapılması, ürün geliştirme, verimliliği artırma, müşteri tatmini şeklinde tanımlamışlardır. Ankete katılanların yüzde 9’u ise değişim mühendisliğinin ne demek olduğunu bilmediklerini ifade etmişlerdir. (Bkz : Şekil - 1)

Değişim mühendisliği, 1990’lı yıllarda giderek popülerlik kazandı ve gerek akademik dünyada, gerekse iş dünyasında büyük bir ilgi gördü. Bazı yazarlar değişim mühendisliğinin o denli popüler olmasının nedenini yeni br yönetim felsefesi ya da yönetim tekniği olmasından ziyade özgün ve kulağa hoş ve çarpıcı gelen “reengineering” kavramından kaynaklandığını ifade ettiler. (Bkz : Grint, 1994.)

Yine çeşitli yazarlar, değişim mühendisliğinin yepyeni bir şey olmadığını, yönetim biliminde daha önce bilinen yaklaşımların ve ilkelerin yeni ve cazip bir kavram içinde tekrar vitrine sunulduğunu iddia etmişlerdir. Bazı yönetim uzmanları, değişim mühendisliği için “yeni şişede eski şarap” benzetmesini yapmaktadırlar.

Kaynak: C.Can Aktan, 2000'li Yıllarda Yeni Yönetim Teknikleri, (1), Değişim Mühendisliği, İstanbul: TÜGİAD Yayını, 1999.