GENEL OLARAK İŞYERİNDE PSİKOLOJİK ŞİDDET (MOBBING)

Dr.Hasan Tutar

 

 

İşyerinde psikolojik şiddet (mobbing), örgütsel sağlığı bozan, çalışanların iş tatmini ve çalışma barışını olumsuz yönde etkileyen temel bir örgütsel sorundur. İngilizce’de işyerinde psikolojik şiddet kavramı kısaca “mobbing” olarak ifade edilmektedir ve biz de eserimizde “işyerinde psikolojik şiddet” olgusunu zaman zaman “mobbing” kavramı ile ifade edeceyiz.

Mobbing, “işyeri terörü” veya “işyerinde psikolojik şiddet”tir. İşyerinde psikolojik şiddet, örgütte gerilim ve çatışmalı bir iklimin oluşmasına neden olan tüm psikolojik faktörlerin birleşimi sonucunda ortaya çıkar.

Önceleri bir kişinin veya bazı kişilerin, bir kişiye veya birkaç kişiye düşmanlığı biçiminde gelişen örgütsel psikolojik şiddet  sonucunda mağdur önce kendisine ve daha sonra çevresine karşı yabancılaşmaya başlar. Süreç, işe karşı kayıtsızlık, bıkkınlık, yılgınlık, performans düşüklüğü, işgücü devir hızında artma veya istifayla sonuçlanır. 

İş ortamında veya evinizdesiniz; derin düşüncelere dalıp gidiyorsunuz. Biri, “iyi misiniz?” diye soruyor. Önce şöyle bir kendinize geliyor, sonra yine düşünmeye başlıyorsunuz. Hani “ne desem yalan olur” türünden bir tereddüt geçiriyorsunuz. Sahi iyi misiniz? Eğer iyi iseniz bu suskunluk, yaşam arzusunun kaybı ve bir zamanlar sevdiğiniz şeylerden tatmin olamama durumu niye? Neden son zamanlarda hiç bir şey hoşunuza gitmiyor. Niye böyle ölgün bir haliniz var. Yaşamla ölüm arasında tercih yapmaya itecek kadar sizi karamsar kılan ne? Yoksa siz bir “mobbing” mağduru olmayasınız?

Geceleri gözünüze uyku girmiyor, gündüzleri ise karnınızda bir ağrı, kıvranıp duruyorsunuz. “Pazartesi sendromu” veya “işyeri sendromu” yakanızı bırakmıyor. Her sabah güne başlarken tek düşünceniz işinizdeki kronik stres faktörü olan “mobbing” geliyor aklınıza. İşe gitmek istemiyorsunuz. “Kim bilir bugün başıma neler gelecek, kim laf dokunduracak, kim kötü bir söz söyleyecek, kim ayağımı kaydırmaya çalışacak?” türünden kronik endişelerle, kara kara düşünüp duruyorsunuz. Derdinize derman bulamıyor, kimseden medet umamıyorsunuz. Daha kötüsü derdinizi kimseye anlatamıyor, içe dönüyor, içe kıvrılıyor ama bir türlü açılamıyorsunuz.

Performansınız hızla düşüyor. Sesiniz soluğunuz çıkmıyor; sizi sosyal ortamlarda pek gören olmuyor. Yalnızlığın ve sessizliğin kıskacında gittikçe bunalıyorsunuz. Öyle ki, bazen nefes  alamıyor gibi hissediyorsunuz kendinizi. Kurtuluşu sadece istifa etmekte görüyorsunuz. Eğer bu belirtilerden bir kaçı veya bir çoğunu yaşıyorsanız ne yazık ki siz bir “mobbing”  mağdurusunuz.

İşyerinde psikolojik şiddet (mobbing) bir örgütsel hastalık ve bir inme belirtisidir. Her hastalıkta olduğu gibi, işyerinde  “psikolojik şiddet hastalığı” olan “mobbing” hastalığının da kurbanları üzerinde bazı belirtileri var. Bu belirtiler; uykusuzluk, iştahsızlık, depresyon, sıkıntı, hareketsizlik ve panik ataklardır. Bu hastalığa neden olan(lar)ın (mobbingcilerin) örgüte maliyeti, katkısından fazladır. İşin acı yanı, çok sayıda çalışanın benzer durumda olması; ama bunu bir hastalık olarak görmemesidir. 

 

PSİKOLOJİK ŞİDDET (MOBBING)

İşyerinde psikolojik şiddet (mobbing), son zamanlarda örgüt psikolojisi üzerinde çalışanların sıkça başvurdukları bir kavram... Yıldırma, bastırma, sindirme, yok sayma, psiko-terör veya soyut şiddet uygulama gibi anlamlara gelen mobbing, aynı zamanda örgütsel çatışmanın, verimsizliğin ve motivasyon eksikliğinin  kaynağı olarak görülmektedir.

Mobbingin olduğu yerde çalışanları motive eden, güven  sağlayan, örgütsel bağlanmaya ve iş tatminine katkı sağlayıcı tüm faktörler ortadan kalkmakta ve bunun yerini, tatminsizlik, örgütsel çatışma, işgören devir hızında artma, verimsizlik ve etkinsizlik almaktadır.

İşyerlerinde psikolojik şiddet, sistemli olarak uygulanması durumunda psikolojik savaşa dönüşmekte ve kurbanların işten ayrılmalarının dışında başka bir seçenekleri kalmamaktadır. Örgütsel verimsizliğin ve etkinsizliğin en önemli nedeni olan mobbing, dünyada ve ülkemizde tüm kamu ve özel örgütlerde var olan ancak tanımı üzerinde bir uzlaşma olmayan, çerçevesi kesin belirlenemeyen ve adı konulmamış bir savaş olarak sürüp gitmektedir.

Mobbing bir psikolojik şiddet veya psiko-terördür; ancak şiddetten söz edildiğinde, genelde fiziksel müdahale ve somut iz bırakan fiili şiddet aklımıza gelmektedir. Oysa şiddet sadece kaba biçimi ile fiziksel olmayıp ekonomik, siyasal ve psikolojik  olabilmektedir. Şiddetin inceltilmiş (rafine-sofistike) biçimi olan mobbing, fiziki şiddet (bullying)ten daha tehlikeli ve daha kalıcı psikosomatik etkiler bırakabilmektedir. 

Fiziksel şiddeti ortaya çıkarmak ve tedavisini yapmak hem fiziksel, hem de psikolojik (psikosomatik) sonuçları olan psikolojik  şiddetin etkilerini gidermekten daha kolaydır ve psikolojik şiddetin nedenlerini ve sonuçlarını bulmak o kadar kolay olmamaktadır. Bu durum mobbing mağdurunun psikolojik yaralarını sarmayı zorlaştırmaktadır. 

Yasal düzenlemeler nedeniyle özellikle kamu örgütlerinde kaba şiddet kabul edilemez görüldüğü, için, psikolojik şiddet yaygınlaşmaktadır. Bu yolla mobbing mağdurları; bıktırma, yıldırma, dışta bırakma, parantez içine alma, örgütsel bazı olanaklardan mahrum bırakma, izolasyon, örgütsel kaynak kullanımında adaletsizlik, haklardan yararlanmayı engelleme veya geciktirme gibi psikolojik şiddete neden olabilecek tutum ve davranışlara maruz kalmaktadırlar. 

İngilizce bir kavram olan “mobbing” dilimizde; yıldırma, bastırma, sindirme, yok sayma, psikolojik şiddet uygulama gibi anlamlara geliyor. Siz bu anlamlar üzerinde düşünürken, mutlaka kendi mobbinginizi ve  mobbing konusuna ilgi duymanızın nedeni üzerinde de düşünüyor olacaksınız. Çalışan herkesin mutlaka mobbingi ve mobbingcileri vardır. Bu eser sizi mobbingle mücadelede daha donanımlı kılmak gibi bir amaçla yazıldı. Mobbingle başa çıkmanıza katkısı olur umuduyla.

  

Psikolojik Şiddet (Mobbing) Nedir?

 

“Mob” sözcüğü, İngilizce kanun dışı şiddet uygulayan düzensiz kalabalık veya “çete” anlamına gelmektedir ve Latince “kararsız kalabalık” anlamına gelen “mobile vulgus” sözcüklerinden türemiştir. “Mob” kökünün İngilizce eylem biçimi olan  “mobbing” ise; psikolojik şiddet, kuşatma, taciz ve rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir. Leyman’ın[i] tanımlamasıyla  mobbing bir psiko-terördür ve nedeni, düşünce ve inanç ayrılığından tutun da, kıskançlık ve cinsiyet ayrımına kadar her tür faktör olabilir.

İşyerinde psikolojik şiddet (mobbing), kamu ve özel örgütlerde çalışanların psikolojik ve fiziksel sağlıklarını bozan onların işten uzaklaş(tırıl)masına neden olan psiko-şiddet veya her tür kaba muameledir.[ii]

 

Mobbing veya yıldırma; saldırgan, mütecaviz ya da hakaret edici davranışla, gücü kötüye kullanarak kurbanın kendisini tehdit altında, aşağılanmasına neden olmaktır. Mobbingle, kurbanın özgüveni zayıflatılır ve onun kronik bir endişe ve yoğun stres altıda kalması amaçlanır. 

İşyerinde psikolojik şiddet tanımına uyan olumsuz davranışlar listesi çok geniştir. Listede yer alabilecek mobbing tutum ve davranışlarından belli başlılarını şu şekilde belirleyebiliriz:[iv] Haksız eleştiri, hata bulmak, zayıflatmak, tecrit etmek, dışlamak, iki yüzlülük, asıl niyeti gizlemek, iftira etmek, çarpıtmak, sürekli eleştiri, disiplin usullerinin kötüye kullanılması, haksız yere işten çıkarmak, hedef yapmak, köşeye itmek, alaya almak, tehdit etmek, aşırı yük altına sokmak gibi her tür rahatsız ve taciz edici eylemde bulunmak· ve benzeri tutum ve davranışlar, mobbing olarak değerlendirilir.

 

Mobbing Kavramı

Mobbing kavramı ilk olarak hayvan davranışlarını inceleyen etholog Konrad Lorenz[v] tarafından 1960’larda kullanılmıştır. Lorenz, “mobbing” kavramını, “büyük bir hayvanın tehdidine karşı, daha küçük hayvan gruplarının gösterdiği tepki”yi ifade etmek amacıyla kullanmaktadır.

İşyerinde psikolojik şiddet anlamına gelen “mobbing” kavramı, bugün örgüt psikolojisi üzerine çalışanların işyerindeki psikolojik şiddeti tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Mobbing kavramını 1980’lerde İsveçli psikolog Heinz Leymann[vi] işyerinde çalışanların birbirlerini rahatsız, huzursuz ve taciz etmeleri, kötü muamele göstermeleri, kısaca birbirlerine psikolojik şiddet uygulamaları anlamında kullanmıştır. 

Leymann,[vii] “mobbing”in, bir veya birkaç kişi tarafından, diğer kişi veya kişilere, sistematik biçimde düşmanca ve ahlak dışı uygulamalarla ortaya çıkan “psikolojik şiddet” veya “psiko-terör” olduğunu vurgulamaktadır.

Tim Field[viii], mobbing kavramını, mobbing mağdurlarının kendilerine olan güvenine ve öz-saygısına sürekli ve acımasız bir saldırı olarak tanımlamaktadır. Bu anlamıyla mobbing, “mağdurun benliğini öldürme çabası” olarak görülebilir. Bu davranışın altında yatan temel neden; üstünlük kurmak, buyruğu altına almak ve yok etmek arzusudur. Field’in mobbing tanımında, mobbingcilerin davranışlarının sonuçlarını inkar etmesi de bulunmaktadır.

Mobbing kavramı, çalışanlara üstleri, astları veya eşit düzeyde olanlar tarafından sistematik biçimde uygulanan  her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi anlamlara gelmektedir.[ix] Mobbing kavramının Batı literatürüne yeni giren bir kavram olması nedeniyle, Türkçe karşılığı konusunda henüz bir netlik bulunmamakta ve Türkçe literatürde bir terminoloji sorunu yaşanmaktadır.

Mobbing üzerine araştırma yapanlar, Türkçe’de mobbing olgusunu bir tek sözcükle ifade etmek yerine kavramı; “duygusal taciz”, “psiko-terör”, “psiko-şiddet” ve çalışanı işyerinde “yıldırma”ya yönelik her tür psikolojik saldırı anlamında kullanmaktadırlar. “Bullying”in aksine “mobbing” sadece duygusal veya psikolojik şiddet iken, sonuçları hem psikolojik, hem de fiziksel olabilmektedir. 

Bullying, şiddet ve saldırganlıktan farklıdır; şiddet ve saldırganlık sistematik olmamasına rağmen, zorbalık sistemli ve tekrarlanarak gerçekleşen bir durumdur. Bu davranışı yapanlar ile bu davranışa maruz kalanlar arasında bir güç dengesizliği vardır.[x] İşyerlerinde “mobbing” daha çok rafine (ince) şiddet biçiminde başlamakta ve kurban sosyal ortamdan dışlanmaktadır. Bullying, kaba davranış ve söz olarak  uygulanırken, mobbing her tür incitici ve küçük düşürücü tutum ve davranış olarak ortaya çıkmaktadır. 

Bullying kavramı, Dan Olweus’un[xi] okul çocuklarının birbirlerine uyguladıkları hem fiziksel, hem de psikolojik şiddet üzerine yaptığı incelemelerle popüler oldu. Adams,[xii] “bullying” terimini “sürekli kusur bulma” ve “bireyi küçük düşürme” anlamında kullanmaktadır. Örgütlerde mobbing veya bullying, zayıf yönetim· ve “duygusal zeka”dan mahrum yöneticilerin neden olduğu bir örgütsel hastalık biçimidir. 

Mobbing, psikolojik saldırı, psikolojik şiddet, psiko-terör, duygusal saldırı gibi anlamlara gelirken, bullying “mobbing”ten farklı olarak, psikolojik saldırının yanında, fiziksel saldırı ve tehdit anlamına da gelmektedir.[xiii] Örgütlerde fiziksel şiddet çok nadir görülmesine rağmen, mobbing çok yaygın bir rahatsızlık faktörüdür ve her örgüt kendi işleyiş düzenine uygun olarak kendi “mobbingci”lerini üretir.


 

[i] Heinz Leymann, Mobbing and Psychological Terror at Workplaces” Violence and Victims 5 (2), 1990, ss. 119-126 ayrıca bkz. ‘Introduction To The Concept Of Mobbing’. http://www.leymann.se/English/frame.html. 

[ii]D Zapf, C. Knorz, M. Kulla. “On The Relationship Between Mobbing Factors, and Job Content, The Social Work Environment And Health Outcomes”. Europe  Journal of Work Organizational Psychol, 5. 1996,  ss. 215 –37.

[iv]Jane Clarke; “Maymuncuk: İşyerinde İletişim ve Politika”, (İstanbul: MESS Yayınları, Çev. Z. Dicleli, 2002), s. 71

[v]http//www.bnabooks.com/ababna/intl/2003/gil.doc+konrad+lorenz.Erişim. 25.05.2004

[vi]Heinz Leymann, “The Content and Development of Mobbing at Work” European Journal of Work and Organizational Psychology. 5 (2), 1996, ss. 165-184. Erişim. 24.04.2004

[vii]Heinz Leymann,. ‘The Content... ss.165-184. 

[viii]Tim Field, “Bullying in a Public Sector Organisation Being Privatised”. ttp://www.bullyonline.org/personal.htm. Erişim. 25.05.2004

[ix] S. Einarsen, “Harassment and Bullying at Work: A review of the Scandinavian Approach”. Aggression and Violent Behavior, 5(4), 2000, ss. 379-401.

[xi] Dan Olweus, “Bullying at School. What we Know and what we can do”. http://www.leymann.se/English/frame.html. 03.05.2004

[xii]A Adams,. “Holding Out Against Workplace Harassment and Bullying”. Personnel Management 24, 1992, ss. 38–50

[xiii]Noa Davenport, Ruth Schwartz Distler ve Gail Pursel Elliott. “Mobbing, İşyerinde Duygusal Taciz”, (İstanbul: Çev. O.C.Önertoy, Sistem Yayıncılık, 2003), S.52